MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İZMİR ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

YENİ ÜYELİK

   · 

YAYIN SATIŞ LİSTESİ

   · 

İNDİRİM YAPAN KURULUŞLAR

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AYDIN   İZMİR   MANİSA 
 

 

EMO İzmir Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 407

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

YENİ YASAL DÜZENLEMELER HAKKINDA ÜYELERİMİZE ÇAĞRI


 
EMO Yönetim Kurulu tarafından yeni yasal düzenlemelere ilişkin SMM üyelerimize bilgilendirme yazısı gönderilmiştir.
 

Yeni yönetmelik düzenlemeleriyle SMM üyelerimiz prosedürden kurtarılıyor görüntüsü yaratılarak meslek odalarının yetkisi yok edilmekte, hazırlanan tasarıyla SMM hizmetlerinin mimar ve mühendislerin dışında sermayedarların ortak olabileceği yeni şirket yapılanmalarına teslim edilmek istenmektedir. Ne yazık ki süreç kamuoyunda Afet Yasası olarak bilinen tasarıyla birlikte değerlendirildiğinde büyük bir rant alanının yabancı sermaye ve yabancı mimar-mühendislere açılmak istendiğini göstermektedir. Üyelerimizin göz boyayıcı uygulamalara aldanmamaları, prosedür olarak görülen uygulamaların mesleğin saygınlığı ve yetkilerinin korunması açısından büyük önem taşıdığının farkında olmaları gerekmektedir.
 
Resmi Gazete`nin 4 ve 13 Nisan 2012 tarihli sayılarında Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği ile Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği`nde değişiklikler yapan iki ayrı yönetmelik yayımlanmıştır. Bu yönetmeliklerle, yapı ruhsatı düzenleyen idarelere, odamızın serbest müşavir mühendis üyelerimiz hakkında sicil durum belgesi düzenleme yetkisi kaldırılmış, yerine proje müelliflerinin herhangi bir kısıtlılıklarının bulunmadığı taahhüdünde bulunma yöntemi getirilmiştir.
 
13 Nisan 2012 tarihli yönetmelik düzenlemesine göre, üyelerimiz üye kayıt belgesi dahi almayacaklar, Oda üyesi olduklarını ilgili idareye taahhüt edeceklerdir.
 
Oda-üye arası ilişkilere dair bu düzenlemeler yanında, elektrik, telefon (Telekom) ve doğalgaz projelerinin ruhsat aşamasında aranmaması yönetmelik hükmü yapılmıştır.
 
Bürokrasinin azaltılması adı altında yapılan bu düzenlemeler, ilk bakışta üyelerin yararına gibi görünmekte, SMM üyelerimizin Oda`dan belge alma külfetinin kaldırıldığı izlenimi verilmektedir. Kimi SMM üyelerimiz de bu değişiklikleri olumlu bulmakta, adeta bir yükten kurtulmuş, mesleğini daha özgür yapabileceği bir ortam doğmuş gibi düşünmekte ve çeşitli yollardan bu düşüncelerini dile getirmektedirler.
 
Elektrik, Elektronik, Elektrik-Elektronik mühendislerinin tek resmi örgütlenmesi olan Elektrik Mühendisleri Odası ile serbest çalışan mühendis meslektaşlarımızın ilişkisini kopartan, Oda üyelerinin Odasına uğramaması, hiçbir bağının kalmaması sonucunu doğuran bu düzenlemeler gerçekte neden yapılmıştır? Yönetmelik düzenlemelerini yapan siyasal iktidar, gerçekten SMM üyelerimizi mi düşünmektedir? SMM üyelerimizi kendi Odasından belge almaktan "kurtarmakta", onları daha rahat koşullarda mesleklerini yapmaları mı sağlanmaktadır?
 
Ya da siyasal iktidar, daha büyük, daha üstün başka bir kamusal yarar için mi mühendislerle odaları arasındaki ilişkiyi koparmak istemektedir? Bütün meslektaşlarımızın, kendi öz örgütlülüğü olan meslek odasıyla ilişkisinin koparılmasının, mesleğe ya da mesleğin yapılış koşullarına herhangi bir katkı sağlamayacağını, bu yolla kamunun da herhangi bir yarar sağlamayacağını bildiklerine olan inancımız tamdır. Ancak, gerek yukarıda belirttiğimiz yönetmelik değişiklikleri, gerekse sonrasında Yapı Denetimi Hakkında Kanun ile İmar
 
Kanunu`nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı içeriği ve kimi iktidar yanlısı medya organlarında odalarımıza yönelik karalama kampanyalarının ne anlama geldiğini karşılıklı olarak özümsemek, mesleğimize yönelik olası tüm saldırıları birlikte bertaraf etmek için, gelişmeleri ayrıntısıyla ele almak zorundayız.
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından taslak metinleri hazırlanan ve görüş alınmak için odalarımıza gönderilen Yapı Denetimi Hakkında Kanun ile İmar Kanunu`nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı incelendiğinde, meslektaşlarımızın serbest ve bağımsız mesleki faaliyet yürütmeleri koşullarının ortadan kaldırılmak istendiği görülmektedir. Yeni kanun düzenlemeleri ile mevcut yapı denetim şirketlerinin yerine teknik müşavirlik kuruluşu adı altında şirketlerin kurulması öngörülmekte ve bu şirketlere halen SMM üyelerimizin yaptıkları tüm serbest mühendislik hizmetlerini yapabilme yetkisi tanınmaktadır. Ne anlama geldiği henüz bilinmeyen ve bir yönetmelik düzenlemesiyle Bakanlık tarafından belirlenecek olan "yetkin mühendisler" eliyle kurulacak bu şirketlerin, eskiden olduğu gibi tamamı değil, % 51 hissesi mimar ve mühendislere ait olacak. Kalan % 49`u ise, meslek alanımız üzerinden para kazanmayı amaç edinmiş sermaye sahiplerine ait olabilecek. Bütün mühendislik faaliyetlerini yapma yetkisi tanınan; bünyesinde mimar, inşaat mühendisi, makine mühendisi ve elektrik mühendisi bulundurma zorunluluğu bulunan bu şirketler, piyasada tekelleşme yaratacaklar, sermaye sahibi bu şirketler dışında serbest mühendislik yapma olanağı kalmayacaktır. Serbest mühendislik faaliyetlerinin, meslektaşlarımızın kendi bireysel fikri faaliyetleri olarak yürütmeleri engellenmekte, sermaye birikimine hizmet edecek şekilde, ancak şirketler eliyle bu işlerin yürütülebilmesi amaçlanmaktadır. Bu yeni yapıda SMM üyelerimiz ancak şirketlerin ücretli çalışanı konumuna düşeceklerdir.
 
Bu alandaki düzenlemelere paralel olarak halen TBMM`de bulunan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı ile ülkemizde milyonlarca konutun yıkılması ve yerine yeni konutların inşa edilmesi planlanmaktadır. Bu sürecin hızlı bir şekilde yaşanması için pek çok idari prosedür hızlandırılmakta, engelleyici faaliyet gösterenlere ağır cezai yaptırımlar öngörülmekte ve dava süreçleri engellenmektedir. Böyle hızlı bir süreçte üstlenilecek yoğun yıkım ve yapılaşma faaliyetinin, ülkemizdeki sermaye birikimi ile yapılamayacağı bir gerçektir. Bu nedenle siyasal iktidar tarafından çeşitli ülke sermayesinin yapılaşma amacıyla ülkemize getirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Yapılaşma amacıyla ülkemize gelecek olan sermayenin, kendi mühendislik kadrolarıyla birlikte geleceği ve bu yapılaşma sürecinden ülkemiz mimar ve mühendislerine pay düşmeyeceği açıktır. Böyle bir sürecin en önemli sorunlarından biri ise yabancı mimarlık ve mühendislik bürolarının ülkemizde kalıcı olarak faaliyet gösterecek olmalarıdır. Dolayısıyla daha şimdiden sermaye şirketleri eliyle mühendislik faaliyetleri yürütmenin önü açılmakta, sektör yerli-yabancı sermaye kuruluşlarına açılmak istenmektedir.
 
Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın geleceğini ilgilendiren bu can alıcı sorunlarla mücadele edecek tek örgütlülük olan Odamız ve bağlı bulunduğumuz Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği`nin örgütlülüğü dağıtılmak, güçsüzleştirilmek istenmektedir. Odalarımızın mesleki denetim başta olmak üzere üyelerle olan tüm bağlarının kopartılmak istenmesi, mimar ve mühendislerin örgütlülüğünü bozmak, dirençsiz kılmak amacını taşımaktadır. Bu amaçladır ki, son günlerde kimi sermaye çevrelerine ait basın yayın organları aracılığı ile TMMOB ve bağlı odalarına yönelik asılsız saldırı kampanyaları başlatılmıştır.
 
Mesleğimize yönelik olarak bundan önce de çeşitli olumsuz düzenlemeler yapılmış, elektrikle ilgili fen adamlarının mühendislere ait yetkileri artırılmış, mühendislik eğitimi deforme edilmek istenmiş ve teknoloji fakülteleri adı altında esas olarak ara eleman yetiştirmeye yönelik eğitim kurumlarından mühendis mezun etme girişimleri başlatılmıştı. Tüm bu olumsuz işlemlere karşı gerek yargıya başvurmak suretiyle gerekse ilgili kurumlar nezdinde girişimlerde bulunarak mücadele ettiğimiz bir süreçte, bugün daha köklü saldırılar başlatılmıştır. Bu durum, meslektaş dayanışmasını güçlendirmek zorunda olacağımız büyük bir mücadele sürecini gerekli kılmaktadır.
 
Mesleğimizin tek ve meşru yasal örgütlenmesi olan odalarımızın daha güçlü bir şekilde mücadele edebilmesi, mesleğimiz üzerindeki olumsuz adımların bertaraf edilmesi ve haklarımızın korunabilmesi amacıyla meslektaş dayanışmasının en üst seviyeye çıkartılması zorunluluğu bulunmaktadır. Bir yandan TMMOB ve odalarımız tarafından gerekli hukuki süreçler başlatılmış, diğer yandan ilgili kurumlara görüş ve uyarılarımız yazılı olarak iletilmiştir. Ancak bu süreçten mesleğimiz adına başımız dik olarak çıkabilmemizin en önemli yolu, birlik ve beraberlik içerisinde taleplerimizi oluşturmak ve gerekli platformlarda dile getirmektir. Örgütlülüğümüz zaafa uğratılamadığı sürece, mesleğimize yönelik bu saldırılar başarıya ulaşamayacaktır.
 
Bu nedenlerle, önümüzdeki süreçlerde Odamızın ilgili birimleriyle, SMM üyelerimiz başta olmak üzere tüm meslektaşlarımızla yoğun bir çalışma içerisine girmemiz, mesleğimizi ve mesleğimizin yürütülüş biçimi üzerindeki olumsuzlukları bertaraf etmek için dayanışma faaliyetlerinde bulunmamız gerekecektir. Bu amaca uygun olarak, tüm üyelerimiz ile Odamıza ait tüm idari birimlerin bu konuları ele alan etkinlikler, toplantılar düzenlemeleri, bu toplantılara katılım konularında duyarlı olunması ve örgütlerimiz tarafından dayanışma içerisinde alınacak tüm kararlara etkin olarak katılım sağlanması önem taşımaktadır.
 
Sürecin önemli boyutlarından birini de, gerek komisyonlarımız aracılığı ile gerekse genel kurullarımızca çıkartılmış olan Oda mevzuatına hep birlikte sahip çıkılması, mesleğimizin ortak yararları adına uygulamaya koyduğumuz tüm kuralları yaşatmamız gerektiğidir. Ortak hukukumuzu oluşturan Oda mevzuatına sahip çıkmak, örgütlülüğümüzü yaşatmanın en önemli adımını oluşturmaktadır.
 
Önümüzdeki süreçte yaşanacak tüm olumsuz gelişmelere karşı örgütlülüğümüz eliyle yapacağımız çalışmalara aktif katılım sağlanması, mesleğimiz adına ancak meslektaşlarımızın söz ve karar sahibi olması adına önem taşımaktadır.
 
Tarihsel geçmişinden güç alan mesleğimiz ve meslek örgütümüzün hak ettiği en yüksek değerlere ulaşması adına her türlü katkıda bulunacağınız inancıyla çalışmalarınızda başarılar dileriz.
 



35. DÖNEM KURULLARI BELİRLENDİ

04.02.2024
 


Çok Okunanlar


SAYI 407: YAŞASIN 1 MAYIS!

YAŞASIN 1 MAYIS: EMEK BİZİM, GELECEK BİZİM

SEMİNER: YENİ NESİL SF6 GAZSIZ (SF6 FREE) OG HÜCRELERİ VE GÜNCEL TEDAŞ ŞARTNAMELERİ

EMO-GENÇ PAİNTBALL ETKİNLİĞİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMINIZI KUTLARIZ

TÜRKİYE’DE İNTERNET’İN 31. YILI BİLDİRİSİ

ADALET NÖBETİNİN İKİNCİ YILI ETKİNLİĞİ #GEZİYEÖZGÜRLÜK

KONTROLSÜZ GEMİ SÖKÜMÜNE İZİN VERİLEMEZ

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

Okunma Sayısı: 927


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.