TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu’nun (İKK) 13 Ağustos 2021 tarihinde düzenlediği basın toplantısında, orman yangını tehlikesinin sürdüğüne dikkat çekilerek, alabilecek önlemler kamuoyuyla paylaşıldı. Krizin yönetilememesinin orman yangınlarını afete dönüştürdüğüne vurgu yapılan basın toplantısında, iklim kriziyle birlikte insanlığın hayatta kalma eşiğine doğru ilerlediğine dikkat çekildi.
TMMOB İzmir İKK, 13 Ağustos 2021 tarihinde İzmir Mimarlar Odası`nda gerçekleştirilen basın toplantısı düzenledi. TMMOB İzmir İKK Sekreteri Aykut Akdemir`in, sürecin yönetilemediğini vurguladığı basın toplantısında, basın açıklaması metnini ise Orman Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sabahattin Bilge okudu. Küresel İklim değişikliğiyle birlikte dünya genelinde aylar boyu söndürülemeyen orman yangınlarının sayısının artığına dikkat çekilerek, bazı ülkeler ise görülmemiş sel baskınların yaşandığı hatırlatıldı. Ülkemizde ise kuraklık nedeniyle Tuz Gölü`nde binlerde flamingonun öldüğü belirtilerek, orman yangınlarına ilişkin şu bilgilere paylaşıldı: "Resmi verilerine göre; son beş yılda yıllık ortalama 2.771 yangına karşılık 11.819 hektar orman alanı yanmıştır. Önceki beş yılda ise 2.492 yangında ise 6.372 hektar alan yanmıştır. Bu verilere göre; yıllık ortalama yangın sayısı yüzde 11.2 artarken yanan alan miktarı yüzde 85,5 artış kaydetmiştir." 28 Temmuz`da başlayan yangınların halen söndürülemediği belirtilerek, "Maalesef dünyadaki orman yangınları ve diğer belirtilerden yeterli dersi çıkardığımızı söyleyemeyiz. Oysa daha hazırlıklı olabilir ormanlarımızın önemli bir bölümünü kurtarabilirdik. Yangınların boyutu büyüyünce özellikle yer ekiplerindeki personel sayısı ile hava aracı sayısının yetersiz kaldığı herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Sonuç olarak ülke tarihimizin en büyük yangınları oldu bundan büyük bir üzüntü duyuyoruz. Ancak tehlike henüz geçmiş değildir alarm durumu devam etmelidir" ifadelerine yer verildi. BM raporlarına göre yeterli önem alınmazsa 10 yıl, her durumda 40 yıl içinde 1,5 derecelik sıcaklık artış eşiğine ulaşılacağına vurgu yapılan açıklama, orman yangınlarına karşı alınması gereken önlemler kamuoyuyla şöyle paylaşıldı: "1- Yıllar öncesinden beri söylenen ve realiteleye dönüşen küresel iklim krizi koşulları dikkate alınarak önümüzdeki dönemden itibaren başta ilgili kurumlar olmak üzere üniversiteler, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınarak yeniden bir ulusal yangın eylem planı hazırlanmalıdır. 2-Orman yangınlarında uçak helikopter kullanımı tartışmasına son verilmeli, oluşturulacak ulusal yangın eylem planına göre mülkiyeti yetkili kurumda olmak üzere bir hava aracı filosu oluşturulmalıdır. 3-Yer ekiplerinin personel eksikliği 6831 sayılı orman kanununa göre orman köyü haklarına sahip kişilerden olmak üzere objektif kriterlere göre acilen doldurulmalıdır. 4-Personel çalıştırmaya dayalı ihale yöntemi ile orman yangını söndürme ekibi oluşturulmamalıdır. 5-Ülkemizdeki ormanları ve doğal varlıkları yöneten kurumlar (OGM ve MPGM) siyasi iktidardan bağımsız, liyakatin özenle uygulandığı birer teknik genel müdürlük haline dönüştürülmelidir. 6-Orman yangını ile mücadele başta olmak üzere uzmanlık gerektiren birimlerde çalışan personel özendirilerek çalışması sağlanmalı, rotasyon ve benzeri uygulamalarla istek dışı yer değişimi yapılmamalı başka işlerde görevlendirilmemelidir. Sözleşmeli personel çalıştırma yönteminden derhal vazgeçilmelidir. 7-Geçtiğimiz yıllarda Buca Kaynaklar mahallesinde Orman yangınlarında görev yapan personelin eğitimi amacı ile orman içine tesis edilen bir süre amacı doğrultusunda kullanıldıktan sonra talep üzerine Dokuz Eylül Üniversitesi`ne devredilen ‘Orman Yangınları Eğitim Merkezi` yapım amacı doğrultusunda kullanılmak üzere acilen Orman Genel Müdürlüğü`ne geri verilmelidir. 8-Manisa Muradiye`de 1954 yılında kurulan 100 hektarlık Orman Fidanlığı kapatılarak otomobil fabrikası kurulmak üzere Manisa Organize Sanayi Bölgesi`ne devredilmiştir. Orman Genel Müdürlüğü`nce yapılan ağaçlandırmalar için kullanılan fidanların önemli bir bölümünü karşılayan aynı zamanda soliter fidan (yaşlı fidan) üretiminde özel sektöre öncülük edecek birikim ve kapasiteye sahip yaklaşık 300 tür fidan yetiştirilen bu fidanlık acilen Orman Genel Müdürlüğü`ne geri verilmelidir. 9-Orman içi köylerde yaşayan halkın kentlere göçünü engelleyici tedbirler alınmalı, orman halk ilişkilerinin geliştirilmesi bakımından üretim, bakım ve ağaçlandırma işlerinin köylüler tarafından sosyal güvenceli şekilde yaptırılması için mevzuat geliştirilmelidir. 10-Yaşadığımız olağanüstü sürecin önümüzdeki dönemde hangi boyutlara ulaşacağı ve nereye doğru evrileceği henüz belli değildir. Bundan böyle piyasanın odun ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamayı hedef alan, endüstriyel ağaçlandırma vb. uygulamalarla ormanlar üzerine kurulan üretim baskısına acilen son verilmelidir. 11-Yanan alanların doğal veya ağaçlandırma yolu ile rehabilitasyonu ve ağaçlandırılmasında Orman Genel Müdürlüğü oldukça donanımlı bir birikime sahip olduğu ve süresi içinde bu çalışmaları bitireceğinden emin olmakla birlikte gerek bu konuda uzman olmayan çevrelerin baskısı veya talebi doğrultusunda bu alanlara başta kızılçam olmak üzere yöresel doğal türler dışında zeytin, badem, incir vb. kültür bitkilerinin sahaya dikimine kesinlikle izin verilmemelidir. 12-Yangınlarda zarar gören orman köyü halkının maddi kayıpları merkezi hükümet tarafından karşılıksız olarak giderilmelidir. 13-Orman yangınları toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren aynı zamanda doğal bir afet olup, topyekûn mücadele gerekmektedir. İllerde ilan edilen "Yangın Komisyon Kararları" doğrultusunda yangınlar tek merkezden yönetilmeli, yönetim merkezinden belli aralıklarla topluma doğru bilgi akışı sağlanmalı ve son yangınlarda görülen koordinasyon zafiyeti bir daha yaşanmamalıdır. 14- Orman Yangınlarının Önlenmesi ve Söndürülmesine ilişkin uygulanmakta olan 285 sayılı tebliğin 4. Maddesinde yazılan ve her yıl İllerde Vali başkanlığında toplanan ve "Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu" kararları eksiksiz şekilde uygulanmalı, yerel yönetimler başta olmak üzere diğer kurumlar ile gönüllülerin olanaklarından azami ölçüde faydalanılmalı bu olanaklardan faydalanmada zafiyet yaşanmamalıdır. 15-Ülke genelinde orman yangınlarının %97 si insan kaynaklı olduğu kayıtlara geçtiği halde blok orman alanlarının parçalanmasına ve insan faaliyetinin artmasına neden olan başta özel ağaçlandırma olmak üzere turizm, madencilik, HES, RES vb. tesislere kesinlikle izin verilmemeli, ormanın varlığının tek başına üstün kamu yararı sayılması gerekmektedir."
 |
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|