Şube Yönetim Kurulumuz tarafından 18 Ağustos 2011 tarihinde Şube Hizmet binasında, bölgemizde yaşanan Elektrik kesintileri ve gerilim dalgalanmalarına ilişkin bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasının metni için tıklayınız.
BASINA VE KAMUOYUNA Vazgeçilmez bir enerji kaynağı olan elektrik enerjisini üreten, ileten ve dağıtan kuruluşların görevi; kesintisiz, ucuz ve kaliteli bir hizmeti tüketicilerine sunmaktır. Elektrik enerjisi, üretimi aşamasında doğal ve maddi birçok maliyetin ortaya çıkmasına neden olan bir enerji çeşididir. Günümüzde dünya gündeminde olan küresel iklim değişikliği ve ortaya çıkan maliyetler elektrik enerjisine bağımlılığı azaltacak çözümleri gerekli kılmaktadır. Bölgemizde özellikle sulama sezonlarında Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa yöresinde elektrikle tarımsal sulama yapılan bütün alanlarda elektrik problemleri had safhaya çıkmaktadır. Kalıcı ve uzun süreli elektrik kesintilerinin yanında sıklıkla oluşan gerilim dalgalanmaları (salınımlar) nedeniyle çok sayıda elektrikli teçhizat arızalanmakta veya sağlıklı çalışamamaktadır. Meskenlerde yapılan ölçümlerde gerilimin stabil olmadığı, gündüz saatlerinde ortalama 6 dakikada bir gerilim dalgalanması oluştuğu; bazı dalgalanmalarda gerilimin 126 Volt değerlerine kadar düşerek akabinde 238 Volt değerine kadar yükseldiği, bu salınımların süresinin bazen birkaç saniye, bazen de 20 saniye kadar sürdüğü görülmüştür. Bölgemizde yaşanan gerilim dalgalanmaları belki de dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan elektrikle yoğun sulama yapılmasından kaynaklı, binlerle ifade edilebilecek yüksek güçlü su pompalarının devre dışı kalması ve tekrar devreye girmesi esnasında oluşmaktadır. Elektrik şebekesi enterkonnekte (birleşik) olduğu için sulama dönemlerinde meydana gelen bir arıza sistemin tamamına yayılmaktadır. Sulama dönemlerinde ortaya çıkan elektrik sıkıntısı, diğer tüketicileri de olumsuz etkilemektedir. Ortaya çıkan bu arızaların çiftçi, TEDAŞ ve TEİAŞ kaynaklı sebepleri bulunmaktadır. Bir anlamıyla tedarikçi kuruluş TEİAŞ ihtiyaca uygun kapasiteyi hizmete sunamamakta ve tüketim ihtiyacını karşılayamamaktadır. TEDAŞ ise ekonomik ömrünü tamamlamış, teknik olarak yetersiz ve yanlış projelendirilmiş dağıtım hatları nedeniyle tüketiciye kaliteli elektrik sunamamaktadır. Tüketici olarak çiftçiler, kurdukları tesisleri mühendislik hizmet ve tekniklerine uygun olarak kurmamaktadırlar. Kurdukları tesislerde kompanzasyon üniteleri bulunmamakta veya yetersiz kalmakta, motor yol verme ve koruma elemanları devre dışı bırakılmaktadır. Yaşanan elektrik sıkıntılarının giderilmesi için çiftçinin kuracağı tesislerde mühendislik hizmeti alarak tekniğe uygun tesisler kurması; TEDAŞ‘ın hatlarını yenilemek üzere ciddi bir yatırım seferberliği başlatması, aynı zamanda tüketiciden dağıtım sistemine yansıyacak hasarları önlemesi için dağıtım sistemlerinde tedbirler alması; TEİAŞ‘ın iletim kapasite sıkıntısını ortadan kaldıracak yatırımları yapması gerekmektedir. Ancak alınacak bütün bu tedbirler geçici tedbirlerdir. Çiftçiyi elektrikle sulama yapmaya mahkum bırakmak yanlıştır. GAP‘ın tamamlanmaması nedeniyle halkın önemli bir kesimi arazilerini sondaj yöntemiyle kuyulardan su çekerek sulamakta, büyük bir kördüğüme dönüşen bu çelişki sulama zamanlarında sağlıklı ve kesintisiz enerji alamadıkları için üretim kaybı yaşayan çiftçilerimizi her sene isyan etme noktasına getirmektedir. Bu sıkıntıların giderilmesi için yürütülen çabalar maalesef yetersiz kalmış, çiftçinin mağduriyeti giderilememiştir. Enerjide gerçekleşme oranı % 85 olan GAP‘ın sulamadaki gerçekleşmesi ise sadece % 15‘tir. En son AKP hükümeti tarafından, 2008 yılında açıklanan GAP Eylem Planında, 2012 yılına kadar sulama yapılarının çok büyük oranda tamamlanacağı belirtilmiştir. Ancak 2012 yılına çok az bir zamanın kaldığı bugün maalesef sulama kanalları hala bitirilememiş, bu konuda siyasi irade ve ekonomik kaynak ortaya çıkmamıştır. Ekonomik maliyet çiftçi açısından da değerlendirilmesi gereken bir konudur. Alım gücüyle kıyaslandığında, OECD ülkelerinin tamamından daha pahalı elektrik kullanan bir ülkede, çiftçiye "sulamanı elektrikle kuyudan su çekerek yap" demek çiftçinin cebine giren paraya göz koymaktan başka bir anlama gelmemektedir. Sulama kanalları bir an önce tamamlanmalıdır. Kanallar yap-işlet-devret ile değil, DSİ eliyle yapılmalı, su çiftçiye ucuza verilmelidir. Sulama kanallarının bitirilmesiyle bölge çiftçisi rahat bir nefes alacak, sulamasını ekonomik ve sağlıklı bir şekilde yapabilecektir. Devletin tarım, enerji ve kalkınma politikalarını insan ve doğayı merkezine alan bir yaklaşımla yeniden düzenlemesi gerekmektedir. Bu kapsamda sadece elektrik üretimi yapılacak barajlarla Hasankeyf‘i ve Munzur vadisini yok edecek yıkım projelerine aktarılan kaynaklar sulama kanallarının acilen tamamlanması için kullanılmalıdır. Bu şekilde elektrik tüketimi de azalacak ve bu sorunlu HES ve barajlara da ihtiyaç olmayacaktır. Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır şubesi olarak yaşanan problemlerin çözümü konusunda yapılması gereken çalışmalar için yetkilileri göreve çağırıyor, bu çalışmalara kamu yararı adına katkıda bulunacağımızı saygılarımızla belirtiyoruz. 18.08.2011 ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBE YÖNETİM KURULU
|