|
Şubemizce Elazığ, Malatya, Tunceli ve Bingöl İllerinde yaşanan enerji sorunları, çözüm önerileri, yerelin ihtiyaçları ve potansiyeli, enerji üretim biçimleri, iletim ve dağıtımda yaşanan sıkıntılar gibi konularda, konunun tarafı ve söyleyecek sözü olan bütün kurumların foruma katılımlarının sağlanması, karşılıklı bir tartışma ve fikir alışverişi sonrasında forumdan elde edilecek sonuçların, enerjinin daha etkin, verimli ve halka hizmet eksenli kullanımı yönünde ilgililerin bilgisine sunulması amacıyla; Elazığ İl Temsilciliği bünyesinde Elazığ, Malatya, Tunceli ve Bingöl illeri enerji forumunun yapılması planlanmış, bu çerçevede ilgili kamu kurumlarına, üniversitelere ve ilgili sivil toplum örgütlerine yazılı olarak talepte bulunularak kendi etkinlik alanları ile ilgili kurumsal yaklaşımlarını forum kapsamında katılımcılarla paylaşmaları istenmiştir. Bu kapsamda DSİ 9. Bölge Müdürlüğünden, “İllerde Planlanan HES (Hidroelektrik Santral)’ler, Çevre ve İnsan üzerine Etkileri, Ülke Ekonomisine Etkileri” konusunda bir sunum yapmaları talep edilmiş ancak konu ile ilgili yeterli eleman bulunmadığı gerekçesiyle katılım sağlanmayacağı belirtilmiştir. DSİ'nin bu yaklaşımına ilişkin Şube Yönetim Kurulumuz tarafından 13.10.2010 tarihinde bir basın açıklaması yapılarak bu durum basın ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Basın açıklaması metnine yazımızın devamından ulaşabilirsiniz.
BASINA VE KAMUOYUNA Enerji günümüzün en önemli ve tartışmalı konu başlıklarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Enerji, uğruna savaşların verildiği, ülkelerin işgal edildiği, insanların öldürüldüğü bir alan olarak bütün stratejilerin odağında yer almakta; küresel iklim değişikliği çerçevesinde tartışılan bütün gündemlerin temelinde yine enerji ve enerji üretim modellerinin dünyamıza etkileri konuşulmaktadır. Günlük yaşamın en önemli unsurlarından biri olan enerjiden insanların faydalanmasının bir insan hakkı olarak değerlendirildiği günümüzde birçok kurum ve kuruluş konu ile ilgili görüş oluşturmak, politika üretmek üzere çalışmalar yapmaktadırlar. Şubemiz tarafından da enerji başlığı altında düzenlenecek olan etkinlik dizisinin bir parçası olarak Elazığ İl Temsilciliğimiz bünyesinde Elazığ, Malatya, Tunceli ve Bingöl İlleri Enerji Forumunun, konuyla ilgili bütün tarafların katılımıyla toplanması planlanmıştır. Bu çerçevede illerde yaşanan enerji sorunları, çözüm önerileri, yerelin ihtiyaçları ve potansiyeli, enerji üretim biçimleri, iletim ve dağıtımda yaşanan sıkıntılar gibi konularda, konunun tarafı ve söyleyecek sözü olan bütün kurumları foruma katmak, karşılıklı bir tartışma ve fikir alışverişi sonrasında forumdan elde edilecek sonuçların, enerjinin daha etkin, verimli ve halka hizmet eksenli kullanımı yönünde ilgililerin bilgisine sunulması planlanmıştır. Bu çerçevede ilgili kamu kurumlarına, üniversitelere ve ilgili sivil toplum örgütlerine yazılı olarak talepte bulunulmuş ve kendi etkinlik alanları ile ilgili kurumsal yaklaşımlarını forum kapsamında katılımcılarla paylaşmaları istenmiştir. Özellikle konunun bütün taraflarının bir araya getirilmesindeki amaç bir taraftan karşılıklı bir tartışma ortamının yaratılmasını sağlamakken, diğer taraftan da her kuruma söz hakkı vermiş olmak, böylece sonuçlara objektif bir yaklaşımla ulaşmaktır. Bu bakış açısının ürünü olarak, söz konusu illerde faaliyet gösteren DSİ 9. Bölge Müdürlüğünden, "İllerde Planlanan HES (Hidroelektrik Santral)‘ler, Çevre ve İnsan üzerine Etkileri, Ülke Ekonomisine Etkileri" konusunda bir sunum yapmaları talep edilmiştir. Yazılı talebimize DSİ 9. Bölge Müdürlüğü tarafından "bölge müdürlüğümüz emrinde konu ile ilgili yeterli sayıda eleman bulunmadığından talebiniz hakkında herhangi bir işlem yapılamamıştır" şeklinde cevap verilmiştir. En önemli faaliyet alanının HES ve Sulama amaçlı baraj inşası olduğunu bildiğimiz DSİ gibi bir kurumun bu alanda söz söyleyebilecek elemanının olmaması oldukça manidardır. Hasankeyf‘teki Ilısu Barajı, Allianoi‘deki Yortanlı Barajı, Munzurdaki barajlar gibi sayısı çok daha fazla artırılabilecek olan tartışmalı projelerin altına imza atmış bir kurum, yazılı olarak ve resmen konuyla ilgili yetersizliğini itiraf etmiş bulunmaktadır. Biz EMO Diyarbakır Şubesi olarak DSİ‘ye söz hakkı verilmesini önemsiyoruz. Forumun düzenleneceği bölge itibariyle tartışmalara konu olan Munzur vadisi üzerindeki barajlar konusunda proje uygulayıcısı olan DSİ‘nin de projelerdeki yaklaşımını ortaya koymasını önemsiyoruz. Bu bizim demokratik yaklaşımımızın gereğidir. Ancak anlaşıldığı kadarıyla ya DSİ, ben bu konuyu kimseyle tartışmak zorunda değilim, bildiğimi okurum edasıyla hareket etmektedir; ya da daha vahimi bu konuyla ilgili yeterli birikime sahip değildir. Kendilerinin söylediği gibi konu ile ilgili yeterli sayıda elemanları yoksa, içi boşaltılmış kurumların yaptıklarını anlatabilecek birikimleri de yoktur. Bu durumda bu kadar büyük ve tartışmalı projelerin altına imza atan bir kurumun bu projeleri hayata geçirme ehliyetine sahip olup olmadığı bütün kesimlerce sorgulanmalıdır. Biz geçmişten bu güne yatırımların insan için olduğuna, insana ve yaşadığı doğaya zarar veren, insanın geçmiş ve geleceğiyle bağlarını koparan yatırımların yanlış yatırımlar olduğunu ifade eden bir meslek örgütü olarak, bu itiraftan sonra söz konusu yatırımların DSİ eliyle gerçekleştirilmesinin tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Konuyla ilgili ehil, bilgili ve sözü olan bütün kesimlerin görüşleri alınarak karar verilmesini, yapılacak yatırımların ise uzmanların etkin ve söz sahibi olduğu yapılar eliyle yürütülmesinin ülke ve halk yararına olacağını ifade ediyoruz. DSİ bu mantıkla baraj yapamaz, yapsa da barajın altında kalır. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız. 13/10/2010 ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ
|
|
|