Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Uluslararası Thorstein Veblen Derneği ve Sabancı Üniversitesi ortaklığında bu yıl temmuz ayında düzenlenecek olan “Veblen, Kapitalizm ve İktisadi Bir Düzen İçin Olanaklar Sempozyumu”na hazırlık niteliğinde olan söyleşi/forum etkinliği 11 Nisan 2012 tarihinde Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi`nde gerçekleştirildi.
EMO MİSEM Komisyonu Başkanı Orhan Örücü ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Öncü‘nün katıldığı etkinlikte Veblen Sempozyumu‘nun oluşum süreci, Veblen‘in iktisat alanındaki yeri anlatıldı. MİSEM Komisyonu Başkanı Orhan Örücü etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, Veblen‘i "Aylak Sınıfın Teorisi" isimli Türkiye‘ye çevrilmiş kitaplardan tanıma imkanı bulduğunu belirtti. Türkiye‘de mühendis ve mimarların sayısının her geçen gün arttığını; mühendisliğin "Mühendis Bey"den, "İşsiz Mühendis"e evrildiği bir süreçte TMMOB‘ye bağlı bir oda olarak bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğine inandıklarını söyleyen Örücü‘nün ardından Prof. Dr. Ahmet Öncü konuşmasını gerçekleştirdi. Uluslarası Thornstein Veblen Derneği hakkında bilgilendirmeyle konuşmasına başlayan Öncü; Veblen‘i kurulu düzen içinde her zaman tersi yönde gitmiş, marjinal kalmış olarak nitelendirdi. Veblen‘in iktisat teorisinin bugün öğretilen iktisattan farklı olduğunu, iktisadi değerlendirmeleri sosyal olgularla birlikte değerlendirdiğini belirten Öncü; Veblen‘e göre ekonomik temellerin ideolojik, din ve devletle ilgili olduğunu ifade etti. TMMOB‘nin toplumsal dönüşüm süreçlerinde, demokrasi mücadelesinde önemli bir yapı taşı olduğunu, Veblen‘in de özellikle Mühendisler ve Fiyat Sistemi kitabın da da ifade edildiği gibi toplumda dönüştürücü unsurların olduğunu belirtti. Veblen‘in Aylak Sınıfın Teorisi adlı kitabında üretim ilişkileri incelenmesinde; özel mülkiyetin çıktığı aşamada aylak sınıf-angarya sınıf olarak toplumu ikiye böldüğünü, aözel mülkiyet olduğu sürece de bu sınıfların olacağına yer verildiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Öncü; angarya sınıfın aylak sınıfın yaşam tarzlarına, değerlerine öykündüğünü ifade etti. Gösterişli tüketim çılgınlığının sınırı olmayan bir şey olduğuna işaret eden Öncü, özel mülkiyetin bu toplumdaki anlamının, Barbarlık Dönemi‘nde ortaya çıktığını, barbarlık döneminde olduğu gibi üretken erekselliğin yağmacı erekselliğe tabi hale getirilmesi sistemi olduğunu söyledi. Öncü sözlerini, "Üretim araçları üstündeki özel mülkiyet, üretken erekselliğin insanın o bilincinin; üretken olmayan, yağmacı olan,aylak sınıfı bilincinin boyunduruğu altında kalınarak bağımlı kılınmasıdır." Öncü‘nün konuşmasının ardından etkinlik soru ve yanıtlarla son buldu.
|