New York`lu 40 bin dokuma işçisi kadının, emek sömürüsüne, eşitsizliğe başkaldırdığı gün olan Dünya Kadınlar Günü’nde tüm bu haksızlıklara karşı sesimizi yükseltmek için alanlardayız. Yoksulluğa, erkek egemenliğine, erkek- devlet- yargı işbirliğiyle işlenen kadın cinayetlerine hayır demek için, başta kendi coğrafyamız olmak üzere tüm dünyada barışın tesis edilmesi için alanlardayız.
Haklarımız İçin Alanlardayız! Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu`nun yayınladığı ‘Küresel Cinsiyet Eşitsizliği` raporunda, kadın erkek eşitliği konusunda 134 ülke içinde 126. sırada yer alıyor. Dünya`da cinsiyet eşitsizliğinde son sıralarda yer alan ülkemizde, geride bıraktığımız 2011 yılında "Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı"nın yerine kurulan "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı" ile kadının adı sadece bir bakanlık isminden çıkarılmış olmadı, kadını birey olarak görmek istemeyen ve aile içine hapseden bir anlayışın ürünü olarak ortaya çıkan bu uygulamadan sonra aile meclisi kararıyla öldürülen kadınların sayısı yüzde 47 arttı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu‘nun hazırladığı Ocak 2008- Aralık 2011 Erkek Şiddeti Raporu`na göre, 2011 yılında kadın mücadelesinde aktif yer alan 54 kadın tutuklandı, koruma talep eden kadınların yüzde 73`ü öldürüldü. 610 kadının cinsel tacize maruz kaldığı, 70 kadının intihar ettiği, yüzde 68`inin aile içinde şiddete maruz kaldığı bir yıl oldu 2011 yılı. Adalet sistemindeki eşitsizlik ve haksız kararlarla birçok tecavüzcü serbest kaldı. 25 Kasım ve 8 Mart etkinliklerine katıldıkları ve çalıştıkları için sendika yöneticisi ve üyesi kadınlar tutuklandı. Son olarak eğitim reformu adı altında yapılmak istenen düzenlemeyle de kız çocuklarımız hedeflenmekte, çocuk gelinlerin ve çocuk işçilerin yasal zemini hazırlanmaktadır. İşte böyle bir tabloyla giriyoruz 8 Mart`a. New York‘lu 40 bin dokuma işçisi kadının, emek sömürüsüne, eşitsizliğe başkaldırdığı gün olan Dünya Kadınlar Günü`nde tüm bu haksızlıklara karşı sesimizi yükseltmek için alanlardayız. Yoksulluğa, erkek egemenliğine, erkek- devlet- yargı işbirliğiyle işlenen kadın cinayetlerine hayır demek için, başta kendi coğrafyamız olmak üzere tüm dünyada barışın tesis edilmesi için alanlardayız. Irkçılığın ve gericiliğin ivme kazandığı, hükümet eliyle desteklendiği ülkemizde, biliyoruz ki kadınlar her zaman onurlu demokratik insanca yaşam mücadelesinin en önünde yer aldılar. Yarın da tüm bu taleplerini en önde ve en güçlü biçimde haykıracaklar. Göğün yarısı kadınların ellerinde, yaşamın da… Yaşasın 8 Mart! Yaşasın Örgütlü Kadın Dayanışması! TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi 21. Dönem Yönetim Kurulu
|