|
Elektrik dağıtım şebekelerinin özelleştirilmesi, önceki iktidarlar ve mevcut iktidar tarafından hep daha iyi, daha ucuz, daha kaliteli hizmet olacağı savıyla şirin gösterilmeye çalışılmıştı. Ancak yaşanan süreçler anlatılanın aksine pahalılık, düzensiz kesintiler, bakımsızlık, kötü hizmet, kalitesiz elektrik ve ölüm getirdi. Bugün, ısrarla kamuya ait olanı bir bir özelleştirme kisvesi altında kâr odaklarına hibe etmek yerine, bugüne kadar yapılan özelleştirmeleri derhal iptal ederek kamu tekelini yeniden kurmak dışında bir seçenek kalmamıştır. Ankara‘da son zamanlarda ansızın kesilen elektrik yine ansızın gelmekte ve elektrikli cihazlarda hasarlara yol açmakta hatta yer yer su kesintilerine bile sebep olmaktadır. Yaşanan kesintilerin sayısı ve periyodu düzensiz bir şekilde artmışken, elektrik dağıtımından sorumlu özel şirketin bu konuda kamuoyunu bilgilendirmeyi ve doyurucu açıklama yapmayı önemsemediği de görülmektedir. Özelleştirme savunucularının dilinden düşürmediği düzenleyici kurulların denetimi bu noktada da içi boş bir laf olmaktan öteye gidememiştir. Aksine, Odamızın ve özelleştirme karşıtlarının sürekli dile getirdiği gibi düzenleyici kurullar, özel sermaye gruplarının karlarının arttırılmasına ve yapılan hukuksuzlukların meşrulaştırılmasına karşı paravan görevi görmektedirler. Ankara‘nın da içinde bulunduğu dağıtım bölgesinde mesken, ticarethane, resmi, sanayi, aydınlatma, tarımsal sulama ve diğer kategorilerde 2010 yılı sonu itibari ile 2.297.598 abone bulunmaktadır. Bu abonelerin 2010 yılı içinde tükettikleri elektrik enerjisi 14.583.678.000 kWh tir. Bu rakamların 2011 yılı sonu itibariyle %8-10 arttığı tahmin edilmektedir. Diğer yandan Ankara‘ya enterkonnekte sistemden toplam kapasitesi 2568 MVA olan dört noktadan besleme yapılmaktadır. Ankara ve civarında kamu ve özel sektöre ait değişik kaynaklara dayalı elektrik üretim tesislerinin toplam kurulu gücü 2.344 MW, gün içinde ulaşılan puant güç 1700 MW mertebesindedir. Rakamlardan da açıklıkla görüleceği üzere Ankara`nın Kurulu güç, iletim hatları ve bölgede üretilen elektrik enerjisi miktarı açısından herhangi bir sorunu yoktur. Hal böyleyken gerçekleşen sık ve plansız elektrik kesintileri neden yaşanmaktadır sorularına şu cevaplar verilebilinir: • Ankara‘daki dağıtım şebekesi çok eski ve bakımsız olduğu için zaman zaman yetersiz kalmaktadır. Özelleştirme ile özel sektörün buralara yatırım yaparak iyileştireceği söyleminin gerçek olmadığı bir kez daha görülmüştür. • Kent; AVM, toplu konut alanları, yüksek binalar gibi daha faal elektrik tüketen yapılarla büyürken bu yapılanmalara uygun altyapı bulunmaması özellikle tüketimin arttığı dönemlerde veya saat dilimlerinde sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır. • Maliyet azaltmak adına rutin işletme bakım hizmetleri azaltılmış, taşeronlaştırmalar yaygınlaştırılmış ve bakım hizmetinin niteliği düşürülmüştür. • Kent içinde yeni yatırım yapılmadığı gibi mevcut dağıtım hatlarının ve altyapısının bakımları da önemli ölçüde azalmıştır. • Bilgi birikimi ve deneyimin çok önemli olduğu elektrik dağıtımı ve işletmeciliği alanında, kamu kurumu kadrolarının önemli bir kısmı daha ucuz işgücü istihdamı uğruna değişik biçimlerde uzaklaştırılmış veya işten çıkartılmıştır. Mevcut kadrolar bu bağlamda hem arızalara müdahale etmekte yetersiz kalmış, hem de üzücü sonuçlara yol açan kazalarla karşı karşıya kalınmıştır. Özelleştirme sonucu iyileştirileceği vaat edilen dağıtım şebekesi ve ilgili altyapısı uzun yıllardır sorunludur. Özelleştirme sonrası planlanan iyileştirici çalışmalar için harcanacak bedeller, tarifeler yoluyla zaten abonelerden alınmaktadır. Buna rağmen özelleştirme sonrası çeşitli nedenlerle sorunlar artmış olmasına karşın, düzeltici önlemler yerine aksayan işleyiş kötü ve pahalı hizmet ile birlikte kanıksatılmaya çalışılmaktadır. 2007-2012 yılları arasında, mesken aboneliği elektrik fiyatlarına %108,68, hayır kurumu olarak nitelendirilen kuruluşların aboneliklerine %128,09 oranında zam yapılmış ve elektrik enerjisi fiyatları yoksul halkın kaldıramayacağı boyutlara ulaşmıştır. Fiyatlar bu denli fahiş denecek düzeyde artarken, elektrik enerjisi kalitesi ve sürekliliği de bariz bir düşüş göstermiştir. Çoğu semtlerde 220 V 50 Hz olması gereken değerler, 180 V altına kadar düşmektedir. Bu denli kalitesiz enerji ve kesinti sonrası yaşanan aşırı gerilim sıklıkla elektrikli cihazlarda arıza ve bozulmaya neden olmaktadır. Bu konudaki tüketici şikâyetlerine ise doğru olmayan yanıtlar verilerek vatandaşın mağduriyeti tazmin edilmemektedir. Dağıtım hizmetinde yaşanan tüm bu olumsuzluklar, zaman zaman üzücü ve telafisi mümkün olmayan kazalara da sebep olmaktadır. ÖLÜMLER SON BULSUN, SORUMLULAR HESAP VERSİN 1 Ağustos 2012 Çarşamba günü Gölbaşı İlçesi Karagedik Mahallesinde alçak gerilim hattının yere düşen faz iletkenine dokunan iki çocuk, elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmiştir. EMO Ankara Şubesi olarak oluşturulan teknik heyetin incelemeleri ve görgü tanıklarının anlatımları ile hazırlanan rapor düşündürücüdür. Teknik heyetimiz tarafından hazırlanan rapora göre; • Alçak gerilim hattının son direğindeki izolatör kırılması sonucu hat iletkeni yere düşmüştür. • Söz konusu hat trafo direğinden sonra 6 adet ağaç direkten oluşmaktadır ve branşman ve nihayet (sonlandırma) direkleri için de ağaç direk kullanılmıştır. Çevrede yapılan gözlemlerde en az iki direk daha halen aşırı derecede eğilmiş ve her an yıkılarak başka üzücü olaylara sebebiyet verebilir durumdadır. • Dağıtım hattı, çok sıcak bir gün olmasına rağmen neredeyse hiç sehim almamıştır. • Trafo ve ilgili aksamındaki emniyet önlemleri yetersizdir. Trafo direğindeki ayırıcı kilitli olması gerekirken kilitsizdir. Trafo direğinin yanındaki alçak gerilim panosunun ön kapağı kilitli ancak arka kapaklar kilitsizdir. • Alçak gerilim hattındaki ekler maşonlu değil uygun olmayan şekilde yapılmış eklerdir ve hat birçok noktada zedelenmiştir. Sadece olay yerinde yapılan gözlemler bu kadar vahim durumdadır. Benzer durumdaki diğer bölgelerde ve noktalarda acilen gerekli ve yeterli önlem alınmazsa başka üzücü kazalar yaşanması kaçınılmazdır. Çözüm önerilerimiz: • Özellikle ortak alanlarda bulunan elektrik tesisleri ile ilgili "risk değerlendirmeleri" yapılarak can ve mal güvenliğini sağlayacak önlemler alınmalıdır ve periyodik olarak önlemlerin yeterliliği kontrol edilmelidir. • Dağıtım şebekeleri ve ilgili yapılarda emniyet tedbirlerine uygun önlemler alınmalı ve sürekliliği sağlanmalıdır. • Dağıtım şebekesinin Şebeke Yönetmeliğine uygun olarak eksiklerinin ivedilikle giderilmesi sağlanmalıdır. • Uzun vade planları yapılarak havai hatların imara uygun yerlerde yeraltına alınması sağlanmalıdır. • Dağıtım hizmetini sağlayan kuruluşların bu hizmeti, bu konuda deneyimli ve yeterli personel ile vermeleri sağlanmalıdır. • Tesislerde, Elektrik Tesisleri Genel Şartnamesi, Topraklama Yönetmeliği, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği gibi yönetmeliklerin mühendislerin denetim ve gözetiminde uygulanması sağlanmalıdır. • Taşeron aracılığı ile yapılan çalışmaların sağlıksız olduğu, yeterli teknik düzeyi sağlayamadığı bir gerçektir. Bu uygulamanın sonlandırılması ve elektrik dağıtımı konusunda çalışan her kademe personelin gerekli meslek içi eğitimlerden geçirilmesi sağlanmalıdır. • Bilgi edinme hakkı çerçevesinde, dağıtım bölgelerinin devir sözleşmeleri kamuoyuna açıklanarak, kafalardaki soru işaretleri giderilmelidir. Bu sözleşmelerdeki yaptırımların kamuoyu tarafından da bilinmesi sağlanmalı ve denetlemeler şeffaf olarak yapılmalıdır. • Genel olarak halk sağlığını ve can güvenliğini ilgilendiren konularda çocuklar başta olmak üzere toplum film, broşür, toplantılar vb gibi yöntemlerle bilgilendirilmelidir. • Mevcut işleyişte, kesinti, aşırı düşük ve aşırı yüksek gerilim dalgalanmaları gibi nedenlerle zarar gören abonelerin mağduriyetlerinin dağıtım şirketleri tarafından karşılanması konusunda daha etkin ve gerçekçi bir uygulamanın hayata geçirilmesi gerekmektedir. • Daha etkin ve verimli bir elektrik enerjisi yönetimi için; elektrik enerjisi üretim ve dağıtımındaki özelleştirme uygulamaları sonlandırılarak, merkezi ve kamusal bir anlayış ile bu alan yeniden kurgulanmalı, üretim, iletim ve dağıtım piyasanın kar mekanizmalarına terk edilmemelidir. • Orta ve uzun vadeli programlar ile altyapı güçlendirilmeli, temel insani ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak her mesken için aylık 150 kWh elektrik enerjisi bedelsiz olarak verilmelidir. TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİ 21. DÖNEM YÖNETİM KURULU 10.08.2012
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
BASIN AÇIKLAMASI
TEMEL BİNA AKUSTİK UZMANLIĞI EĞİTİMİ FİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI TARAFINDAN DÜZENLENİYOR
