Suyun Ticarileşmesine Hayır Platformu’a üye kurum ve kuruluşların temsilcileri 3Mart 2009 günü İSKİ önünde basın açıklaması yaptı. İstanbul Aksaray’da bulunan İSKİ Genel Merkezi önünde yapılan basın açıklamasında aşağıdaki görüşlere yer verildi.
BASINA VE KAMUOYUNA İstanbul‘un ana arterlerindeki ilan panolarında, bir bardak su, altında "Afiyet Olsun", "Dünya‘da 1.1 milyar insan temiz içme suyuna ulaşamıyor" ilanlarını hepiniz görmüşsünüzdür. Bu ilanlarla, 5. si 16-22 Mart tarihleri arasında İstanbul‘da yapılacak olan Dünya Su Formu‘nun sanki bu sorunu çözecekmiş kanaati uyandırılmaya çalışılıyor. Oysa biz biliyoruz ki; çokuluslu şirket temsilcilerinden oluşan Dünya Su Konseyi‘nin amacı, 3 yıl arayla düzenlediği formlar ile, doğanın ve insanlığın yaşam kaynağı olan suyu metalaştırmak, piyasalaştırmak. Bu amaç için Dünya Bankası ve İMF devreye giriyor! Dünya Bankası, araştırmalarında, suyun ticari bir mal olarak piyasalaştırılması ile oluşacak pazarın, petrol pazarından çok daha büyük olacağı sonucuna varmış. Sermayeye kar alanları açmak için oluşturulan İMF de yaptığı borç anlaşmalarında, "su özelleştirmeleri yapmak ve/veya suyun tam maliyetle dönüşümünü sağlamak için gerekli önlemleri uygulamaya koymak" şartını koşmuştu. Bu şart göz önüne alındığında; ülkemizde de bir bir kontörlü sayaçların takılmaya başlanmış olmasının tesadüf olmadığını anlıyoruz. Liberal çevrelerin "Kullanım değeri yüksek, değişim değeri düşük bir meta" olarak tanımladıkları su, erişilebilir su imkanları azaldıkça, kapitalizmin kar ve sömürü aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu çevreler, "küresel ısınma, artan kuraklık" gibi konuları da bahane ederek, su kıtlığında yaşanacak sorunlarının giderilmesinde, piyasacı yaklaşımları çözüm diye önermektedirler. Bir yandan halkı suyu tasarruflu kullanmaya zorlarken, temiz suyu şirketlere sınırsızca kullandırıp kirletilen suyun hiçbir önlem alınmadan doğaya deşarj edilmesine ve mevcut kaynakların da kirletilmesine seyirci kalmaktadırlar. Sularını metalaştırdıkları Gana‘da, Hindistan‘da Ekvador‘da yaşananların halkımıza dayatılmasına seyırci kalamayız. O nedenle Suyun Ticarileştirilmesine Hayır diyoruz. Su, doğaya ait ve temiz suya erişim temel bir insanlık hakkıdır. Su konusunda söz sahibi ne çokuluslu şirketler, ne de onların uydusu konumundaki seçilmişlerdir. Su konusunda tek söz sahibi, onu yaşamak için kullananlardır! Beşinci kez bir araya gelmek için İstanbul‘u seçenler, suyumuza el koymak için geliyorlar. Biz, memurlar, işçiler, işsizler, sanatçılar, öğrenciler, köylüler, çiftçiler, mühendisler, mimarlar, doktorlar, kısacası hayatı var eden tüm emekçiler, halk olarak onların planlarını boşa çıkaracağımızı ilan ediyoruz! İzin vermeyeceğiz! Su, piyasa malı değil, insanın da içinde bulunduğu, doğanın bir parçasıdır ve öyle de kalacaktır! Bu sözümüzü birlikte haykırmak, için yurt içinden ve yurtdışından gelecek bütün dostlarımızla 15 Martta Kadıköy İskele Meydanında buluşacağız. SUYUN TİCARİLEŞTİRİLMESİNE HAYIR PLATFORMU OLARAK TÜM HALKIMIZI VE BASIN EMEKÇİLERİNİ DAVET EDİYORUZ. YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
 |
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|