2002 yılında kurulan ve merkezi Ankara'da bulunan José Marti Küba Dostluk Derneği'nin İzmir Şubesi'nin kuruluşunu kamuoyuna duyurmak amacıyla 23 Aralık 2008 tarihinde Şubemizde basın toplantısı düzenlendi.
José Marti Küba Dostluk Derneği İzmir Şubesi Kurucular Kurulu adına Ertuğrul Barka, Seher Ünver‘in yaptığı açıklamada şunlar dile getirildi: Eski çağlardan beri özgür düşüncenin, enternasyonal kültür ve medeniyetin kenti olan İzmir‘de dostluğun bir filizini daha yeşertmek amacıyla bir araya gelen biz Küba dostları artık kurumsal bir çatı altında buluşuyoruz. Bizim sularımızdan binlerce kilometre uzakta başka sularla çevrili bir adanın eşsiz halkı ile dostluk ve dayanışma i1işkilerimizi güçlendirmek için çıkıyoruz yola. Küba halkı ile dostluğumuzu güçlendirmek istiyoruz, çünkü onurlu bir halkın, boyun eğmez bir ülkenin dostları olmanın gerekliliğine inanıyoruz. Çünkü haklı olanın da başarabileceğini gösteren bu küçük adanın dostları olmanın emperyalizmin bu karanlık çağında iyimserliğin biricik yolu olduğunu düşünüyoruz. Çünkü dansın, müziğin, hayattan alınan keyfin, yarın kaygısı olmadan bilimle, sanatla, sporla yetiştirilen genç kuşakların dostu olmanın güzelliğine inanıyoruz. Çünkü adil bir toplumun, eşitlikçi bir düzenin dostları olmanın bizim halkımızın da ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Üstelik bugün bu ihtiyacın her zamankinden daha yakıcı hale geldiğini duyumsuyoruz. Zira emperyalizm bitmek tükenmek bilmeyen mali, ekonomik, ekolojik, politik, kültüreL. etnik, uluslararası krizleri dünyamızı bizim gibi halklar için her geçen gün daha fazla cehenneme çeviriyor. Geçen yüzyılın ilk yarısındaki büyük toplumsal mücadelelerin eseri toplumsal ve ekonomik haklar teslim edildikleri piyasaların görünmez ellerince çoktan yok edildiler. Bu nedenle dünyanın her yerinde açlık, yoksulluk, eşitsizlik ve adaletsizlik artıyor, yaygınlaşıyor, derinleşip kalıcılaşıyor. Ülkemiz ise bu sürecin en iyi örneklerinden biri olmayı kararlı bir biçimde sürdürüyor maalesef. Emekçi sınıflarımızın kıstırıldıkları köşede mahkum edildikleri koşulların örneğin iki yüz yıl öncesinin ancak kilise yardımıyla hayatta kalabilen maden işçisi kölelerin koşullarından daha iyi olduğunu kim söyleyebilir? Bu nedenle Küba halkı ile dostluğumuzu güçlendirmek için çıkıyoruz yola. Çünkü insanlığın bu uğursuz çağında, Küba‘nın olmadığı bir gezegenin daha karanlık ve soluksuz bir yer olacağını görüyoruz. Oysa Küba örneği iyimserliğimizi büyütüyor. Bugün Küba‘nın olmadığı bir dünya, eşitlik ve adalete inanan bütün insanlar için daha umutsuz bir gezegen olurdu. Onca olumsuz koşula karşın Küba‘nın göz kamaştırıcı başarıları emekçi sınıfların örgütlenip yönettikleri bir ülkenin neler başarabileceğinin kanıtıdır. Küba‘nın eşit ve parasız olarak bütün halkına sunduğu ve bütün uluslararası kuruluşlar tarafından tüm dünyaya örnek gösterilen eğitim ve sağlık hizmetlerinin yüksek kalitesi bile bu başarıyı anlatmak için yeterlidir. ABD‘nin 50. yılı bulan insanlık dışı ablukasına karşın erişilen bu başarının dostu olmak, aynı zamanda kendi halkımızın dostu olmak olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle yola koyuluyoruz. Doğasında Latin Amerika‘nın sıcaklığını taşıyan bir halkın emperyalizmin 50 yıldır aralıksız süren ekonomik. politik, askeri ve diplomatik bütün saldırılarına karşın dünyanın en mutlu, neşeli. kaygısız, kaderine yaşam enerjisinin hükmettiği bir halkın dostluğuna davet ediyoruz. Biz İzmirli Küba dostları bu inancı paylaşan tüm dostlarımızı birlikte çalışmaya, birlikte üretmeye çağırıyoruz.
|