|
Baz istasyonlarının yerleşimi ve halk sağlığına etkileri konusunda son günlerde yayımlanan çelişkili haberlere ve baz istasyonlarının etkilerine dikkat çekmek amacıyla 2 Ağustos 2010 tarihinde baz istasyonlarının kurulu olduğu bir apartman önünde Şubemiz tarafından basın açıklaması yapıldı. Şube YK Başkanı Sedat Gülşen'in yaptığı açıklamada Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun elektromanyetik alanlara maruz kalan halkı doğru bilgilendirmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamanın tam metni yazımızın ayrıntısında yer almaktadır.
BASIN 2010-11 2 Ağustos 2010 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU BİLGİ KİRLİLİĞİ YAYIYOR! Son dönemlerde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından sayısı her geçen gün artan baz istasyonlarıyla ilgili vatandaşların tedirginliklerini azaltmak adına ardı ardına açıklamalarda bulunulmaktadır. Açıklamaların temelini, baz istasyonlarının "temiz çıktığı", "sınır değer olan 41 Volt/metre‘yi aşmadığı", "Güneş‘in bile daha tehlikeli olduğu", "Güvenlik Sertifikası verilen istasyonların güvenilir olduğu" gibi bilimsellikten uzak ve tartışmalı açıklamalar oluşturmaktadır. BTK tarafından Türkiye genelindeki 45 bin 479 adet baz istasyonunun %89,23‘ünün denetlendiği ve hiçbirinin sınır değer olan 41 volt/metreyi aşmadığı açıklanmış, benzer şekilde İzmir‘deki 3 bin 612 baz istasyonundan denetimi yapılan 2 bin 223 istasyonun ölçüm sonuçları da limit değerin altında çıktığı vurgulanmıştır. BTK tarafından hazırlanan "Elektronik Haberleşme Cihazlarına Güvenlik Sertifikası Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik"e göre ortam ve tek bir cihaz için belirlenen limit değerler; 900 MHz‘de çalışan bir cihaz (baz istasyonu) için maksimum elektrik alan 10.23 Volt/metre, 1800 MHz‘de çalışan bir cihaz için 14.47 Volt/metre, 3. Nesil (3G) şebekelerde 15 Volt/metre olabilmektedir. Bu değerler ölçüm yapılan ortamda tek bir cihaz için geçerlidir. BTK tarafından sürekli olarak bu değerlerin "Avrupa limitlerinden 4 kat az olduğu"nun altı çizilmektedir. Bu değerlerin Uluslararası İyonize Olmayan Radyasyondan Korunma Komisyonu‘nun (ICNIRP) Zamanla Değişen Elektrik, Manyetik ve Elektromanyetik Alanlara Maruziyeti Kısıtlama Kılavuzundan (Guidelines for Limiting Exposure to Time-Varying Electric, Magnetic, Electromagnetic Fields) alındığı bilinmektedir. Her iki mevzuat incelendiğinde toplam alan şiddeti limitlerinin aynı olduğu görülmektedir. BTK tarafından da bilindiği gibi, yönetmeliğin hazırlanması sürecinde ülkemizde dört operatör firmanın bulunması nedeni ile tek bir cihaz için limit değer olarak, ortamın toplam limit değerinin ¼ kabul edilmiştir. Dolayısıyla ülkemizde Avrupa standartlarının altına indirilmiş bir durumun bulunmadığı açıktır. Üstelik bilimsel olarak ispat edilmiştir ki, frekans azaldıkça canlılarda manyetik alanın, yüksek frekanslarda ise elektrik alanın etkileri artmaktadır. Dolayısıyla kamu oyuna BTK tarafından yapılan elektrikli saç kurutma makinesinin, güneşin veya diz üstü bilgisayarın yaydığı elektrik alan ile baz istasyonun yaydığı alanı karşılaştırmak bilimsel gerçeklerle bağdaşmayan manipülatif açıklamalardır. Ayrıca buradaki temel sorun istasyonların "sınır değeri"nin altında çalışıp çalışmaması değildir. Sınır değerlerin "sağlıklı değerler" olduğu bilimsel olarak henüz kanıtlanmamıştır. Baz istasyonlarının sağlık açısından etkileri uzun yıllar süren araştırmalar sonucu ortaya çıkacaktır. Bu nedenle BTK tarafından verilmiş olan "güvenlik sertifikası" ile bir baz istasyonunun güvenli olduğunun söylenmesi mümkün değildir. EMO İzmir Şubesi olarak; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu‘nu bilimsel verilerle tartışmaya, yarattığı bilgi kirliliğine son vermeye ve elektromanyetik alanlara sürekli maruz kalan halkımızı doğru bilgilendirmeye davet ediyoruz. EMO İzmir Şubesi 28. Dönem Yönetim Kurulu
|
Tanıtım
İZMİR ŞUBE
SAYI 407: YAŞASIN 1 MAYIS!
