· ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

BASIN AÇIKLAMASI

1 MAYIS`TA ALANLARA ÇIKMAK TERCİH DEĞİL ZORUNLULUKTUR!

1 Mayıs "Uluslararası Birlik, Mücadele, Dayanışma Günü", işçilerin, emekçilerin, beyaz yakalıların, köylülerin alanlara çıkıp emeğin hakları için mücadeleyi yaydığı bir gün olmalı. Tek adamlığın baskısının giderek arttığı şu günlerde binlerce çalışan ispatlanmaya bile gerek duyulmayan çeşitli bahanelerle işlerinden açığa alınmakta, ihraç edilmekte hatta çalışma koşulları ellerinden alınarak açlığa mahkûm edilmektedir. Emeğinden, bilgisinden başka sermayesi olmayan insanları üretimden alıkoymak sadece bireysel bir cezalandırma değil, aynı zamanda işçilerin, emekçilerin geleceğini karartmak, umutsuzluğa sürüklemektir.

İktidarın açlık sopası altında ezilmeye çalışan emekçiler için bir araya gelmek ve örgütlü mücadeleyi geliştirmek dışında hiçbir kurtuluş yolu kalmamıştır. Bu nedenle 1 Mayıs`ta alanlarda sesimizi yükseltmeli ve taleplerimizi haykırmalıyız.

İşçilerin, emekçilerin 1 Mayıs meydanlarını doldurmak için pek çok sebebi var:

·         DİSK-AR`ın araştırmasına göre 2011`de yüzde 11,3 olan tarım dışı işsizlik 2017`de yüzde 13`e yükseldi.

·         2017`de genç kadın işsizliği yüzde 26,1`e ulaşırken, tarım dışı genç kadın işsizliği yüzde 32`ye yaklaştı.

·         Genç işsizliği yüzde 21`e, ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranı ise yüzde 24,2`ye yükseldi.

·         Şeker Fabrikalarının birer birer satılmasının ardından Türkiye bir yandan nişasta bazlı tatlandırıcı bataklığına girerken bir yandan da özelleştirilen tüm kamu kurumlarının akıbetini yaşayacak, işçiler işsiz kalacak, topraklar zenginlere rant kapısı olacak.

·         Kayıt dışı istihdam patladı. 2017 yılında sağlanan istihdam artışının 520 bini kayıtlı, 464 bini ise kayıtsız istihdamdan oluşmaktadır.

·         OHAL kapsamında çıkartılan onlarca KHK ile kamudan ihraç edilenlerin toplam sayısı  113 bin 12  kişiye ulaştı.

·         İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi 2017 yılı raporuna göre 2017 yılında 2006 işçi yaşamını yitirirken ölenlerden 60`ı çocuk, 88`i göçmen, 116`sı kadın ve 1890`ı erkek olarak açıklandı.

·         Aynı verilere göre 14 yaş altı 18 çocuk iş cinayetine kurban olurken, 18-27 yaş aralığında 42 işçi öldü.

·         Uluslararası Çalışma Örgütü`ne (ILO) göre Türkiye`de çocuk işçilerin sayısı 1 milyonu geçerken çocuk işçilerin büyük bölümü tarım alanında çalışmakta.

·         AKP`nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana yasaklanan grev sayısı 14`ken, OHAL`le geçen 2017 yılında 5 grev, 2018 yılında ise metal işkolundaki grev olmak üzere 6 grev yasaklandı ve Cumhurbaşkanı "Grev yapanlar karşılarında OHAL`i buluyor" diyerek sermaye yanlısı iktidarın işçi düşmanlığını birinci ağızdan itiraf etti.

·         Aynı rapora göre 2017 yılında iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin yüzde 98`ini sendikasız işçiler oluşturuyor. Sendikalaşma oranının en düşük olduğu inşaat iş kolunda 2017 yılında yaşanan ölümler bütün iş cinayetlerinin yüzde 23`ünü oluşturmakta.

·         Türkiye`de her yıl 120 bin ila 360 bin arasında işçi meslek hastalığına yakalanmakta.

·         Sosyal Bilimler Öğretmeni olarak mezun olan, ataması yapılmayan genç öğretmen depresyon hapları içerek intihar etti.

·         Ataması yapılmayan başka bir öğretmen Artvin`de orman işçiliğinde çalışırken tomruk çarpması sonucu öldü.

·         Geçim sıkıntısı çeken bir işçi Meclis önünde "geçinemiyorum" diye bağırarak kendini yaktı.

·         Balıkesir`de bir vatandaş belediye önünde kendini yaktı.

·         Kayseri`de işsiz bir vatandaş kendini yaktı.

·         Gaziantep`te atanamadığı için inşaatta çalışan genç öğretmen 6. kattan düşerek öldü.

İşçilerin, emekçilerin, üretenlerin, değerleri yaratanların birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs`ta; taşeronlaşmaya, işsizlik baskısına, çocuk işçiliğine, kadınlar üzerindeki yoğun baskı ve cinsiyet ayrımcılığına, özelleştirme ile ortaya çıkan kamusal alanların tahrip edilerek emekçilerin işsiz bırakılmasına, KHK ile haksız yere işten atılmalara, OHAL`in varlığına ve her türlü yasaklarına karşı çıkmak için 1 Mayıs`a katılmak zorunluluktur.

1 Mayıs meydanlarında olmak barış demektir, hayır demektir, adalet demektir.

1 Mayıs meydanlarında buluşmak alınterimize, işimize, aşımıza, havamıza, suyumuza, çayımıza, şekerimize, deremize, toprağımıza, ormanımıza sahip çıkmak demektir.

1 Mayıs meydanlarında olmak genciyle, yaşlısıyla, çocuğuyla, kadınıyla, lgbti bireyleriyle, yoksullarıyla, engellileriyle, mültecileriyle bu toplumun tüm yok sayılanlarını, ezilenlerini var etmek demektir.

1 Mayıs meydanlarında kucaklaşmak, çok olmak, diri olmak, "tek" olmak isteyene meydan okumak demektir.

1 Mayıs meydanlarında yüzümüzü güneşe, omzumuzu dosta vermek OHAL/KHK düzeni ile tesis edilmeye çalışılan karanlık rejime teslim olmayacağız demektir.

1 Mayıs meydanlarında olmak birlik, mücadele, dayanışma kararlılığı ile o motor o maviliklere sürülecek demektir.

Yaşasın 1 Mayıs!

 01.05.2018

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi