TMMOB, DİSK, KESK ve TTB yayınladıkları ortak açıklamayla; Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) yetkilerinin genişletilerek, demokratik kitle örgütlerinin baskı altına alınmaya çalışılmasına tepki gösterdi. Emek ve meslek örgütlerinin yasada yer almayan “keyfi bir ceza hukukuna” tabi kılınmak istendiğinin vurgulandığı açıklamada, Anayasal hak ve özgürlüklerin altı çizildi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KES) ve Türk Tabipleri Birliği`nin (TTB) 21 Ağustos 2021 tarihinde gerçekleştirdiği ortak açıklamada, 20 Ağustos 2021 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Devlet Denetleme Kurulu`nun görev ve yetkilerinin genişletilerek, demokratik kitle örgütlerinin baskı altına alınmak istendiği belirtildi. 5 Nolu DDK Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi`nde yer alan "tüm kamu kurum ve kuruluşları, sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluş, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapma" yetkisine, idari soruşturma yapma yetkisinin de eklendiği belirtildi. Emek ve meslek örgütlerinin özerk yapısına müdahale edildiğinin altını çizilerek, şöyle denildi: "Bu kararname ile emek ve meslek örgütlerinin özerk-demokratik yapısına açıkça müdahale edilmiş, Anayasa`ya, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin kuruluş kanunlarına, sendikalar kanununa ve İLO sözleşmelerine aykırı bir şekilde DDK`na bu kuruluşların yöneticilerini görevden alma yetkisi verilmiş, kurulun ‘inceleme ve denetim` işlevi aşılarak, bir tür yargı kurumu olarak cezai yetki kullanması sağlanmıştı. O dönem emek ve meslek örgütleri olarak böylesi bir düzenlemenin, Cumhurbaşkanına bağlı Devlet Denetleme Kurulu`nun ‘inceleme ve denetim` işlevini aştığını, kurulun yargının yerine geçtiğini, emek ve meslek örgütlerini kendi ‘özel ve keyfi ceza hukukuna!` tabi kılmaya çalıştığını ve asla kabul etmediğimizi kamuoyuyla paylaşmıştık. Yapılması gereken bu demokrasi ayıbının düzeltilmesi iken 20 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ‘DDK Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile DDK`nın görev ve yetkilerinin sınırları daha da genişletilmiş, kararname kapsamındaki kurum ve kuruluşların her türlü ortaklık ve iştirakleri de DDK`nin yetki alanına dahil edilmiştir." Ülkenin TBMM`de tartışılarak kabul edilen yasalar yerine, gece yarısı yayınlanan kararnamelerle yönetildiğine vurgu yapılan açıklama şöyle tamamlandı: "Ülkenin idari yapısı, devlet ciddiyeti ve kamu yönetimi anlayışıyla bağdaşmayacak biçimde, tek kişinin kararlarıyla bir gecede değiştiriliyor. Bir kararname ile yapılan düzenlemenin, bir sonrakiyle ortadan kaldırıldığı bir yapboz düzeni içinde yaşıyoruz. Yayınlanan her kararname demokrasi ve hukuk devleti anlayışını daha fazla aşındırarak tek adam rejiminin gücünü artırmayı hedefliyor. DDK hem kuruluşu hem de yetkileri bakımında anayasal hukuk devleti anlayışıyla hiçbir biçimde bağdaşmamaktadır. Hukukun üstünlüğü ilkesini yok saymaktadır. Başta emek ve meslek örgütleri olmak üzere tüm demokratik kitle örgütleri yasada yer almayan keyfi bir ceza hukukuna tabi kılmaktadır. Bu durum anayasaya, yasalara ve uluslararası sözleşmelere açık biçimde aykırıdır. Meslek birliklerini, sendikal örgütleri ve demokratik kamuoyunu baskı altına alarak susturmayı hedefleyen bu hukuk dışı uygulamadan derhal vazgeçilmelidir. Anayasal hak ve özgürlüklerimizi sınırlandırmaya yönelik adımlar ve tek adam rejiminin baskıcı yapısını güçlendiren tüm düzenlemeler geri çekilmelidir."
|