|
Bugün Antalya Eşgüdüm Kurulu‘nda bulunan tüm meslek odalarına üye Kadınlar adına, ayrıca ülkemizde ve dünyada tüm çalışan, üreten emekçi kadınlar adına bu açıklama yapılmaktadır.
Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği mücadelenin meşalesinin adıdır 8 Mart. Her renkten, dilden, dinden, yaştan kadın, tıpkı 150 yıl önceki öncülleri gibi ayrımcılığa, sömürüye ve şiddete karşı mücadelelerini yükseltmeye devam ediyorlar. Çünkü eşit, sömürüsüz, barışın hâkim olduğu bir dünya için kadınlar olarak verdiğimiz mücadelenin önündeki engeller azalmak bir yana, katlanarak artıyor.
Her geçen gün çalışma hayatı da dâhil olmak üzere hayatın tüm alanları kadınlara kapatılarak muhafazakâr politikalara teslim ettirilmektedir.
Kadınlar bu 8 Mart‘a da birçok sorunla mücadele ederek giriyor. Bunların başında, çalışma yaşamlarımızı etkileyen cinsiyetçi ekonomik politikalar ve bunun sonucu ortaya çıkan, eşit olmayan iş alanları ve ücretler, sosyal haklarımızın kaybı geliyor.
Ataerkil sistem, şovenizm, gericilik ve muhafazakârlık, neoliberal politikalar ve kriz süreci biz kadınların gündeminden ne yazık ki düşmüyor. Siyasette kadınlar hala yerel ve ulusal düzeyde yeteri kadar temsil edilmemektedir.
Şiddet başta sokaklar, işyerleri, ev içleri olmak üzere yaşam alanlarımızın tümüne yayılırken, yaşama dair haklarımız için direnmemiz bastırılmaya, sindirilmeye çalışılıyor Diğer taraftan, yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı artmaktadır. Her 10 kadından biri gebeliği sırasında fiziksel şiddete maruz kalırken, eğitim düzeyi daha yüksek olan kadınlar arasında her 10 kadından 3?ü eşleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır.
Kadına yönelik şiddetin en yoğun yaşandığı süreçlerden biri de hiç şüphe yok ki savaşlardır. Savaşlarda, kadınlar ve kız çocuklarına yönelik fiziksel ve cinsel şiddet silah olarak kullanılmaya devam etmektedir. Savaşlarda bu durum tüm kadınlar için işkence, tecavüz, göç,"namus" cinayetleri, yoksulluk anlamına gelmektedir.
Kadına karşı evrenselleşmiş haksızlıklara karşı içi boş söylemlerin, boş vaatlerin, boş politik nutukların devam ederken ve kadın - erkek arasındaki eşitsizlik dipdiri karşımızda dururken, 8 Mart sadece takvim yaprağındaki sıradan bir günden başka neyi ifade eder?
Biz bundan böyle her 8 Mart Dünya Kadınlar Günü basın açıklamamızı aynı söylemle bitireceğiz. BİZ BU ÜLKEDE T.C. ANAYASASININ KADINA VERDİĞİ ÖZGÜRLÜKLERİ SÜRDÜRÜRKEN ÇAĞDAŞ TÜRK KADINLARI OLARAK, ÜLKEMİZE VE BU ÜLKENİN GÜNDEMİNE EVRENSEL HUKUK KURALLARI ÇERÇEVESİNDE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ. SADECE BUGÜNÜ DEĞİL HERGÜNÜ İNSANLIK ADINA UTANÇ DUYMADAN YAŞAYABİLMEK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞACAĞIZ. 08/03/2011.
Saygılarımızla; Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu Antalya Barosu, | Makine Müh. Odası, | Mimarlar Odası, | Ziraat Müh. Odası, | Şehir Plancıları Odası, | Jeofizik Müh. Odası, | İnşaat Mühendisleri Odası, | Antalya SMMM Odası, | Peyzaj Mimarları Odası, | Veteriner Hekimleri Odası, | Diş hekimleri Odası, | Maden Müh. Odası, | Elektrik Mühendisleri Odası, | Orman Müh. Odası, | Harita Müh. Odası, | Eczacılar Odası, | Jeoloji müh. Odası, | Tabipler Odası, | Gıda Müh. Odası, | Çevre Müh. Odası | Kimya Müh. Odası, |
|
|
|