|
İletişim Özgürlüğü Sempozyumu içinde yapılan ''Dikkat! Dinleniyorsunuz" başlıklı panel 20 Mart 2010 günü Beşiktaş'taki Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Beşiktaş Belediyesi’nin ev sahipliğindeki 800 kişinin izlediği panele Şubemiz üye ve yöneticileri de katıldı. Panelde Şubemiz Yönetim Kurulu üyesi Özkan Karataş, Nesrin BAYTOK (Bilim, Yönetim, Kültür Platformu Başkanı, Ankara Milletvekili), Tacidar SEYHAN (Adana Milletvekili) Av.Muammer Aydın (İst. Barosu Başkanı) ve Vedat GÜRER (Bilişim Hukuku Uzmanı, Avukat) birer konuşma ve sunum yaptılar.
"İletişim Özgürlüğü" başlıklı sempozyumun açılış konuşmasını yapan Gürsel Tekin, AKP iktidarıyla birlikte sade yurttaşın dahi jammer (dinleme önleyici cihaz) kullanmaya başladığını belirterek, kendisinin de bu cihazlardan taşıdığını söyleyerek cihazı izleyicilere gösterdi. Tekin, telefonunun dinlenmesine karşı önlem almak için kullandığı aparatı panel dinleyicilerine gösterdi.
Sempozyumun ilk konuşmacısı Ankara Milletvekili - Bilim ve Kültür Platformu Başkanı Nesrin Baytok ise AKP iktidarının tüm Türkiye‘yi kaygı ve kuşkuya yönelttiğini söyledi. Türkiye‘de iletişim özgürlüğü olmadığını ifade eden Baytok, "Özgürlüklerimiz giderek kısıtlanıyor. Türkiye‘de neredeyse herkesin ‘‘dinleniyorum paranoyası‘‘na kapıldığını belirten Baytok, "İktidar korku cumhuriyeti yaratmaya çalışıyor" ifadesini kullandı.
Baytok‘un ardından konuşan Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Telekominikasyon İletişim Başkanlığı‘nın sistemi nedeniyle şu an Türkiye‘de dinlenemeyecek hiçbir telefonun olmadığını belirtti. Aynı zamanda Bilişim Uzmanı da olan Tacidar Seyhan, konuşmasını yanında getirdiği cihazları göstererek sürdürdü. Avukat Vedat Gürer ise bilişim suçlarının delillerinin tespit etmenin çok zor olduğunu ifade etti. İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın da Türkiye‘de iletişim özgürlüğü alanında yaşananlara dikkat çekti. Şubemiz Yönetim Kurulu üyesi Özkan Karataş ise sunumunda; "Telefon ve ortam dinlemenin teknik, hukuki, sosyal ve ekonomik olmak üzere birkaç boyutu bulunmaktadır. Teknolojinin gelişimiyle birlikte iletişim ve bilgiye erişim hızlanıp kolaylaşırken maliyetleri de azalmaktadır. Bu gelişmeler, toplumun her kesimi için eşit bir şekilde iletişim ve bilgiye erişim olanağı sağlamadığı gibi birli kirliliğinden iletişim özgürlüğünün yok edilişine uzanan bir yığın tartışma içerisinde yeni teknolojilerinin sorgulanmasını beraberinde getirmiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı‘nın talebi üzerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Nisan 2007 tarih ve 2007/2084 karar sayısı ile Türkiye‘deki tüm telefon, cep telefonu, internet vb. haberleşme araçlarının izlenmesi için yetki verdiğinin ortaya çıkması kamuoyunda büyük tepkiye neden olmuş ve "Toplumsal Paronoya"yı tetiklemiştir" dedi.
|
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|
|
|