 |
Türkiye`de demokrasi ve bilim mücadelesine önemli katkılar sunan, EMO Yönetim Kurulu ve Yayın Kurulu olmak üzere Odanın birçok organında yöneticilik yapan, eski ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi iken 03 Aralık 2011 günü aramızdan ayrılan Hocaların Hocası Güney Gönenç anısına “Güney Gönenç Konferansı” 06 Aralık 2012 Perşembe günü ODTÜ Sevim Tan Anfisi EEM Bölümü’nde gerçekleştirildi. Konferansa Güney Gönenç’in ailesi, mesai arkadaşları, dostları, öğrencileri, EMO üyeleri katıldı.
Etkinliği sunan EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ömürhan Soysal, "Sevgili Güney Gönenç Hocamızı anmak için burada toplandık hepinize hoş geldiniz diyorum" dedikten sonra Güney Gönenç başta olmak üzere kaybedilen tüm değerler için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Açılış konuşması yapan ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melek Diker Yücel şunları söyledi, " Değerli dostlar, Güney Hocamın sevgili dostları hoş geldiniz. Ölümünden sonra da bizleri bir araya getiren Güney Hocamıza bir çoğumuz çok şey borçluyuz. Güney Hoca hepimiz için çok çok önemli bir insandı. ODTÜ Elektrik Mühendisliği bölümünün belirgin bazı özellikleri vardır; bilim, sanat araştırıcı düşünce, herhangi bir şeyin ardındaki nedeni merak edip kurcalayıp tartışıp sonuca ulaşmak için çabalar bu bölümün temel direğini oluşturan bazı özelliklerdir. Bölümün kişiliğinin oluşmasında bölümün kurucuları olan hocalarımızın çok önemli katkıları olmuştur. Bölümümüzün bizleri bu kadar mutlu eden kişiliğine en çok katkıda bulunan hocalarımız Güney Gönenç ve Nazif Tepedelenlioğlu başta gelmektedir. Bölüm adına gelenlere çok çok teşekkür etmek istiyorum." "Güney Gönenç hep aramızda oldu" Melek Diker Yücel`in ardından söz alan EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akgün Yalçın şunları söyledi; "Hocaların hocası Güney Gönenç‘in çok sevgili dostları, Güney Gönenç Hocamızın şahsında Odamız tarihinde emeği geçen ancak bugün aramızda olamayan tüm değerlerimizi saygıyla anıyorum. Onların taşıdığı bayrağı düşürmemek için onların anılarını yaşatmak ve mücadelelerini sürdürmek için nöbetteyiz. Hocamız aramızdan ayrılalı bir yıl oldu. Onu son yolculuğuna uğurlarken "hep aramızda olacak" demiştik, Hocamız hep aramızda hep içimizde oldu. Güney Gönenç‘i anlatmak zor, ama anlamak bir görev. Onu anlatmak zor çünkü bu kadar çok yönlü birini hangi yönüyle anlatırsınız. Bilim insanı, siyasetçi, yazar, araştırmacı, müzik sevdalısı. Ve bütün bunları bir potada buluşturan mücadele insanı. Türkiye‘deki toplumsal mücadele tarihinin hemen hemen tümüne, darbelere, muhtıralara tanıklık eden bir bilim insanının bu konulara kayıtsız kalması düşünülemezdi. Bilim insanı olarak da çalıştığı alandaki gelişmelere kayıtsız kalmadı. Bu akademik çalışmalar, yayın yönetmenliği, siyaset, sürgünler, baskılar, saklanmalar gibi yoğun tempolu yaşantısına iki de kitap sığdırdı: "Hep Aranızda Olacağım" ve "Karanlık Zamanların Şarkısı".Güney Gönenç hocamızın "hoca yanını" çok değerli bilim insanı hocalarımız çok daha yakından bilir. 12 Eylül karanlığının üniversiteleri biçimlendirme aracı olan YÖK‘ün kurulmasından sonra rotasyon adı altında Ankara‘dan uzaklaştırılmıştı. Bu uzaklaştırma ile yıldıramadıkları hocamızı kısa bir süre sonra da görevden almışlardı. O çok kısa süren Gaziantep ODTÜ günlerinde bile derin izler bıraktığını orada öğrencisi olanlardan duyduk. Siyası yanını hepimiz biliriz. Güney Gönenç hocamız Türkiye`nin siyaseten en hareketli dönemlerinde aktif olarak siyasetin içinde de yer almış, milletvekili adaylığı da dahil siyasetin içinde olmuştu. Siyasi kimliğini ve tavrını 12 Eylül gibi baskıcı bir dönemde de cesurca sürdürmüştür. 12 Eylül döneminde hazırlanan Aydınlar Dilekçesi o dönemin önemli bir olayı olmuştu. Güney Gönenç o koşullarda karanlığa karşı aydınlığın sesi olan aydınlardan biri olarak imzacıdır. TMMOB`nin o dönemlerde ve bugünde savuna geldiği "bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkın hizmetine sunma" ilkesi ve anlayışı çerçevesinde Güney Hocanın Oda çalışmalarındaki yerini de bütün EMO üyeleri çok iyi bilir. Güney Gönenç‘in izlerini EMO da görmek mümkün. EMO Ankara ve İstanbul Şubeleri kuruluş çalışmalarında, EMO Dergisi yayın kurulunda, Genel Kurullarda, dergilerde… Sağlık sorunlarının arttığı son bir kaç dönem hariç her genel kurulun olmazsa olmazlarından birisiydi. Birçok güncel konuda Oda görüşlerinin oluşmasında önemli emeği geçmişti.Odamızın temelinde taşı, duvarında tuğlası olanları unutması söz konusu olamaz. Bugüne kadar ihmal ettiğimiz Nazif Tepedelenlioğlu hocamızı da önümüzdeki aylarda yapacağımız anma ile hatırlayacağız. Güney Gönenç‘i, yani bu mücadele insanını anlatmak gerçekten zor. Güney Gönenç gibi değerlerimizi unutturmayıp yaşatmak için bu yıl ilkini yaptığımız Güney Gönenç Konferansını önümüzdeki yıllarda da sürdüreceğiz. Yapmamız gereken her yıl onları hatırlayıp salonlara gelmek değil. Şimdi yapmamız gereken, hep aramızda olan hocamıza sözümüz aydınlık zamanların şarkılarını yazmaktır." "TMMOB ve Odalar üzerindeki yok etme politikalarına karşı dimdik ayaktayız" Ebru Akgün Yalçın`ın konuşmasının ardından kürsüye gelen EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş da şöyle konuştu, "Bugün çok tarihsel bir dönemde Güney Gönenç Hocamız için bir araya geliyoruz. Hocamızı kaybedişimizin üzerinden geçen bir yılda Odamız çalışmalarında sorunlarımız da sorumluluklarımız da çok arttı. Bugünler zorluklarımızı paylaşmak kendisinden güç almak için Hocamıza duyduğumuz özlemin arttığı yıllar. Özellikle EMO Ankara Şubesi`ne ve Sayın Haluk Tosun`a teşekkür etmek istiyorum. Güney Gönenç Hocamızın tüm yönleriyle anılması ve ileriye taşınması Odamız öncülüğünde ortak bir dayanışma ile sürdürülmüştür. TMMOB ve Odamız üzerinde son dönemde yaşanan karabasan günlere, baskı ve yasak politikalarıyla örgütlülüğümüzün dağıtılmak, yok edilmek istenmesine karşı hâlâ ayakta dimdik durmamıza ve değerlerimizi anmaya devam etmemize ilişkindir söylemek istediğim. Güney Gönenç Hocamızla, Serhat Özyar ile, Ahmet Altay Varol ile, Halil Eker, Hasan Balıkçı`ya, Tarık Özker`le, Bedri Karafakioğlu`yla Alaattin Anahtarcı ile burada ismini sayamadığım onlarca insanla daha çok güçleniyoruz. Güney Hocamızı anmak hepimiz için ortak sorumluluk derken sadece bir görevden bahsetmiyoruz. Yarattığımız tarihsel değerlerimizin bugüne dek sözümüzü sürdürüyor olmamızın alt yapısında bizlere bıraktığı mirastan söz ediyoruz. Bu miras her şeyin tüketime endekslendiği bir çağda bizleri büyüten umutlandıran bilimsel düşüncenin sanat, siyaset ve eğitimle yoğrulduğu, aydınlanmaya dair uzun bir yol yürüyüşüdür. Hocamızın yaşam öyküsünde bilim insanı olarak üretimleriyle birlikte var olan EMO`cu kültürü örgütlenme davranma kültürü hepimize güç katmıştır. Hocamızı saygıyla anıyoruz. Anıyoruz çünkü Hocamızın kimliğinde kendimizi yeniden birbirimize tarif etmek, hepsinin ötesinde kendimizle yüzleşmek üzere bir araya geliyoruz. Güney Hocamızı anmanın geçmişimize sahip çıkmak, bugünü geçmişin değerleri üzerinden yeniden yorumlamak anlamına geldiğini biliyoruz. Güney Gönenç`i anıyoruz çünkü sürdürdüğümüz mücadelenin öznesi olan insana, insani değerlere vurgu yapıyoruz. O değerlere yabancılaşmadığımızı, bencilleşmediğimizi ortak sevinç ve hüzünlerle dayanışma içinde olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bir yönüyle Güney Gönenç`i anarak yola devam ettiğimizi kendimize dostlarımıza ve yoldaşlarımıza deklare etmek istiyoruz. Anmak birbirimize sırtlarımızı yaslamaktır." Açılış konuşmalarından sonra Güney Gönenç`in yaşamından kesitler sunulan sinevizyon gösterimi yapıldı. Katılımcıların Güney Gönenç ile ilgili duygu ve düşüncelerini aktarmasının ardından Güney Gönenç`in yakın çalışma arkadaşı ve dostu Prof. Dr. Haluk Tosun, Güney Gönenç`in hayatını özetleyerek başladığı sunumunda, Gönenç`in insani, bilimsel, sanatsal özelliklerini anlattı. Gönenç ile ilgili yaşanan anılarını da aktaran Haluk Tosun konuşmasının sonunda Güney Gönenç`in çok sevdiği Münir Nurettin Selçuk`un bir şarkısı ile konuşmasını bitirdi.
|
|
|
Tanıtım
ANKARA ŞUBE
TEMEL BİNA AKUSTİK UZMANLIĞI EĞİTİMİ FİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI TARAFINDAN DÜZENLENİYOR
