ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI BASIN AÇIKLAMASI ÜLKEMİZ YANGIN YERİ Ülkemiz, Haziran seçim sürecinden itibaren "iktidarı kaybetme" korkusundaki AKP`nin yürüttüğü politikalarla büyük bir savaş alanına döndürülmektedir. Halkımız bir kez daha "istikrar" hayalleriyle kandırılmıştır. Katliamlar, ölümler, baskılar, gözaltılar, tutuklamalar ardı ardına gelmektedir. Hendekler, kent boşaltmalar, tuzaklar, operasyonlar ülkemizi yangın yerine çevirmiştir.
AKP iktidarı, pazarlık unsuru olarak kullandığı Kürt Sorunu`nda "çözüm süreci" kandırmacasından bugün "ev ev temizlik" noktasına vardırmış; ülke ikiye bölünmüş görüntüsündedir. Öğretmenleri, memurları sözde gerekçelerle operasyon yapacağı bölgelerden çekmiştir. Köy boşaltmaları, göç ve sürgün görüntüleri; ellerinde valizlerle otobüs terminallerine yığılan, yollara dökülen insanlarımız ekranlara yansımıştır.
Kamu görevlileri bölgeden çekilip adeta toplu yıkım hazırlığı sergilenmiştir. Ülkemiz çatışma noktasından iç savaş noktasına çekilmektedir. Silopi, Cizre, Nusaybin, Dargeçit ve Sur ilçelerinde operasyonlar başlatılmıştır. Tanklar, tüfeklerle evlere saldırılmaktadır. Bölge can pazarına döndürülmüştür.
Devlet AKP`nin değil, halkın devleti olmalıdır. Halk da etnik, dini ve mezhepsel olarak ayrımcılığa tabi tutulamaz. Cumhuriyetin "eşit yurttaşlık" ilkesi temelinde halkımız bir bütündür. Mağduriyet edebiyatıyla iktidara gelen AKP; bugün etnik, dini, mezhepsel ayrımların üzerine bir de "iktidar yandaşlığı" dayatmasını eklemiştir. İhalelerde temel kural haline getirilen iktidar yandaşı olma dayatması, bugün hayatın her alanına yayılmış; yandaşlık "çalışabilmek, yaşayabilmek" için temel dayatma haline getirilmiştir.
Halkımız açık bir şekilde istemediğini göstermesine rağmen halen Cumhurbaşkanı`nın başkanlık sistemi hayalleri zorlanmaktadır. Başkanlık adı altında örtülü faşizmden açık faşizme geçmeye çalışan iktidar bunu kabul ettirebilmek için de "kontrolsüz güç" gösterilerini yaygınlaştırmaktadır. Anayasa değişikliğinde Parlamento`dan eksik olan vekil sayısını tamamlayabilmek için adeta savaş çıkarılmaktadır. İnsanların ölümleri üzerinden seçimlerde oy devşirmeye çalışan iktidar bugün de can pazarı üzerinden Anayasa değişikliği için parmak hesabı yürütmektedir.
Yaşananlar, kaygılarımızı derinleştirmekte ve korkularımızı artırmaktadır. Kamuoyunun yaşananlar konusunda acilen sağlıklı bir şekilde bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Bu ülkede yaşayan insanlar olarak, "halkların kardeşliği" temelinde birlikte demokratik, özgür ve barış içinde bir ülkeyi örebilmek için "savaşa hayır" deme sorumluluğu içindeyiz. Daha 10 Ekim`de Demokrasi Emek ve Barış Mitingi için geldikleri Ankara`da katledilen 100`ü aşkın canımız başta olmak üzere barış yolunda yitirdiğimiz tüm yurttaşlarımızın acısını içimizde hissederek, bunu dile getirmek hayatlarını bu yolda kaybeden tüm insanlarımıza karşı kaçınılmaz bir sorumluluğumuzdur. Eller tetikte barış getirilemez. Derhal her türlü şiddete son verilmeli, savaşın kentlere yayılmasından, kent boşaltmalarından, halka karşı operasyonlardan vazgeçilmeli, herkes elini tetikten çekmelidir. Hüseyin Yeşil Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı 17 Aralık 2015 |  |