GEDİZ EDAŞ‘IN ÖZELLEŞTİRİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ! Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından Gediz, Boğaziçi, Dicle ve Trakya EDAŞ olmak üzere dört dağıtım bölgesinin 18 Mart 2010 tarihinde yayınlanan özelleştirme ilanıyla İzmir ve Manisa illerini kapsayan GEDİZ Elektrik Dağıtım A.Ş‘nin satış süreci başlatılmıştır. Elektrik sektörünün özelleştirmesine yönelik hukuki altyapı hazırlıkları uzunca bir süredir sürdürülmektedir. Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu‘nun (EPDK) oluşturulmasıyla, uluslararası emperyal güçlerin istekleri doğrultusunda enerji sektörü büyük sermayeye açılırken kamunun yatırımları bilinçli olarak kısıtlanmıştır. Enerji sektörünün son 20 yılda ve özellikle AKP hükümeti döneminde hızlanarak sürdürülen hem üretim hem de dağıtım şebekelerinin özelleştirilmesiyle sürecin büyük bir kargaşa ortamına sürüklendiğini görmekteyiz. Başkent ve Sakarya EDAŞ ile başlatılan dağıtım bölgeleri satışları, hızlı biçimde sürdürülerek 18 Şubat 2009 tarihi itibariyle 13 bölgeye ulaşmıştır. İçinde bulunduğumuz dönem itibariyle, Kayseri Bölgesi hariç 20 dağıtım bölgesinden 4 adeti (Aydem, Başkent, Sakarya ve Meram) özel sektöre devredilmiş durumdadır. Özelleştirme yapılan tüm elektrik dağıtım bölgelerinde Elektrik Mühendisleri Odası ile TES-İş işçi sendikası ve KESK - Enerji sanayi maden sendikasının hukuksal itirazları ve açtığı davalar sürmektedir. Bu mücadelenin sonucunda ilk aşamada ARAS Elektrik Dağıtım A.Ş satışında yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir. Özelleştirmeyle sektörde planlamadan yatırıma kadar çok başlı bir yönetim oluşturulmuş, EPDK‘nın kamuyu yatırımdan alıkoymasıyla enerjide arz güvenliği tehlikeye girmiştir. Personel alımları durdurularak, deneyimli çalışanlar emekli edilmiş, abone sayısı artmasına karşın, çalışan sayısı giderek azaltılmıştır. Aboneler pahalı elektrik kullanırken, sürekli ve kaliteli hizmetten yoksun kalmışlardır. Özellikle AKP iktidarı ile taşeronlaştırmaya hız verilmiş, sayaç okuma ile başlatılan hizmetler açma-kesme ile devam ettirilmiş, sonraları arıza, bakım, işletme gibi elektrik şebekesinin çok önemli olduğu alanlara kadar yayılmıştır. Bunun sonucu aboneler yetersiz yatırım ve personel politikaları sonrası özelleştirmeyi bir yenilik ve değişim olarak görmeye başlamış ve bir düzelmenin yaşanacağı umuduna kapılmıştır. Diğer sektörlerin yanı sıra özellikle Türk¬Telekom özelleştirmesinde vaat edilen ucuz. kaliteli ve sürekli hizmet tüketicilere yalnızca zam olarak geri döndüğü tüm kamuoyunun bildiği bir gerçektir. Özelleştirme, toplumda istihdamı azaltan, ürün kalitesini düşüren, ürünü pahalı kılan vb. sonuçlarının kavranmaya başlanması ile de tüm gerekçelerini yitirmiştir. Gediz EDAŞ‘da mühendisten işçi ve memura kadar çalışanlar çok değişik iş yasalarına göre istihdam edilmektedir. Özelleştirme politikalarına uygun olarak kamuya personel alımları iş güvencesini içermeyecek biçimde yapılmaktadır. İş güvencesini ve örgütlenmeyi yok eden bu politikalar satış sonrası ticari ya da siyasi gerekçelerle işten çıkartılmayı kolaylaştırmaktadır. Yeterli ve nitelikli çalışan yerine ucuz ve niteliksiz iş gücünün hizmetlerin kalitesini düşüreceği gibi işletmelerde sistem problemlerinin yanında, insan sağlığı ve güvenliği açısından riskleri arttıracağı açıktır. Söylediklerimiz, uzun süreli özelleştim1eler olan AKTAŞ ve ÇEAŞ‘da fazlasıyla yaşanmıştır. Bu yapıların, bir türlü düzeltilemeyen yanlışlar sonrası büyük kamu zararlarıyla yeniden TEDAŞ bünyesine alınarak kamulaştırıldığı hafızalardadır. Üretiminden, iletim ve dağıtıma kadar her süreçte merkezi planlamaya ihtiyaç duyan elektrik sektörü doğal bir tekel konumundadır. Ekonomik, kaliteli ve sürekli elektrik temini için merkezi bir yapı zorunludur. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı‘ndan bildirildiği üzere GEDİZ EDAŞ‘ın özelleştirilmesi ihalesi için 15 firma ön yeterlilik almıştır. Ön lisans alan fim1alar arasında adı bulunan ZORLU Holding. AKSA Enerji, Limak Holding, KOLİN İnş. vb kuruluşlar talip olunan pastanın ne kadar büyük ve karlı olduğunu bizlere göstermektedir. Bu nedenlerle Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş.‘de örgütlü sendika ve meslek odası olarak bizler üyelerimizle birlikte bölgemizdeki bu özelleştirmeye izin vermeyeceğiz. Satışın iptalini amaçlayan mücadelemizi birlikte planlayıp birlikte hayata geçireceğiz. Gediz EDAŞ‘ta çalışan 1200 çalışandan başlayarak, 2,5 milyon abone ile tüm İzmir-Manisa halkına ulaşarak özelleştirmeyi ve sonrasını anlatacağız. Özeleştirmeye karşı işyerlerimizde direnerek her türlü haklı fiili meşru mücadeleyi yürüteceğiz. Enerji kullanımının en temel insan haklarından biri ve tedarikinin de zorunlu bir kamu hizmeti olduğu Enerji alanındaki piyasacı yasaların yarattığı tahribat göz önüne alınarak, yargı kararlarının derhal uygulanması ve özelleştirme uygulamalarına bir an önce son verilmesi, Adalet için hukuksal mücadeleyi de sürdürerek İzmir ve Manisa halkıyla birlikte; ÖZELLEŞTİRMEYİ GEDİZ‘DE DURDURACAĞIZ!
|