|
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından 17 Ekim 2009 tarihinde TMMOB’a bağlı odalarımızın üye ve öğrenci üyesi 140 katılımcı ile MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde TMMOB Ücretli Çalışan ve İşsiz Mimar, Mühendis ve Şehir Plancıları İzmir Yerel Kurultayı düzenlenmiştir. Kurultayda üç konu başlığı davetli konuşmacıların sunumları ile birlikte ele alınmış ve tartışılmıştır. Kapitalizmin Krizi, Toplumsal Sınıflar ve Değersizleşme konusunda Prof. Dr. Ahmet Haşim KÖSE ve Yrd.Doç. Dr. Serdal BAHÇE ve TMMOB ve Üyeleri için Ücret Politikaları konusunda TMMOB İzmir İKK Kriz Çalışma Grubu adına Sabri İNCE ve Etkin Örgütlülük Araçları ve Sendikalaşma başlığı altında Kaya GÜVENÇ ile Alpaslan SAVAŞ konuşma yapmışlardır.
Etkinliğin son bölümü ,katılımcıların görüş ve düşüncelerini aktardığı serbest kürsü şeklinde organize edilmiştir. Konuşmacıların ve delegelerin görüş, tespit ve önerilerinden derlenen ana başlıklar aşağıda verilmektedir. DURUM TESPİTLERİ, DEĞERLENDİRMELER Sistem üzerine Kapitalizm doğası gereği sermayeyi ve yaşamları değersizleştirdiği gibi meslekleri de değersizleştirmektedir. Bu bağlamda MMŞP meslekleri saygınlığını yitirmekte, mesleki değerler aşınmaktadır. Artık üniversite mezunu olmak, iş bulmayı kolaylaştırmamakta hatta bir yanıyla zorlaştırmaktadır.
Kapitalizmin insanı metalaştırması ile birlikte, bireyin kendini geliştirmesi, eğitmesi, değerli ve talep edilebilir sermayeye dönüştürmesi beklenmektedir. Sermayenin alanı piyasadır. Piyasada değerin yoksa "O zaman suçlu sensindir, kendini yeterince eğitmemişsindir." Bu durum toplumun suçlu olmasının, suçlanmasının temel nedenidir. İnsanın sermayeleşmesine karşı çıkılmadıkça, bu sürecin doğal sonucu olacaktır.
Kapitalizmin özünde yatan, sermayenin ve emeğin vatanının olmamasıdır. En ucuz emek gücü neredeyse üretimi oraya taşıyan kapitalizm, dünyada birbirini görmeyen emekçilerin, hiç farkında olmadan birbirlerini tehdit etmelerine neden olmaktadır.
Sistem nitelikli işgücünün zaman içinde yaşadığı kayıplar sonucunda çalışma koşullarında, gelir düzeyinde ve yaşam standartlarında niteliksiz işgücü ile aynı yaşam koşullarında asgari düzeyde ortaklaşmasını getirir. Meslekler, yaşam ve hatta tüm toplum değersizleşir ve en alt koşullarda eşitlenir. Toplum artık kendini ve sistemi bir bütün olarak tüm çıplaklığı ile görmeye başlar. Aydınlar sistemi sorgulamaya ve yeni sistemler aramaya başlar. Ama bu her zaman dönüştürücü ya da devrimci olmaz.
İşsizlik üzerine Yakın gelecekte işsizliğin azalması yönünde bir iyileşme olmayacak tam tersine her yıl işsiz sayısında ciddi artışlar yaşanacaktır. Yaşanan bu olumsuz sürece rağmen toplumsal refleks oluşmamakta, mevcut durumun, yoksulluğun ve işsizliğin giderek kanıksandığı gözlenmektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu verileri, özellikle üniversite ve üstü öğrenim görmüş nitelikli işgücü arasında işsizliğin giderek arttığını göstermektedir. Üniversite mezunu olmayanlar arasında işsizlik oranında radikal artışlar olmadığı gibi, iş arama süreleri kısa,iş gücü devir hızları da yüksektir.
Üniversiteden yeni mezun olanlar arasında işsizlik oranı Türkiye genel işsizlik oranın iki katına ulaşmıştır. TÜİK verilerine göre işsizlik oranı 12,4 iken İzmir de genç mühendisler arasında işsizlik %24,6 oranında tespit edilmiştir.
MMŞP, Sendikalaşma ve örgütlülük araçları üzerine Süreç analiz edildiğinde, mühendisler 657 sayılı kanun gibi bazı yasal düzenlemelerle birlikte tüm çalışanlarla aynı haklara tabii tutulmuş ve mesleki kimliklerine bağlı ayrıcalıklarını yitirerek sendikalaşma ihtiyacı duymuşlardır. Mühendisler 1962 anayasasının getirdikleri ile birlikte 1965‘li yıllarda kendi sendikalarını kurmaya başlamıştır. Fakat teknik eleman sendikalaşması darbelerle sekteye uğramış, bu konuda günümüzde de bir çalışma kalmamıştır.
İstihdam biçimlerinin (evden çalışma, esnek çalışma, yarı zamanlı çalışma, ödünç iş ilişkisi, çağrı üzerine çalışma, vb.) çeşitlendirilmesi ve aynı üretim sürecinde bulunan çalışanların farklı işverenler altına dağıtılması örgütlenmenin önünde önemli bir engeldir.
Kapitalizm esnek çalışmayı yaygınlaştırmakta, çalışanları insani iletişim kurabilecekleri ortamlardan ve diğer çalışanlardan yalıtmaktadırlar. Bu durum çalışanların birbirlerine karşı güvensizliğini getirmekte, örgütlenmeyi engellemektedir.
ÖNERİLER Kapitalizm içinde ücretli çalışanlar kendi emeğinin değerini belirleyememektedir. Mühendis de olsanız, işçi de olsanız, piyasadaki gerçek ücretinizi belirleyen, üretim araçlarının sahibidir, sermaye sınıfıdır. TMMOB, çalışanların ücretlerine, çalışma koşullarına (meslek odalarının en az ücret tanımlarının uygulanması, sigorta kayıtlarının bu ücret üzerinden olması) müdahil olmalı, bu süreçleri belirleme ve denetleme konusunda etkin mekanizmalar oluşturmalıdır.
TMMOB gücünü çatısı altında birleşen meslek odası üyelerinden almaktadır. Güçlü TMMOB‘nin tek ve biricik şartı bu çatı altında örgütlenip, mücadele etmektir. TMMOB mücadelesini en başta devrimci sendikalarla ve diğer emek örgütleriyle birleştirerek, İMF‘ye, Dünya bankasına, yeni liberal politikalara, işsizliğe, mühendislik hizmetlerinin ve iş gücünün niteliksizleşmesine karşı devam ettirmeli ve örmelidir.
MMŞP‘ların işe başlama ve işten ayrılma süreçlerinde ilgili meslek odalarının yasal olarak bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.(örn: SGK‘ya yapılan bildirim.) Bu sayede oda üyelerinin iş kolları, çalışma, işsizlik ve ücret koşullarına ilişkin veriler daha rahat ulaşılabilir hale gelecektir. Üyemizin sosyal güvenlik giderlerinin çalıştığı firma tarafından tam ve eksiksiz yatırılıp yatırılmadığı da bu sayede sorgulanabilir.
Ücretli çalışan ve işsiz MMŞP‘ler meslek odalarına, meslek alanlarına ve örgütlerine sahip çıkmalıdırlar. Ücretli çalışanlar meslek odalarındaki çalışmalara aktif olarak katılımları, meslek odalarının sınıf mücadelesinde katkısını arttıracaktır. İşyeri temsilcilikleri ve benzeri örgütlenme modelleri daha aktif hale getirilmelidir.
|
|
|