12 Eylül darbesinin 28. yıldönümünde DİSK tarafından düzenlenen TMMOB, KESK, TTB'nin destek verdiği Emek ve Demokrasi mitingi 13 Eylül 2008 tarihinde İzmir Gündoğdu Meydanı'nda gerçekleştirildi. Çeşitli illerden katılımın da olduğu mitingde darbenin etkilerinin yok olmadığı, 12 Eylül darbecilerinin yargılanması gerektiği ifade edildi. TMMOB pankartı altında buluşan üyelerimiz de "Yoksulluğa, adaletsizliğe hayır", "12 Eylül'e af yok mücadeleye devam", "12 Eylül'ü unutturmayacağız" dediler.
Mitingde konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi; Dün 12 Eylül‘ün 28. yıldönümüydü. 28 yıl geçti, unutun‘ diyorlar. Ne unuturuz ne de affederiz" diyerek, 12 Eylül‘ün bitmediğini, antidemokratik kanunlarla devam ettiğini kaydetti. Çelebi, darbecilere seslenerek, "Sizin baskınız, işkenceniz varsa, bizim de mangal gibi yüreğimiz var. Sizin darbe gücünüz, yandaş kuruluşlarınız varsa, bizim de inancımız var" dedi. Taşıdıkları inancın kardeşlik, demokrasi ve özgürlük olduğunu belirten Süleyman Çelebi , "Bu inancı ne 12 Mart, ne 12 Eylül, ne baskılar, ne de gelip geçici olan iktidarlar yok edebildi ki AKP yok edebilsin" diye konuştu. TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ise konuşmasında şunları ifade etti : 12 Eylül bu ülkede faşizmin adıdır. 12 Eylül devletin, siyasetin, ekonomi ve toplumsal yaşamın yeniden yapılandırıldığı dönemecin adıdır. Türkiye bugün de darbecilerin, çetelerin ve kirli ilişkilerin kıskacındadır. Darbe yalnızca, 12 Eylülcülerin, onların çocuklarının yönetimi elinde bulundurduğu dönemde değil, siyasal, ekonomik ve toplumsal yaşamda yarattığı dönüşümle, 12 Eylül Anayasası ve kurumlarıyla günümüzü de belirlemektedir. 12 Eylül, Susurluk‘ta, Şemdinli‘de Ergenekon‘da kirli yüzünü göstermektedir. 12 Eylül faşizmi, emperyalizmin Türkiye üzerindeki bir uygulamasıdır. Bugün yaşadığımız; sosyal devlet anlayışından uzaklaşma, gelir dağılımındaki adaletsizlik, emekçilerin haklarının tırpanlanması, kamunun birikiminin özelleştirme uygulamalarıyla talan edilmesi, gericiliğin tüm yaşam alanlarımıza girmesi, neo-liberal politikalarla ABD-AB-Dünya Bankası-IMF güdümünde bir Türkiye 12 Eylül‘ün sonucudur. 12 Eylül‘ü yaratan güçlerin tam da istediği bu sonuçtur. Türkiye 12 Eylül dönemiyle hesaplaşmadan, darbecileri yargılamadan bu karanlıktan çıkamayacaktır. Yüreği emekten, halktan yana çarpanların mücadelesi esas olarak bu kapitalist küreselleşmeye uyum sağlayan bu düzene karşı olmalıdır. Biz esas olarak bu düzenin kendisiyle hesaplaşmayı önümüze koymalıyız. Biz neo-liberalizme, gericiliğe, darbe özlemcilerine karşı bir mücadeleyi esas almalıyız. Evet, "Ergenekon yetmez, 12 Eylül darbecileri yargılansın." sözü doğrudur; ama yeterli değildir. Biz, 12 Eylül düzeniyle hesaplaşmalıyız Halkına karşı sorumlulukları olan bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları ve onların örgütü Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği şimdi 12 Eylül düzeniyle hesaplaşma zamanıdır demektedir. TMMOB, "Bir başka yaşam, Bir başka Türkiye, Bir başka dünya"nın mümkün olduğunu bilmekte ve yurttaşları ve örgütleri bu mücadelede omuz omuza olmaya çağırmaktadır. Şimdi haykırma zamanıdır arkadaşlar:"Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz." Mitingin sonunda Yavuz Bingöl, Onur Akın ve Suavi, birer şarkı söyleyerek katılımcılara destek verdi.
|