|
Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, Garanti Bankası ve Akbank'a bir yazı göndererek, Hasankeyf'in sular altında kalmasına neden olacak Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santralı Projesi'ne kredi vermemelerini istedi. EMO Yönetim Kurulu adına Yazman Erdal Apaçık imzasıyla gönderilen yazıda, Hasankeyf'in uygarlık tarihinin mirası ve gelecek nesillerin emaneti olduğu vurgulanarak, "Bu proje için ayrılan kaynağın doğaya zarar vermeyen yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı projelerde kullanılmasını bekliyoruz" denildi.
EMO‘nun 21 Nisan 2010 tarihinde Garanti Bankası ve Akbank‘a gönderdiği yazıda, Ilısu Barajı ve HES projesinin 1997‘den beri gündemde olduğu, Avrupa‘daki bir çok devlet ve kuruluşun çevreci yapılar ile arkeoloji gönüllülerinin çabalarıyla baraj için gerekli krediyi vermekten vazgeçtikleri anımsatılarak, şöyle denildi:
"Uluslararası finans kuruluşları tarafından kredi verilmeyen proje için Hazine aracılığı ile bankanızdan kredi temin edildiği anlaşılmaktadır. Basına yansıyan haberlere göre, Hazine, Devlet Su İşleri‘ne (DSİ) 1.2 milyar avroluk bu ilk krediyi Akbank ve Garanti Bankası‘ndan sağlamıştır. Türkiye‘nin en büyük guruplarına bağlı Akbank ve Garanti Bankası‘nın bu proje için kredi vermesini doğru bulmamaktayız. Olağanüstü bir doğal bütünlüğe, dokuya ve güzelliğe sahip olan Hasankeyf‘in ekolojik, kültürel-tarihi zenginliği ve baraj gölet alanında kalacak 300‘e yakın höyüğü korumak ve baraj yapımından dolayı zarar görecek olan yöre halkın kültürel, sosyal ve ekonomik kayıpları dikkate alınmalıdır. Hasankeyf bize uygarlık tarihinin mirası ve gelecek nesillerin emanetidir. Onu koruma sorumluluğu da hepimizindir. 50-60 yıllık ömrü olan bir barajın binlerce yıllık bir antik kentin su altında bırakması, tarihi ve kültürel mirasımızın önemli bir bölümünü tahrip edecektir. Barajın yapılmasıyla, geri kazanılması olanaksız tahribatların yaşanması olasılığı oldukça yüksektir."
Ilısu Baraj ve Hidroelektrik Santralı (HES) projesinin sosyal ve kültürel maliyetler de göz önüne alındığında oldukça verimsiz olduğu vurgulanan yazıda, "Proje, resmi rakamlara göre 55 bin insanın göç edip yoksullaşmasına ve binlerce bitki ve hayvan türünün yaşadığı Dicle Vadisi‘nin ekosisteminin bozulmasına neden olacaktır. Projenin toplumsal maliyeti bugün hesaplanamayacak kadar büyüktür" uyarısına yer verildi. "Verimsizliği bilinen projede ısrar, salt enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla açıklanamaz" denilen yazıda, enerjiyi üretmenin daima alternatif yolları bulunduğu, ancak bir daha geri getirilemeyecek binlerce yıllık tarihi, kültürel ve doğal değeri olan Hasankeyf‘in alternatifinin olmadığının altı çizildi.
Yazıda, EMO‘nun konuya yaklaşımı ve talebi şöyle dile getirildi: "Elektrik Mühendisleri Odası, tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkan, çevreye zarar vermeyen projeler ile enerji üretilmesini savunmaktadır. Bu politikamız gereği, Hasankeyf‘e sahip çıkıyoruz. Bu duyarlılığa sahip, demokratik örgütler, çevreci kuruluşlar ve bilim insanları ile birlikte Hasankeyf‘i yaşatma mücadelesini ulusal ve uluslararası alanda sürdüreceğiz. ‘İnsana ve doğaya önem verdiğinizi‘ ifade eden tanıtım kampanyaları yürüten Garanti Bankası‘nı bu projeye kredi vermekten vazgeçmeye çağırıyoruz. Bu proje için ayrılan kaynağın doğaya zarar vermeyen yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı projelerde kullanılmasını bekliyoruz. Bankanızın bu yönde alacakları bir karar çevre ve sosyal sorumluluk projelerinizle de örtüşecektir."
|
|
|