EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş, Hayat Tv ile 28 Eylül 2011 Çarşamba günü yaptığı röportajda uluslararası tahkimi değerlendirdi. İran’ın, doğalgaz alımları ile ilgili olarak Türkiye’yi uluslar arası tahkime vermesi sorusunu yanıtlayan Pektaş, “Tahkimden bir an önce vazgeçilmesini sağlamalıyız yoksa Türkiye önümüzdeki yıllarda uluslar arası tahkim yoluyla başka ülkelere çok daha fazla ödemek durumunda kalacak” dedi.
Ramazan Pektaş’ın röportajı 28 Eylül 2011 Çarşamba günü 19:00 Ana Haber Bülteni’nde yayımlanacak.
Tarih: 28 Eylül 2011 Çarşamba Saat:19:00 Yer: Hayat Tv Ana Haber Bülteni Pektaş özetle şunları söyledi; " Tahkim ile ilgili MeslekO olarak 24 Ocak 2008 tarihinde ‘Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Dava Kıskacında, Yeni Hortum Tahkim` adıyla 2008 Ocak`ta bir açıklama yapmıştık ve uluslar arası tahkim yoluyla karşıya kaldığımız faturanın tutarının 42 milyar dolar olduğunu söylemiştik. Bu rakam gün geçiyor ki artıyor. İran ya da başka ülkele, geçmişte yaptığımız sözleşmelerde Türkiye`yi koruyan değil karşı tarafı koruyan maddeler nedeniyle dava açmakta ve davaları ne yazık ki kazanabilmekteler. Geçmişte de kaybettiğimiz ve tazminatını ödediğimiz davalar bulunmakta. Gaz alımıyla ilgili konuda çok fazla problemlerle karşılaşabiliniyor, al ya da öde şeklinde düzenlenebiliyor. Gazı sizin taahhüt ettiğiniz oranlarda almanız gerekiyor. Eğer ihtiyacınız yoksa ya da kendi iç dağıtım şebekesindeki problem nedeniyle taahhüt ettiğiniz gazı almadığınız bu gazı almış gibi ödeme yapmanız gerekiyor. Ödeme yapmazsanız uluslararası tahkim yoluyla bu tazminatlar karşı taraflara ödenmektedir. Hatırlıyoruz 2008-2009`da zaman zaman İran, Rusya vanayı kendi kapatabiliyordu o zaman problem olmuyordu. Yaşanan patlamalar nedeniyle gaz akışı olmamış alınmayan gazın faturası bize fatura edilebiliyor. Geçmişte siyasilerin neye dayanarak yaptığınız bilemediğimiz anlaşmaların toplum olarak yaşadığımız faturası ne yazık ki çok kabarık. Gaz olsun diğer enerji alanlarında olsun merkezi plânlama yapılması gerektiğini söylüyoruz. Bu merkezi plânlama çerçevesinde kamu çıkarını gözeten politikaların olması gerektiğini söylüyoruz ancak bugüne kadar kamu çıkarını değil daha ziyade anlaşmaları yapan siyasilerin ve diğer ülkeler ile yapılan gizli sözleşmelerle karşı karşıya kalıyoruz. Tahkim yasası bizim ekonomik açıdan ciddi zararlarımıza sebep oluyor. Anlaşmaların gizli olması bir problem tahkim nedeniyle buralara tazminatlar ödenmesi başka bir problem. Bu tür anlaşmaların aslında bir an önce sonlandırılması daha fazla zarar görülmemesi gerekiyor. Gaz dışındaki diğer tahkime neden olan yatırımlardaki ya da çalışmalardaki sözleşmelerin de ciddi boşluk oluşturduğunu bütçemiz için önemli yekun oluşturduğunu görüyoruz. Tahkimden vazgeçilmesini sağlamalıyız yoksa Türkiye önümüzdeki yıllarda şu anda bütçenin yüzde 10`larına tekabül eden rakamın çok daha fazlasını ödemek durumunda kalabilir. Türkiye bütçesinin böyle yanlış ve tek taraflı sözleşmelerle zarar görmesini kabul etmek mümkün değildir.
|