|
EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş, 13 Eylül 2010 Pazartesi günü, TRT Ankara Radyosu’nda yayımlanan “Gündemdeki Enerji” programına katılarak, elektrik üretiminin ve dağıtımının özelleştirilmesi konularında Oda’nın görüşlerini aktardı.
Ramazan Pektaş, bugüne kadar ne Türkiye’de ne dünyada bu özelleştirme söyleminin haklılığı fiilinin hiçbir zaman gerçekleşmediğini söyledi.
Pektaş şunları söyledi, "Yıllardır söyledik yine buradan söylüyoruz; özelleştirme siyasi bir tercihtir. Bu tercihi yapanların halka ucuz, kaliteli hizmet vermek gibi dertleri olmamıştır. Özelleştirme, kamunun birikimleriyle oluşmuş mal ve hizmet üretim araçlarını sermaye gruplarına transfer etmektir. Bana bu güne kadar ‘şurayı özelleştirip daha ucuz ve kaliteli hizmet verdik` denilebilecek bir örnek gösteremezsiniz. Ne iletişimde, ne sağlıkta ne eğitimde ve ne de enerjide bunu gösteremezsiniz. Özelleştirmenin felsefesine temelden karşıyız. Yapılan bütün özelleştirmeler kamunun kayıpları göz önüne alınarak geri alınmalı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı derhal kapatılmalıdır." "Doğru özelleştirme diye bir şey olamaz" Doğru özelleştirme diye bir şeyin olamayacağını, özelleştirmelerin hayatımıza girdikten sonra insanların özelleştirmenin gerçek yüzünü görmeye başladığını vurgulayan Ramazan Pektaş şöyle konuştu, "Özelleştirmeler hayatımıza girdikten sonra insanlar gerçek yüzünü görmeye başladılar. Dağıtım bölgeleri önemli ölçüde özelleştirildi, hizmet kalitesi düştü. Ankara`da sıklıkla kesintiler yaşıyoruz. Fiyatlar önümüzdeki süreçte bir miktar daha hızlı şekilde artacak. Enerji sektörü can güvenliğinin en az olduğu sektör konumuna girdi. Bu alanda ciddi iş kazaları yaşanıyor ve bunlar basına yansımıyor. Tuzla`dan daha fazla ölümler enerji sektöründü taşeronlaştırılan iş kollarında yaşanıyor. Elektrik neden bu kadar önemli bu konuya da değinmek istiyorum. Elektrik dağıtımını özelleştirdiler sıra üretime geldi. Türkiye`de yıllık yaklaşık 200 milyar kWh elektrik tüketiliyor. kWh saati 30 kuruş çarptığınız zaman 60 milyar TL`lik meblağa ulaşmış oluyorsunuz. Bir yılda enerji sektöründen oluşan parasal hacim Türkiye`de 60 milyar lira. Bunun yüzde 10`unun kâr olduğu zaman 6 milyar lira yapıyor. Yetkili merciler bugüne kadar hep dağıtım şirketlerinin zarar ettiğini bu nedenle özelleştirildiklerini söylediler. Ortada zarar değil ciddi karlar var. Kamunun elinde zarar ediyor söylemini anlamıyorum. Kamunun elinde zarar ediyorsa kamu yöneticilerinin beceriksiz olduğunu gösterir."
|
|
|