BASINA VE KAMUOYUNA Bizler, Suyun Ticarileşmesine Hayır Platformunun bileşenleri olarak bugün başlayıp 22 Mart'ta sona erecek olan 5. Dünya Su Forumu'nu ve reddettiğimiz bu forumun Türkiye'de ve dünyadaki bütün destekçilerini protesto ettiğimizi kamuoyuna duyurmayı bir görev biliyoruz. Aralarında Türkiye'li şirketlerin de bulunduğu uluslar arası sermayenin sponsorluğu altındaki forumun "medeniyetleri buluşturacağını" ileri süren ve forum toplantılarına çağrı yapan pankartlar kentimizin bütün ana arterlerinde boy göstermektedir. Toplumu süslü sözlerle yanıltan bu çağrıların gerisinde ise, halkların ve canlı yaşamın olmazsa olmazının, yani suyun, bir piyasa malı haline getirilmesi hedeflenmektedir. Bugün, İstanbul'un dış çeperlerinden başlanarak evlerimize takılmakta olan kontörlü su sayaçları, Dünya Su Forumu ve destekçilerinin bu gizli hedefini ele veren önemli işaretlerden yalnızca bir tanesidir. Bu çılgınlığı durdurabilecek yegane güç ise, suyu satmaya çalışan Hükümetlere ve şirketlere halkların vereceği yanıttır. Bu yanıt, insanlığın ve tüm canlı yaşamın ortak sesi gibi gür olmalı, su gibi çağlamalıdır. Bu yanıt, suyun piyasa malı olmasının ardından ücretlerinin yarısı ile su faturalarını ödemek zorunda bırakılan Gana'lı kardeşlerimizin seslerine kavuşmalıdır. Bu yanıt, Hindistan'da, kıyısında yaşadıkları nehrin başına silahlı askerlerin dikildiği tarım emekçilerinin çığlığı ile birleşmelidir. Bu yanıt, İngiltere'de su özelleştirmelerinin ardından haftalar boyunca suyu kesilen işçi dostlarımızın da sesi olmalıdır. Bu yanıt, Ekvador'daki su özelleştirmelerinin ardından işsizleştirilen binlerce belediye işçisinin cevabıdır. Bu yanıt, Munzur'da, Karadeniz'de, Hasankeyf'de, Antalya'da ve dünyanın her yerinde neşe içinde akan ve bugüne kadar beslediği toprakların ve insanların umudu, ekmeği olmuş, bugün ise büyük baraj inşaatları ile tehdit edilmekte olan yeryüzündeki bütün derelerin yanıtıdır. Platformumuzun, basın açıklaması için bu noktayı seçmiş olması da tesadüfi değildir. Suyun ticaretini yapmak ve halkı bu suçuna ortak etmek için ülkeleri dolaşan Dünya Su Forumu, bu sefer de Sütlüce'deki eski mezbahayı kendine mekan edinmiştir. Eskiden hayvanların boğazlandığı bu yerde şimdi de tüm canlıların ölüm fermanının imzalanması amaçlanmaktadır. Bu ölüm fermanının adı ise "kentsel su mutabakatı"dır. Onlar, Sütlüce, İstanbul, Türkiye ve bütün dünya bizimdir diyorlar. Bizler de diyoruz ki, bu ülkenin ve bu dünyanın gerçek sahipleri halklar ve bütün canlılardır. Ve bu gerçek ev sahipleri olarak bizler, - Suların satılmasına karşı çıkan bütün halkımızı uluslar arası su hareketlerini:
- Dünya Su Forumu'nun bundan sonra ne İstanbul'da ne de dünyanın başka bir yerinde toplanmasına karşı;
- Suyu bir piyasa malı haline getirmeye çalışan su lobisinin çanına ot tıkamak için;
- Halkların aldatılmasının o kadar kolay olmayacağını göstermek için;
birlikte mücadeleye çağırıyoruz SUYUN TİCARİLEŞTİRİLMESİNE HAYIR PLATFORMU
|