EMO Afyonkarahisar İl Temsilciliğinin yürütücülüğünde 7 Mart 2009 Cumartesi günü Afyonkarahisar’da gerçekleşen Afyonkarahisar Yerel Enerji Forumu Sonuç Bildirgesi kamuoyu ile paylaşıldı. Sonuç bildirgesine haberimizin devamında ulaşabilirsiniz...
AFYON İLİ YEREL ENERJİ FORUMU SONUÇ BİLDİRGESİ 1. Temel bir insan hakkı olarak kabul edilen enerji; güvenilir, kesintisiz, kaliteli ve ucuz olarak sunulması gereken bir kamu hizmetidir. 2. Ülkemizde kullanılan enerji kaynakları yüzde 80 oranında dışa bağımlıdır. Bu oranda bağımlılık, siyasi bağımlılığı da kaçınılmaz olarak beraberinde getirmektedir. 3. Devletin enerji yatırımlarından çekilmiş olması, görece yüksek sermaye gerektiren enerji yatırımlarının yabancı sermayenin eline geçmesi tehlikesini taşımaktadır. 4. Elektrik enerjisi planlaması; üretim, iletim, dağıtım ve tüketimin bir bütün olarak düşünülmeli, ülkemize özgü koşullara uygun bir anlayışla değerlendirilmeli, merkezi bir yapı içinde ele alınmalıdır. 5. Arz güvenliğinde ve talep tarafı yönetiminde yıllar itibarıyla dışa bağımlılığımızı azaltacak ulusal politikaları belirlemek üzere; kamu sektörü, özel sektör, üniversiteler, akademisyenler, meslek örgütleri ve sendikalar vb. temsilcilerden oluşan geniş katılımlı bir yapı tarafından, ulusal ve kamusal çıkarları ön planda tutan bir bakış egemen olmalıdır. 6. Bütünü ile stratejik olan enerji sektörüne yönelik ülkemizde yıllardır uygulanan IMF ve Dünya Bankası politikaları sonucu tüm hızıyla devam eden özelleştirme uygulamaları durdurulmalıdır. 7. Ülke kaynaklarının değerlendirilmesini sağlayacak; Türkiye koşullarına uygun; teknolojik gelişmeleri takip eden; uzun vadeli, merkezi ve kamusal planlamayı esas alan; sosyal, ekonomik ve çevresel politikalar ile bütünleşik bir enerji politikasına ihtiyaç duyulmaktadır. 8. Enerji üretiminde ulusal ve yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verilerek ülkemizdeki mevcut potansiyel değerlendirilmelidir. Doğalgaz ve ithal kömür bağımlılığı en aza indirilmeli, doğalgaz, ithal kömür ve nükleer gibi dışa bağımlı kaynaklarla santral kurmaya yönelik lisans taleplerine izin verilmemelidir. 9. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelik AR-GE faaliyetlerinde yoğunlaşılmalı ve üniversitelerimizden etkin bir şekilde yararlanılmalıdır. Bu amaçla Rüzgar, güneş, jeotermal, biyogaz, biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynakları enerji planlamasının ana unsur olarak görülmeli ve elektrik enerjisi üretimi içindeki paylarının artırılması için çalışılmalıdır. Bu konuda ulusal teknolojiler geliştirmek üzere Ar-Ge çalışmalarına genel bütçeden yeterli bir pay ayrılmalıdır. 10. Temiz ve tükenmez enerji kaynağı olan güneş enerjisi açısından Doğu Karadeniz hariç bir "güneş ülkesi" diyebileceğimiz Türkiye‘nin yıllık ortalama toplam güneşlenme süresi 2.640 saattir ve bu günlük toplam 7,2 saate karşılık düşmektedir. Türkiye‘nin brüt güneş enerjisi potansiyeli 87,5 Milyon Ton Eşdeğer Petrol (MTEP) olarak belirtilmektedir. Bunun 26,5 MTEP‘i ısı üretimine, 8.75 MTEP‘i ise elektrik enerjisi üretimine elverişli miktarlar olarak belirtilmektedir. Bu veriler güneş enerjisi potansiyeli bakımından oldukça zengin bir ülke olduğumuzu göstermektedir. Ancak bu enerjinin sadece yüz binde ikisinden yararlanılmaktadır. Bu oran artırılmalıdır. 11. Jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli suların kamu yararı ve ülke çıkarları doğrultusunda maksimum faydayı sağlayacak biçimde kullanılmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılmalı, Değerlendirilmeyi bekleyen 30.000 MW kapasitedeki ısıl amaçlı jeotermal su kaynakları değerlendirilerek on binlerce evin jeotermal sıcak su ile ısıtılması sağlanmalıdır. 12. Enerji-çevre etkileşimi dikkate alınarak, enerjiye yönelik tüm faaliyetlerin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirerek, ekolojik dengeyi bozmadan, kaynaklar tüketilmeden, çevre tahrip edilmeden, kalkınma ve sanayileşme sürecinin devamı sağlanarak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak hedeflenmelidir. 13. Enerji kaynaklarında, mümkün olduğu kadar daha temiz kaynakların payının artırılmasına ve enerji faaliyetlerinin her aşamasında enerji verimliliğinin sağlanmasına özen gösterilmelidir. Bu çerçevede kirlilik önleme prensibine göre geliştirilen yeni teknolojilerin sanayi tesislerinde kullanılmaya başlanılması sağlanmalıdır. 14. Üretimde kalite ve performansı düşürmeden ekonomik ve sanayi gelişmeyi sağlamak, ancak enerjinin kaliteli ve verimli kullanılması ile mümkündür. 15. Gelişmişlik kişi başına tüketilen enerji miktarı ile değil enerjiyi verimli kullanım ile doğru orantılı olmalıdır. Tüm ilgililerin ve kamuoyunun dikkatine önemle sunulur. TMMOB EMO ANKARA ŞUBESİ
|