Yedincisi 21 Mart 2009 Cumartesi günü gerçekleşen 2008 – 2009 Yerel Enerji Forumları’nın ev sahibi Erzincan oldu. Erzincan Sanayi ve Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleşen forum açılış konuşmaları, iki oturum ve sonuç bildirgesinin okunması şeklinde tamamlandı.
Etkinliğin açılış konuşmaları sırasıyla EMO Erzincan İl Temsilcisi Mustafa Taşdemir ve EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş tarafından gerçekleştirildi. Etkinliğin ev sahibi olarak tüm konukları selamlayan EMO Erzincan İl Temsilcisi Mustafa Taşdemir dünyada ve ülkemizdeki enerji çeşitliliğinden bahsederek konuşmasına başladı. Bu enerji çeşitliliği içerisinde dünyamıza zarar vermeyen enerji üretim biçimlerinin tercih edilmesi, enerji verimliliği ve tasarrufu konularında bu gibi forumların önemini vurgulayan Taşdemir "insanın ihtiyaç duyduğu bu enerji türleri için de ileri de çocuklarımıza, gençlerimize bırakmak için bir takım önlemler alınması gerektiğine inanıyoruz. Mesela Erzincan‘da diğer illere nazaran tam gün güneş alma gün sayısı üst seviyelerde olduğu, Erzincan çevresinde doğu Anadolu bölgesinin enerji ihtiyacını karşılayan 2,7 milyar kwh‘lık bir su potansiyeli olduğu ve Erzincan ve bağlı ilçelerde 15 milyon ton linyit kömürü olduğu halde bunlardan gereği kadar yararlanılamamaktadır. Bu gibi forumların bu gibi enerji kaynaklarının kullanımına ışık tutacağına inanıyorum" diyerek sözlerini tamamladı. Taşdemir‘in ardından açılış konuşması için söz alan EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş geçen dönem başlayan İç Anadolu Enerji Forumu‘nun yerel ayaklarının temsilciliklerde yapılarak enerji tartışmalarının tabandan tavana örülmesi, bunun örgütsel hafızanın bir parçası haline getirilmeye çalışılması ve bu konuda alının olumlu eleştirilerden bahsederek konuşmasına başladı. "Enerji vardan yok, yoktan var olmaz ancak dönüşür" diyen Pektaş ancak ne yazık ki bu dönüşüm sadece teknik anlamda olmadığını zaman zaman beyaz enerji dosyaları, Amerika‘daki Enron yolsuzluğu gibi birilerinin banka hesaplarına da dönüşebildiğini söyledi. Pektaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Enerji yüzünden gördüklerimiz başka nelerdi? Irak‘taki, Afganistan‘daki savaşlar, Kafkaslarda enerji yüzünden birbirine giren ülkeler... İçinde bulunduğumuz çağa bilgi toplumu çağı deniyor ama enerji savaşları ve işgaller çağı demek daha doğru olacak gibi. Enerji kaynaklarına sahip olmak ne yazık ki bu gün potansiyel saldırı altında olmak anlamına geliyor." Toplum Yararına Kamusal Anlayış Enerjinin ekolojik, bağımsız, kaliteli, ekonomik ve sürekli olmak gibi bir takım değişmez nitelikleri olması gereğinden bahseden Pektaş "Ancak ne yazık ki ülkemizdeki enerji politikaları ile ilgili tüm parametreler bu özelliklerin olmaması yönünde gibi görünmekte. Ulusal diyorsunuz ama enerji kullanımımızın yaklaşık %75‘i dışa bağımlı, ekolojik diyorsunuz ama etrafımızdaki kirliliğin önemli bir kısmı enerji dönüşümünden kaynaklı, ekonomik diyorsunuz ama pahalı olduğunu biliyoruz, sürekli diyorsunuz ama sık sık elektrik kesintileri yaşıyoruz, kaliteli diyorsunuz ama bazı yerlerde elektriğin kalitesizliğinden dolayı evlerde elektronik cihazların bozulduğunu biliyoruz. Her türlü kaygıdan uzak toplum yararına kamusal bir anlayışla bu tür problemlerin giderilmesi lâzım. Bu etkinliklerde yürütülecek tartışmaların bu türden işlevleri olmasını umut ediyoruz. Bizce enerji konusunda iki önemli yanlış yapılmakta birincisi enerji alanındaki özelleştirmeler ikincisi de nükleer enerji konusundaki anlamsız ve yersiz ısrardır. Özelleştirmeler ile sektörde geri dönülmez tahribatlar yaratılmıştır. Öte yandan kırk yıl önce sayaçsız elektrik verilecek diyerek başlatılan nükleer santral tartışması Çernobil örneği, yolsuzluklara açık olması ve her aşamasında %100 dışa bağımlı olması nedeniyle bizce anlamsız, gereksiz bir tartışmadır" dedi. Son günlerde TMMOB ve bağlı Odalarına yöneltilen suçlamalara ilişkin de konuşan Pektaş sözlerini şöyle tamamladı: "Yerel seçimler öncesi yetkili ağızlar odalara saldırır bir tavır içindeler ben buradan bir kez daha kendilerine şunu söylemek istiyorum ideolojik olduğumuzu söylüyorlar, her yerde söyledik bir defa da burada söyleyelim evet biz ideolojik örgütlenmeleriz. İdeoloji demek düşünce demektir bizlerin düşünceleri elbette var, bizler halkın yararı doğrultusunda düşüncelere sahibiz, emeği ile geçinmeye çalışanların faydası doğrultusunda düşüncelere sahibiz ve sahip olmaya devam edeceğiz. Bizler IMF‘nin, Dünya Bankası‘nın karşısında el ovuşturmayacağız. Bu ideolojik denen tavrımızdan ödün vermemeye devam edeceğiz." Toplam iki oturumda sekiz ayrı konu başlığında yapılan sunumların ardından Erzincan Yerel Enerji Forumu kamuoyu ile paylaşılan sonuç bildirgesi ile son buldu.
|