Kamu emekçilerinin 2022-2023 yıllarındaki maaş ve özlük haklarının belirlendiği toplu sözleşme sürecine değerlendiren TMMOB, ücretlerin enflasyon karşısında eridiğine vurgu yaparak, kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ek göstergelerin yükseltilmesini istedi. Ücretlerin üstlenilen sorumluluk ve üretilen hizmetle karşılaştırılamayacak kadar düşük olduğu belirtilerek, özel hizmet tazminatının artırılması talep edildi.
TMMOB`dan Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz imzasıyla 20 Ağustos 2021 tarihinde yapılan basın açıklamasında, kamu emekçilerinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı ve maaşlarının enflasyon karşısında erimeye devam ettiği belirtilerek, şöyle denildi: "Kamudaki meslektaşlarımız, üstlendikleri sorumluluk ve ürettikleri hizmetle karşılaştırılamayacak kadar kötü ekonomik ve sosyal koşullarla yüz yüzedir. Çalışma yaşamı her geçen gün acımasızlaşmakta, sömürü yoğunlaşmaktadır. Bu koşullar altında mühendislik mimarlık alanında işgücü verimliliği düşmüş, hizmetlerin niteliği olumsuz yönde etkilenmiş kalıcı hasarlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Emek ve insan odaklı, güvenceli bir çalışma yaşamı ve güvenceli bir gelecek; mühendis, mimar ve şehir plancıları dahil bütün emekçiler için temel ihtiyaçtır." Son iki yılda "resmi" enflasyonun yüzde 40`i aşmasına karşın, maaş artış oranının yüzde 30`a ulaşmadığına dikkat çekilen açıklamada, maaşların öncelikle yoksulluk sınırların üstüne çıkarılması ardından enflasyon karşısında erimesinin engellenmesi ve sonrasında ise ekonomik büyümeden pay alacak şekilde belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Toplu sözleme süreçleri sadece maaş artışı pazarlığı yapılan değil, emekçilerin çalışma yaşamına ilişkin ekonomik, sosyal ve özlük sorunlarına çözüm aranan süreçlerdir. Hukuksuz biçimde ihraç edilen kamu emekçilerinin göreve iade edilmesi istenirken, sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi adlar altında yapılan istihdama son verilerek, kadrolu istihdam sağlanması talep edildi. Mühendislik hizmetlerine verilen önemin azaltılmasının yeni sorunlar doğurduğuna vurgu yapılan açıklamada, "Bilimsel aklın ve teknik birikimin bu denli önemsizleştirilmesi, meslektaşlarımızın toplumsal etkinliğini azalttığı gibi, içinde yaşadığımız toplumun yaşam standartlarını kötüleştirmektedir. Bu sürecin yansımalarını doğa ve çevreye karşı rant odaklı politikalarda görüyor ve sonuçlarını ağır afetler olarak hep birlikte yaşıyoruz. Son aylarda yaşanan felaket üstüne felaketler kaderimiz değil, bilimi ve mühendisliği inkar eden politikaların bedelidir" ifadelerine yer verildi. Kamuda çalışan mühendislerin ülkemizdeki tüm projelerini planlanmasından yaşama geçirilmesine kadar geçen tüm süreçlerde sorumluluk üslendiğini, denetim faaliyeti yürüttüğüne vurgu yapılarak, ülke kalınmasında anahtar rol oynayan mühendis, mimar ve şehir plancılarının sorunlarının çözümü için şu öneriler sıralandı: "-Kamuda teknik hizmetler sınıfında çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ek göstergeleri ayrımsız 4800-6400 arasında yükseltilmelidir. -Aynı hizmeti üretirken farklı statülerde çalıştırılma ve arazi tazminatı gibi farklı ücret alma uygulamalarına son verilerek eşit işe eşit ücret verilmelidir. -Kamuda sözleşmeli personel uygulaması ve kapsam dışı personel statüsü kaldırılmalıdır. -Kamudaki teknik personel ihtiyacının giderilmesi için kamuda atama bekleyen binlerce mühendis, mimar ve şehir plancısının istihdamı sağlanmalıdır. -Teknik Hizmetler Sınıfı kapsamında ödenen Özel Hizmet Tazminatının tavan oranı arttırılarak en az yüzde 260 olmalıdır ve bu oran emekli aylık ücretlerine de yansıtılmalıdır. -Kamuda çalışan meslektaşlarımızın aylık ücretleri ve sosyal hakları eşdeğer meslek disiplinleri düzeyine yükseltilmelidir."
|