MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İZMİR ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

YENİ ÜYELİK

   · 

YAYIN SATIŞ LİSTESİ

   · 

İNDİRİM YAPAN KURULUŞLAR

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AYDIN   İZMİR   MANİSA 
 

 

EMO İzmir Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 407

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

VI. ENERJİ VERİMLİLİĞİ GÜNLERİ DÜZENLENDİ


HABER


 
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesinin düzenlediği VI. Enerji Verimliliği Günleri, Yaşar Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu’nda çalışmalarını tamamladı. 13-14 Ocak 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen etkinliğin açılışında, enerji maliyetlerindeki fahiş artışın ekonomik krize büyüttüğüne dikkat çekilerek, verimlilik uygulamalarının zorunluluk haline geldiğine vurgu yapıldı.
 

Açılış töreninde ilk olarak konuşan Etkinlik Yürütme Kurulu Başkanı Hacer Öztura, ilki 2011 yılında gerçekleştirilen etkinliğin her iki yılda bir Enerji Verimliliği Haftası`nda düzenlendiğini hatırlatarak, EMO`nun verimliliği ülke gündeminde tutmaya çalıştığını ifade ederek, şöyle devam etti. 

"Odamız; ülke kaynaklarının toplum ve ülke çıkarları doğrultusunda en verimli şekilde kullanılması için kurulduğu 1954 yılından bu yana mücadele etmektedir. Enerjinin verimli kullanılması için kamuoyunun bilinçlendirilmesi, enerji kaynaklı cari açığın düşürülmesi, hava kirliliğinin azaltılması, insan sağlığının korunmasına katkıda bulunmak için teknolojik gelişmeler ve bilimsel esaslar doğrultusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Bu etkinliğimizde de konunun teknik boyutlarının yanı sıra, toplumsal ve ekonomik boyutları da birlikte değerlendirerek, karar vericilere yol göstermesini umduğumuz öneriler ve çözümler geliştireceğiz." 

Konuşmasında etkinlik programına ilişkin bilgi veren Öztura, "Enerji verimliliğini, yenilenebilir enerji kaynakları ve iklim değişikliğine ilişkin gelişmeleri birlikte değerlendireceğiz. Sanayide enerji yoğunluğunu düşürülmesine yönelik çalışmaları değerlendirerek, verimliliğin enerji üretiminde başlamasına yönelik sunumları takip ederek, Enerji Yönetimi Sistemlerine ilişkin standartların uygulanmasında yaşanan eksikleri birlikte tespit etmeyi hedefliyoruz" diye konuştu. Finansman çözümlerine yönelik bir panel gerçekleştirileceğini hatırlatan Öztura, açılış oturumunun ise aydınlatma verimliliği başlığı altında düzenleneceği kaydetti. 

Etkinlikte durum değerlendirmesi yapılırken, bütüncül enerji politikaları içinde verimliliğin önemine dikkat çekileceğini ifade eden Öztura, şöyle devam etti:    

"Enerjinin verimli kullanıldığı, ucuza üretilebildiği, sanayide enerji yoğunluğunun düştüğü bir gelecek şüphesiz bugünden daha iyi olacaktır. Etkinliğimizin, enerji kaynaklarının kontrolü uğruna küresel çatışmaların ve savaşların yaşandığı bir geçmişi geride bırakma ve insanlığın barış içinde sömürülmeden yaşadığı, genç kuşakların bilimin ışığında büyüdüğü bir gelecek yaratılmasından bir dönüm noktası olmasını diliyoruz."        

Öztura konuşmasını etkinliği destekleyen Yaşar Üniversitesi, emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkür ederek tamamladı. 


Verimlilik Zorunluğa Dönüştü

Öztura`nın ardından konuşan EMO İzmir Şubesi Yönetim kurulu Başkanı Özgür Tamer ise konuşmasına ekonomik krize dikkat çekerek başladı. EMO`nun ülke kalkınmasına bilimsel ve teknik etkinliklerle katkı sağlamaya devam ettiğine işaret eden Tamer, konuşması şöyle sürdürdü: 

"Odamız, ülkemizin sağlıklı olarak sanayileşmesi ve kalkınması adına çabalarını önümüzdeki dönemde yoğunlaştırma kararlığındadır. Bildiğiniz gibi, bilgi yoğun, yüksek katma değerli, çevre dostu, yerli üretim teknolojilerine dönük bir sanayileşme politikası oluşturulması için bilimsel ve teknik etkinlikler düzenliyoruz. Birincil enerji kaynakları bakımından ülkemiz büyük ölçüde dışa bağımlıdır, petrol, doğalgaz, kömür gibi fosil kaynakları sınırlı olan ülkemiz, yenilenebilir enerji kaynakları ve verimlilik önlemleri bakımından da teknolojik bağımlılık sorunu yaşamamaktadır. Enerji maliyetlerindeki önlenemez artış, geçtiğimiz yıl sanayimiz üzerindeki temel yüke dönüşmüştür. Dünyada genelinde baş gösteren tedarik sorunlarını gelişmiş tabir edilen ülkeler, büyük ölçüde gelişen teknolojiyi kullanarak yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelerek çözme eğilimi göstermektedir. Ancak sınırlı finansal kaynaklarını Ar-Ge, ürün ve teknoloji geliştirme yerine geçici büyüme sağlanabilecek alanlara yönelten ülkemiz, bu krizinden daha çok etkilenmektedir."

Özelleştirme ve piyasalaştırma uygulamaların yarattığı tahribat dikkat çekerek konuşmasını sürdüren Tamer, "Yurttaşların elektrik ve doğalgaz faturalarını ödemekte zorlandığı bu dönemde işletmeler için mal ve hizmet fiyatlarını artırabilme olanağı da giderek azalmaktadır. ‘Hiper enflasyon` olarak tabir edilebilecek düzeydeki ani fiyat artışlarına da neden olan bu kırılmanın odağında yer alan enerjide, verimliliğin sağlanması bir zorunluğa dönüşmüştür" diye konuştu.  

Elektrik zamlarının tüm kesimleri etkilediğine vurgu yaparak, "Fatura korkusu nedeniyle kimi işletmeler çalışma biçimini değiştirdi. Konutlarda verimliliği hatta ‘tasarrufu` aşan önlemler alındı. Klimalar, elektrikli ısıtıcılar, saç ve çamaşır kurutma makineleri ve diğer konfor sağlayan elektrikli ev aletlerinin kullanımı azaltıldı. Yaşam akşamları loş ışıkta devam ettiriliyor. Benzer şekilde küçük işletmeler ve esnafta radikal tedbirler uyguluyor. İşletmelerdeki buzdolapları, derin dondurucuların büyük kısmı çalıştırılamıyor; mahalle bakkalları bu yaz dondurma satışı bile yapamadı. 

Sanayide ise özellikle ihracat yapan kuruluşlar için avantajlı bir dönem yaşandığı iddia edilse de gerçeğin göründüğünden daha farklı olduğunu biliyoruz. Seçim süreci nedeniyle, konutlara ve küçük işletmelere yansıyan maliyetler oy kaygısı ile sınırlandırılarak, artışlar sanayiye kaydırıldı. Böylece az zam yapmış gibi gözükürken maliyetler, tüm mal ve hizmetlerin fiyatları içinde eritildi."

Enerji Yoğunluğu Yüksek 

Maliyetlerin aşırı artması nedeniyle enerji verimliğine yönelik bir alarm durumu oluştuğunu dikkat çekerek, "Bu aşamadan sonra üretimde ve diğer ekonomik faaliyetlerde enerji yoğunluğunu hızlı düşürmenin yollarını aramalıyız. ‘Enerji yoğunluğu` bakımından ülkemiz geri kalmış ülkeler seviyesindedir. ‘Gelişmiş` olarak nitelendirilen ülkelere kıyasla, daha fazla enerji tüketerek daha düşük katma değerli ürün üretiyoruz. Sanayide makinelerin verimli olanlarla değiştirilmesi gibi temel önlemlerin yanı sıra, işlerliği olan bir teşvik ve yaptırım mekanizması oluşturarak katma değeri düşük ürünler elde edilen enerji ve çevre canavarı sanayi tesisleri için sınırlandırmaya gidilmelidir. Tonlarca demirin bir mikro işlemci etmediği bir çağda, ülkemizin bilgi yoğun bir üretim modeline geçmesi, hem enerji ihtiyacını düşürecek, hem de yüksek teknoloji ithalatının yarattığı sorunları çözecektir" ifadelerini kullandı. 

VI. Enerji Verimliliği Günleri`nde yenilenebilir kaynaklarla verimlik arasındaki ilişkinin de irdelenerek, alandaki yeni bilimsel ve teknik gelişmelerin tartışılacağını ifade ederek, enerjinin etkin ve verimli olarak kullanılmasına ilişkin politikaların geliştirilmesine katkı sağlanacağına vurgu yaparak, sözlerini tamamladı.  


"Önceliğimiz Halkımıza Ucuz Enerji Sağlanmasıdır"

Tamer`in ardından kürsüye gelen EMO Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş ise konuşmasına, konunun tüm taraflarının bir araya getirilmesi nedeniyle etkinliğin Yürütme Kurulu`nu ve İzmir Şubemizi kutlayarak başladı. Etkinliğin hayat pahalılığının artığı bir dönemde gerçekleştiğine dikkat çeken Ulutaş, konuşmasını söyle sürdürdü:  

"Yaşadığımız ekonomik kriz ve yüksek enflasyonda, enerjideki fiyat artışlarının büyük etkisi vardır. Özgür Tamer`in verimliliğin önemine vurgu yapan konuşmasında, enerji maliyetlerinin özellikle üretimi ve sanayi vurduğu ifade edildi. Geçtiğimiz yıl katlanılmaz boyuta ulaşan bu çarpık durum, aslında uzun yıllardır sürdürülen piyasalaştırma ve özelleştirme programının doğal sonucudur Enerjinin ekonomik sektörlerin ana girdisi olduğu bilinciyle tüm ülkemiz için; yine enerjinin günlük hayatın vazgeçilmez parçası olarak temel bir insan hakkı olduğundan hareketle tüm halkımız için ve bu alanda faaliyet yürüten tüm meslektaşlarımız için en akılcı ve bilimsel yöntemlerle planlanması, yönetilmesi ve denetlenmesi gerekmektedir. İşte bu nedenle EMO olarak enerji üretimi, iletim ve dağıtımını bir bütün olarak görüyor, temel bir altyapı hizmeti ve insan hakkı olan bu alanın merkezi bir plan ve kamusal bir anlayışla yeniden yapılandırılmasının acil bir zorunluluk olduğunu ısrarla ifade ediyoruz; enerji kaynaklarının ülkemizin gerçek ihtiyaçlarından yola çıkarak verimli şekilde kullanılması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Önceliğimiz halkımıza ucuz, kesintisiz ve kaliteli enerjinin sağlanmasıdır." 

Enerji yönetiminin yalnızca arz tarafı ile ilgilendiğini ve şirketlere lisans vermekle sınırlı bir yaklaşımın sergilendiğine vurgu yapan Ulutaş, "Oysa talep tarafını yani tüketimi düzenlemeden sağlıklı bir enerji yönetiminden söz edilemez. Sanayide birim üretim başına düşen enerji kullanımını yani ‘enerji yoğunluğunu` düşürmek, hem enerji ithalatından kaynaklı cari açığın küçültülmesi hem de üretimin daha ucuza mal edilmesi için hayati önemdedir. Enerji yoğunluğu ancak yüksek katma değerli, çevre dostu, yerli üretim teknolojilerine dönük bir Ar-Ge ve sanayileşme politikasıyla düşürülebilir. Bugün kullanılan üretim modeli, yüksek enerji maliyetlerinin işçilik giderlerinin düşürülmesiyle dengelenmesine dayalı olarak sürdürülmeye çalışılmaktadır" ifadeleri kullandı. 

"Ciddiyetsiz Yaklaşımlarla Yol Almayız"  

Enerji verimliliğinin binaların dış cephesinde yalıtım yapmakla sınırlandırılan bir gayri ciddi bir yaklaşımla ele alındığını ifade eden Ulutaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:  

"Oysa ne yazık ki, ülkemizde bu konunun siyasi karar vericiler tarafından yeterince ciddiyetle ele alınmadığını görüyoruz. Hatırlarsınız bir süre önce, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı`nın Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı tarafından geliştirilerek, kamuoyuna açıklanan birtakım tedbirler haklı olarak toplumun tüm kesimlerinin tepkisini çekti. Bakanlığın hazırladığı ‘Evde, İşte, Yolda Enerji Verimliliği` kitapçığında yer alan önerilerin bir kısmı gerçek anlamda verimlilik çözümü iken, bir kısmı ise ciddiyetten uzak ‘tasarruf` kapsamında bile değerlendirilemeyecek ifadelerden oluşmaktadır. ‘Duş alırken banyoda kum saati bulundurmalı, duş süresi 4 dakikayı geçmemeli` gibi absürt önerilerin yanı sıra ‘Ütü bitmeden birkaç dakika önce prizden çekilerek kalan ısıdan faydalanılmalı`, ‘pişirme sırasında tencere kapağı kapalı tutulmalı`, ‘mümkünse masaüstü yerine diz üstü bilgisayar kullanılmalı`, ‘TV, radyo vb. araçların ses düzeyi duyulabilecek seviyede olmalı, ses düzeyinin düşük tutulmalı` gibi uygulanamaz veya uygulanması durumunda minimal etki edecek ifadeler sıralanmıştı. Yapay zeka, dijitalleşme, akıllı ev sistemleri, blok zinciri tabanlı yaşam konsepti gibi son yılların popüler kavramlarına da yer verilen kitapçıkta, banyoda kum saati bulundurulması da öneriler arasında. Mümkünse asansör, araç, saç ve çamaşır kurutma makinelerini kullanmayın gibi önerilerine de yer verilen kitapçıkta, ne yazık ki enerji verimliliğini gerçek anlamda sağlayacak çözümlere ise yer verilmemişti.

Ülkemizin her şeyden önce enerji üretimi, iletimi ve dağıtımında verimliliği sağlaması gerekir. Enerji üretimde santralların iç kayıplarından başlayarak, dağıtım ve iletimde yaşanan kayıp ve kaçak sorunlarına çözüm üretmesi gerekir. Aynı şekilde enerji tüketimi yüksek, katma değeri düşük üretim alanlarının tasfiyesi de dahil olmak üzere bütünlüklü bir dönüşüm öngören bir sanayileşme politikası geliştirilmeden gerçek anlamda bir ‘verimlilikten` söz edilemez. Gemi sökümü, demir çelik, çimento üretimi gibi Avrupa`da tasfiye edilmiş sanayi kollarının teşvik edildiği bir ülkede yurttaşlara ‘4 dakikada hızlı duş` çağrısıyla ‘verimlilik` sağlanacağını düşünmek mümkün değildir." 

"Toplumsal Maliyet Kontrol Altına Alınmalı"

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı`nın verimlilik temelli ciddi bir dönüşüm öngörmesi durumunda, kaynak israfına neden olan özelleştirme ve piyasalaştırma sürecini tersine döndürmek için hazırlık yapması gerektiğine işaret eden Ulutaş, konuşmasını şöyle tamamladı:  

"Kamunun yatırım için kaynağı yok, özel sektör verimliliği de artırır söylemleriyle başlatılan piyasalaştırma uygulamalarının, toplumsal maliyeti karşılanamaz bir seviyeye ulaşmıştır. Yatırım için alım garantileriyle kamu kaynaklarının seferber edilmesi yetmemiş, santralların işletilmesi döneminde de şirketlerin sübvanse edilmesi gerekmiştir. Başta özelleştirilenler olmak üzere enerji üretim tesisleri kamulaştırılarak, toplumsal maliyet kademeli bir biçimde kontrol altına alınmalıdır. Faturaların düşmesi için kamunun düşük üretim maliyetli yenilenebilir kaynaklara yatırım yapmasının önündeki engeller ortadan kaldırılarak, elektrik alanında üretimden, dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey entegre bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır. Geçiş sürecinde ise kamu kaynaklarının sonu belirsiz bir biçimde özel sektöre kaynak transfer edilmesi yerine kamulaştırma işlemlerini yürütecek Kamulaştırma İdaresi Başkanlığı kurulmalıdır.

Sözlerimi bitirirken, önümüzdeki iki gün boyunca gerçekleştireceğimiz etkinliğimizin çıktılarının karar vericiler tarafından değerlendirildiği, toplumda ‘enerji verimliliği` duyarlılığın yükseldiği, sorunların azaldığı günlerin özlemi ile hepinizi bir kere daha saygıyla selamlıyorum." 



OTURUMLAR 


Aydınlatmada Enerji Verimliliği

Açılış konuşmalarının ardından etkinlik, Özgür Tamer`in yönettiği açılış oturumuyla çalışmalarını sürdürdü. Bu oturumda Prof. Dr. Sermin Onaygil "Aydınlatmada Enerji Verimliliği" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. 

Enerji Etütleri

Bülent Çarşıbaşı`nın yönetiminde gerçekleştirilen "Enerji Etütleri, Proje, Ölçme ve Değerlendirme" başlıklı bir sonraki oturuma ise  Onur Günduru "Enerji Etütlerine Hazırlık", Oğuz Kağan Türkeri "Enerji Etütlerinde Saha Ölçümleri", Nuri Berkcan Sarıel "Elektrik Motorlarında Enerji Verimliliği Projeleri" başlıklı sunumlarıyla yer aldılar. 

Enerji Yöneticiliği

Can Özcan`ın başkanlığında düzenlenen "Enerji Yöneticiliği, Değişen Mevzuatlar" başlıklı oturuma ise Ayşen Yılmaz "Enerji Verimliliği ile İlgili Yasal Mevzuatlar ve Güncel Değişiklikler" ve Bülent Çarşıbaşı "Enerji Yöneticiliği, EVD‘ler ve Eğitim Kuruluşları, Enerji Etütlerinden Elde Edilen Kazançlar" başlıklı sunumlarıyla katıldılar. 

Finansman Çözümleri Paneli

Hacer Öztura`nın yönetimde gerçekleştirilen "Enerji Verimliliğinde ve Yenilenebilir Enerjide Yeni Finansman Çözümleri: EPS ile ESCO Modeli" başlıklı panele ise SETAŞ`tan Gülsüm Nilay Teker, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı`ndan Oğuzhan Oğuz, Enerji ve Çevre Danışmanı Arif Künar, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası`ndan Özgür Maraş katılım sağladı. Panelin sona ermesiyle etkinliğin ilk gün çalışmaları tamamlanmış oldu.



 Etkinliğin ikinci günü olan 14 Ocak 2023`te ise ilk olarak Mükremin Zülkadiroğlu`nun yönettiği "ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi" başlıklı oturum gerçekleştirildi. Bu oturuma Hacer Öztura "ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Üniversite Uygulaması", Fırat Yapalı "ISO 50006 Enerji Referans Çizgisi ve Enerji Performansı Göstergeleri" ve Oğuz Hakan Uslu "Bir Denetçi Gözüyle ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi" başlıklı sunumlarıyla yer aldılar. 

 Fotovoltaik Verimlilik

Kadriye Avcü`nün başkanlığında düzenlenen "Fotovoltaik Sistemlerde Verimlilik" başlıklı oturumda ise  Emine Büşra Küçük "Güneş Enerjisi Teknolojilerindeki Gelişmeler", Serdar Serhadlıoğlu "İnvertör Seçiminde Verimlilik Değerlendirmesi" ve Ali Eray Ergin "Güneş Enerji Santrallerinin Uygulama Tekniklerinin Finansal Fizibiliteye Etkisi" başlıklı sunumlarıyla yer aldı. 

 Çevre

Gürkan Ünlütürk`ün başkanlığında düzenlenen "Karbon Salımı ve Çevre" başlıklı bir sonraki oturuma ise  Volkan Çağın "Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi, Raporlanması ve Denetimine İlişkin Ulusal ve Uluslararası Düzenlemeler ve Bunların Kuruluşlara Yansıması" ve Fırat Yapalı "Karbonun Ekonomik Boyutu ve Enerji Verimliliği Projelerinde Karbon Yaklaşımı" başlıklı sunumlarıyla katılım sağladılar. 

Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar kapanış oturumunun düzenlenmesiyle tamamlandı.

 

 



35. DÖNEM KURULLARI BELİRLENDİ

04.02.2024
 


Çok Okunanlar


ADALET NÖBETİNE ÇAĞRI: #GEZİYEOZGURLUK

LİSANSSIZ ÜRETİM ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN

MUTLU BAYRAMLAR

PCB TASARIM EĞİTİMİ DÜZENLENDİ

TÜRKİYE’DE İNTERNET’İN 31. YILI BİLDİRİSİ

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

EMO: MEVZUAT YAMA TUTMUYOR (DOKUZ EYLÜL)

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR

Okunma Sayısı: 252


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.