|
IMF ve DB'nin İstanbul'da 6-7 Ekim tarihlerinde İstanbul'da düzenlediği toplantıları protesto etmek, küresel krize karşı IMF ve DB politikalarının yanlışlığına dikkat çekmek amacıyla TMMOB-KESK-DİSK ve TTB tarafından İstanbul başta olmak üzere Adana, Ankara, Denizli, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Samsun, Zonguldak'ta IMF ve DB Politikalarına Karşı Ses Ver eylem ve etkinlikleri gerçekleştirildi. İzmir'de Merkez Bankası önünde toplanan katılımcılar Kar Değil İnsan, IMF Defol Bu Memleket Bizim, sloganlarıyla AKP Hükümetini, IMF ve DB politikalarını protesto ettiler. Açıklama öncesinde DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'ye yönelik silahlı saldırıyı kınanarak olayın aydınlatılması talebinde bulunuldu. Bileşenler adına Eğitim-Sen İzmir 3nolu Şube Başkanı Ali Kılıç'ın okuduğu açıklamada TMMOB İzmir İKK Sekreteri Ferdan Çiftçi de krizin bedelini emekçi kesimlerin ödemeyeceğini ifade etti.
Açıklamaya ilişkin metinde şunlar dile getirildi: IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantı yapmak için ülkemizdeler. Küresel sermayenin krizi nasıl en ucuz yoldan atlatacağını tartışmak, yeni taktikler, stratejiler oluşturmak için İstanbul‘da buluştular. İstanbul Valiliği ve Belediyesi aylardır bu toplantı için hummalı bir faaliyet içinde; toplantının yapılacağı bölgeler asfaltlandı, temizlendi, yeniden donatıldı. Amaç daha 3 hafta önce yurttaşlarını sele teslim eden, varoşlarında milyonlarca yoksul emekçinin sefalete mahkûm edildiği İstanbul‘u küresel bir kent olarak pazarlamak; IMF‘ye şirin görünmek. Ama onların şirin görünmek istediği küresel sermaye kurumlarının kim olduklarını biz emekçiler çok iyi biliyoruz. IMF‘yi de Dünya Bankası‘nı da Türkiye‘nin emeğinin hakkıyla geçinme mücadelesi veren, bu ülkenin değerlerini yaratan, hayatı her gün yeniden kuran, okutan, yazdıran, sağaltan, inşa eden, üreten emekçileri çok iyi biliyoruz. Stand by‘larını, kemer sıkma programlarını, faiz dışı fazla hedeflerini, harcama disiplini programlarını çok iyi biliyoruz. Çünkü yıllardır bu kurumların oluşturduğu programları harfiyen uygulayan hükümetler tarafından yönetiliyoruz. Her politikaları aleyhimizedir, yaptıkları her şey, attıkları her adım emekçilere, yoksullara, halklara karşıdır. Onların krize karşı aradıkları çözüm, krizin patlattığı işsizliğe yönelik bir çözüm değildir. Onların krize yönelik aradıkları çözüm insanlığın yaşadığı sefalete ve açlığa yönelik bir çözüm değildir. Onların aradığı çözüm gezegenimizi bir çöle çeviren sermayeyi durdurmaya yönelik bir çözüm değildir. Onların aradığı çözüm, artık her tarafından dökülen ve insanlığa savaş, gözyaşı ve sefaletten başka şey getirmeyen bu küresel sömürü düzenini sürdürmeye yönelik bir çözümdür. Evimize bir ekmek az götürüyorsak bunun nedeni onların politikalarıdır. İşimizi, aşımızı bir günde kaybedip kapının önüne konuluyorsak bunun nedeni onların politikalarıdır. Tarlamızı sürülmez, bağımızı girilmez hale getiren onların politikalarıdır. En temel insan ihtiyaçları bile piyasa düzenine bırakılmışsa, eğitim, sağlık gibi toplumsal alanlar paranın egemenliğine teslim edilmişse bunun nedeni onların politikalarıdır. İstanbul‘da yapacakları toplantıda krizden çıkışın formülünü araştıracaklar. Ama biz formülün ne olacağını şimdiden biliyoruz. Aylar önce G8 ve G20 toplantılarında Dünya Ekonomik Forumu‘nda ana hatları ortaya çıkan ve krizin bedelini emekçiye ödetmeyi planlayan bir formülü yeniden ısıtıp işbirlikçi hükümetlerin önüne koyacaklar. Sanki yaşanan krize bizzat kendi politikaları yol açmamış gibi bu politikalara inat edecekler. Biz bu ülkenin emek ve meslek odaları olarak burada kapitalist sistemin merkezi kurumları IMF ve Dünya Bankası‘na defol diye haykırıyor ve bu sömürü düzenine karşı sonuna kadar direneceğimizi dile getiriyoruz. Krizin bedelini ödememek için işyerlerinde, mahallelerde, sokaklarda bu direnişi yükselteceğiz. Grevlerle, boykotlarla, kitle gösterileriyle, eylemlerle halkın taleplerini, IMF reçetelerine karşı haykıracağız. Bizi mahkum ettiğiniz işsizliğe, yoksulluğa, ekolojik felakete ve savaşlara karşı mücadelemizi yükselteceğiz. Küresel kapitalizmin politikalarının dış yüzünü her zeminde teşhir edip tutum alacağız. IMF ve Dünya Bankası yetkilileri, Bretton Woods‘tan bu yana 60 küsur yıldır insanlığın sırtına kene gibi yapışan, halklara dünyayı dar eden; dünyanın zenginliğini kapitalist merkezlere akıtarak milyarlarca insanı açlığa, hastalığa mahkum eden aşağılık kurumları yönetiyorsunuz. Ancak bilmelisiniz ki, dünyanın hayatını çalarak değil, çalışarak kazanan tüm insanlar gibi biz Türkiye‘nin emekçileri de sizin varlığınızı istemiyoruz. Tarihin küresel kapitalizmin asalakları olarak kayda düşeceği kurumlarınızın yapacağı bu iğrenç toplantıya karşıyız. Bürokratlarınızı halklara düşman istatistik raporlarınızı insanlığı sanal rakamlara indirgeyen sunumlarınızı toplayın ve defolun.
|
Tanıtım
İZMİR ŞUBE
SAYI 407: YAŞASIN 1 MAYIS!
