MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İZMİR ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

YENİ ÜYELİK

   · 

YAYIN SATIŞ LİSTESİ

   · 

İNDİRİM YAPAN KURULUŞLAR

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AYDIN   İZMİR   MANİSA 
 

 

EMO İzmir Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 417

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ÇETELEŞME VE ÇÜRÜME SÖYLEŞİSİ DÜZENLENDİ



 
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi, 8 Ocak 2025 Çarşamba günü “Yeni Kurulu Düzen: Çeteleşme ve Çürüme” başlıklı söyleşi düzenledi. Gazeteci-yazar Bahadır Özgür’ün katılımıyla gerçekleştirilen söyleşide, yeni kurulu düzenin çeteleşme ve çürüme ekseninde şekillendiğine vurgu yapılarak, “Daha yüksek kâr için yenidoğan çocukları öldürebilecek, sağlık sisteminin içine yuvalanmış çeteleri hayal bile edemezdik” denildi.
 

EMO İzmir Şubesi, 8 Ocak 2025 tarihinde Gazeteci-Yazar Bahadır Özgür`ün katılımıyla EMO İzmir Şubesi Hizmet ve Eğitim Merkezi`nde "Yeni Kurulu Düzen: Çeteleşme ve Çürüme" başlıklı söyleşi düzenledi. Söyleşinin açılışını yapan EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mete Çubukçu, dönem dönem güncel gelişmelerin değerlendirildiği söyleşiler düzenlendiğini hatırlatarak, "Ülkemizin cesur yürekli gazetecilerini üyelerimizle buluşturmak istiyoruz" diyerek Bahadır Özgür`ü sahneye davet etti.

Söyleşinin ilk bölümünde özgeçmişi hakkında bilgi veren Bahadır Özgür, mesleğe ekonomi gazetecisi olarak başladığını aktardı. Meslek hayatı boyunca ihale kanunları, kamu maliyesi ile ilgili konulara değinen Özgür, yolsuzluk ve özelleştirme ihalelerine ilişkin yaptığı haberlerini hatırlattı. Dünya genelinde yeni nesil bir organize suç örgütü profili oluştuğuna da kaydeden Özgür, bu söyleşide ise daha çok siyasi ve iktisadi rejimdeki yapısal bir soruna dönüşen çeteleşme kavramına değineceğini belirtti. Geçmişte suç örgütlerinin uyuşturucu veya silah kaçakçılığı gibi konularla sınırlı kaldığına dikkat çeken Özgür, "Daha yüksek kâr için yenidoğan çocukları öldürebilecek, sağlık sisteminin içine yuvalanmış çeteleri hayal bile edemezdik" diye konuştu. Stent, MR, vatandaşlık alma, tapu çetesi gibi yeni kavramlar oluştuğuna değinen Özgür, "Enerji alanına baktığımızda ise örneğin lisans çetelerinden bahsediliyor. Hemen hemen tüm iktisadi faaliyetlerde buna benzer durumlar var" dedi.

Bu kadar yaygınlaşmış bir olgunun yalnızca toplumsal çürümeyle açıklanamayacağına vurgu yapan Özgür, "Çeteleşmeye bakıldığında inşaat alanındaki beşli çeteden, yerel tapu dairelerine odaklanmış tapu çetelerine kadar uzanan irili ufaklı bir sürü yapı ile karşılaşıyoruz. Daha büyük bir şeyden bahsediyoruz. Bu nedenle organize suçla çeteleşmeyi de ayırmamız gerekecek" dedi. Organize suçun 20. yüzyıl kapitalizmi ile birlikte oluştuğuna kaydederek, organize suç faaliyetlerinin özünde ekonomik birer faaliyet olduğunu ifade etti. Bu örgütlerin direkt suç oluşturan faaliyetler dışında kalan tüm faaliyetlerinin ekonomik olduğuna vurgu yapan Özgür, "Muhasebecileri, avukatları vardır. Aslında hukuku aradan çıkartın, organize suç örgütleri dört dörtlük bir kapitalist işletmedir. Yüksek kar elde ederler. Bir ürün veya hizmet satarlar ve parası da gerçektir" diye konuştu. Bu faaliyetlerin sermayeye rakip olunması ya da devletin meşru şiddet tekeline ortak olunması halinde suç kabul edileceğine vurgu yapan Özgür, "Örneğin Al Capone suçtan elde ettiği parayı bankaya yatırdığında sorun çıkmaz. Al Capone, banka kurmaya çalıştığında hedef haline geldi. Yıllarca kokain ticareti yapan Escobar ise yılda 5 milyar doları Amerika‘dan Kolombiya‘ya götürdüğünün ortaya çıkmasından sonra suçlu oldu. Yani sermaye ortak veya rakip hale geldikten sonra" dedi.

Organize suçun, bürokrasi, siyaset ve sermayenin bir imtiyaz ortaklığı olarak nitelendirilebileceğini vurgulayan Özgür, "İmar aflarıyla beslenen bir yapı örneğin Nurdağı`nda imar çetesi oluşturabiliyor. Belediye başkanları, müteahhitler, siyasetçiler imar rantı üretmeye başlayınca depremde yıkılan o 20 katlı binalar oluşabiliyor" dedi.

Adil yargılanma da dahil olmak üzere hukuk sisteminin de işlerliğini kaybetmesiyle organize suçun daha görünür hale geldiğini belirten Özgür, ekonomik kriz dönemlerinde organize suçun büyüdüğünü tarihsel örnekleriyle anlattı. Özal döneminde kurulan fonlarla bütçenin hortumlandığını ve organize suç örgütü liderlerinin işadamı olarak görülmeye başlandığını anlatan Özgür, bankaların sahipleri tarafından içinin boşaltılması, hayali ihracat, organize suçla bağlantılı şirketlere özelleştirme ihalesi verilmesi gibi örnekleri aktardı. Büyük sermaye şirketleri yerine bu şirketlerin tercih edilmesinin bir kırılma noktası yarattığını ifade eden Özgür, "Sermaye, temiz siyaset, temiz medya gibi kampanyalar düzenleyerek toplumun önüne AB hedefi koyuyor. Yani geçmişte olan yolsuzlukları unutun, size AB vatandaşlığı vadediyoruz deniyor" ifadelerini kullandı. AKP`nin AB üyeliği hedefiyle iktidara gelmesiyle yeni bir döneme geçildiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"AKP`nin ilk dönemi olarak kabul edilen 2002-2010 arasında küresel konjonktüre de uygun olarak yoğun para girişi yaşandı. Bu yıllarda Türkiye, Çin`den sonra en çok para girişinin olduğu ülke oldu. Borçlanmada Türkiye`yi ancak Çin ölçeğinde bir ülke geçebildi. Enflasyonun görece düşük olduğu bu dönemde, yurttaşlar düşük faizli uzun vadeli kredilerle olanaklarıyla borçlandırıldı. Bir refah dönemi yaratıldı. Ücretlerin artmamasına rağmen kredi olanaklarıyla sahte bir refah dönemi yaşatıldı."

Sonrasında Şeker Fabrikaları, Tüpraş, Petkim, POAŞ özelleştirmelerinin gerçekleştirildiğini hatırlatan Özgür, "Bir de Türk Telekom özelleştirmesi var tabii. Bu özelleştirme için dışarıdan aktör getirildi. Sonucu hepimiz biliyoruz" dedi. Böylece 2002`de AB üyeliği perspektifiyle başlatılan değişimle 90`lı yıllardan daha geri bir dönem yaratıldığına işaret ederek, yurttaşların 2002‘de 6 milyar lira olan borcunun 2010‘da 500 milyar TL`ye yükseldiğini kaydetti. 2012`ye gelindiğinde afet, köy ve kamu ihale kanunlarında yapılan değişiklikle yeni bir döneme girildiğini ifade eden Özgür, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Avrupa`da silah kaçakçılığından yargılanan bir şirket, Türkiye`nin ikinci en büyük silah ihracatçısı olabildi. Bu şirketin sattığı, üretmediği mühimmatı kaçak yollardan elde ettiği ortaya çıkmıştı. Elbette bu durum Sırbistan`dan yürütülen bir soruşturma sonucu belirlenmişti. Bu şirket, savunma sanayi fuarları düzenleyerek alım satım anlaşmaları yapmaya devam etmektedir. Parayı getiren vatandaş yapılıyor, şirket kuran kaçakçılar milyonlarca dolarlık iş yapabiliyorlar. Dünyada suçtan elde edilen para, en zahmetsiz şekilde Türkiye`de sermayeye dönüşüyor. İnşaatla, turizmle, madencilikle, enerjiyle dönüştürülüyor."

Organize suçun, ceza yasasından muaf ama ticaret hukukuna tabi yapılar olarak değerlendirildiğini ifade eden Özgür, yeni kurulu düzenin bu nedenle "Çeteleşme" olarak adlandırıldığını vurguladı. Bir savcının bile uyuşturucu kaçakçılığından yakalandığını hatırlatarak, "Bu insanlar elbette doğuştan suçlu değil. Petrol gibi doğal kaynağı olmayan ülkemizde eskiden refah içinde yaşamanın yolu okumaktı. İyi eğitimli insanlar için hayat daha kolaylaşıyordu. Bugün bunun tam tersini yaşıyoruz. Okudukça fakirleşilmesi çürümeyi de beraberinde getiriyor" diye konuştu.

Fransız İhtilali`nde Anayasa`ya "Dünyanın bütün yoksulları Fransız Cumhuriyeti vatandaşıdır" ifadesi eklendiğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bizim, kimsesizlerin Cumhuriyeti ifadesi de buradan gelir. Bizim için yurttaşlık budur, mala mülke, şuna buna, ırka bakmaz. Herkes eşit eğitim verilmesi gerekir. Bu gerçekten bu kadar çok koptuğu tarihte hiç bu kadar olmadı." 



ETUK 2025 İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI... - VİDEO HABER

12.02.2025
 


Çok Okunanlar


ISO 50001 ENERJİ YÖNETİM SİSTEMİ EĞİTİMİ - ONLİNE KAYIT

SAYI 416: SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK İÇİN ENERJİ VERİMLİLİĞİ

KADIN MÜHENDİSLER KAHVALTI BULUŞMASI

SEMİNER: JENERATÖRLERİN PROJELENDİRİLMESİ VE SEÇİM KRİTERLERİ

SEMİNER: BİLİNÇLİ FARKINDALIK // MINDFULNESS

SÖYLEŞİ: ŞİİRSEL BİR YOLCULUK

WEBİNAR: AC-CHARGING STATIONS AND WALLBOXES

KONAK BELEDİYESİ’YLE İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI

NÖBETİNİN 1000. GÜNÜNDE:
“ARKADAŞLARIMIZI SERBEST BIRAKIN”


ÇETELEŞME VE ÇÜRÜME SÖYLEŞİSİ DÜZENLENDİ

Okunma Sayısı: 41


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2025 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.