TMMOB, “Yurdumun Mutlu Günleri Mutlak Gelen Gündedir…” başlıklı basın açıklamasıyla 1 Mayıs çağrısı yaptı. Tek adam rejimin ülkeyi yönetemediğine vurgu yapılan açıklamada, “İnsanlığın ortak iyiliği ve dünyanın geleceği için bu sömürü düzenine karşı emekten, demokrasiden, özgürlüklerden, adaletten ve barıştan yana bir toplumsal düzen kurmak hepimizin görevidir” denildi.
TMMOB`dan Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz imzasıyla gerçekleştirilen basın açıklamasında şöyle denildi: "Fabrikalarda, şantiyelerde, tersanelerde, santrallerde, inşaatlarda, tarlalarda, hastanelerde, ofislerde alın teri dökenlerin; yeryüzündeki insana ait tüm güzellikleri yaratanların; emeğin ve emekçilerin birlik, mücadele, dayanışma günü 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlu olsun! Hayatımızı sürdürülebilir kılan emeğin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs İşçi Bayramı`nı bu sene çok önemli bir tarihsel eşikte kutlayacağız. Yıllardır artarak devam eden ekonomik krizin etkilerinin her geçen gün daha da arttığı, sömürünün alabildiğine derinleştiği, iktidar zorbalığının hayatımızın her alanını kâbusa çevirdiği koyu bir karanlığın içinden geçiyoruz." Tek adam rejimin ülkeyi yönetemediğine vurgu yapılan açıklamada, şöyle devam edildi: "İktidar sahipleri, kendilerini ve çevrelerini zenginleştirmek için ülkemizin bütün zenginliklerini tükettiler. Ülkemizin kalkındırılması için tüm halkın katkısı ve özverisiyle kurulmuş bütün kamu kurumları ve işletmeleri yok pahasına özelleştirildi. Enerjiden tarıma, madenlerden sanayiye kadar her alanda paha biçilemez tesislerimiz halkın elinden birer birer koparıldı. Özelleştirmeler, devlet ihaleleri ve ödeme garantili projeler eliyle bir avuç iktidar yandaşının servetine servet katıldı. Meslektaşlarımız da bu sınırsız sömürü düzeninden payına düşeni fazlasıyla alıyor. Yeni mezun meslektaşlarımızın önemli bir bölümü işsiz. Birçok meslektaşımız belirsizlikler içinde atama bekliyor. Genç meslektaşımız, mesleki, maddi ve sosyal tatminsizlik nedeniyle geleceğini yurt dışında arıyor. Özel sektörde çalışan meslektaşlarımız güvencesiz düşük ücretlerle çalışmaya mahkum ediliyor. Kamuda çalışan meslektaşlarımız düşük ve eşitsiz ücret altında özlük haklarının gün geçtikçe yok edildiği koşullarda çalışıyor. Emekli meslektaşlarımız açlık sınırının altında yaşamaya, toplumsal yaşamın dışına itilmeye mecbur bırakılıyor. Hayatı var eden emekçilere ne yazık ki yokluk, yoksulluk, güvencesizlik dayatılmaya devam ediyor. Yıllardır şiddeti artan ekonomik kriz, her gün artan hayat pahalılığı, giderek büyüyen işsizlik, katlanarak çoğalan borçlar nedeniyle emeğiyle geçinenler yaşamlarını sürdüremez hale geldi."
Umut Dalgası Karanlığı Parçalıyor
Düzen emeğin, bilimin ve insanca yaşamın düşmanı olduğunun ifade edildiği açıklama şu ifadelerle tamamlandı: "İşte bu düzene itiraz eden tüm toplumsal kesimler siyasi iktidarın baskısıyla, gözaltı ve tutuklama tehditleriyle karşılaşıyor. Adeta bir cadı avına dönenen tutuklamalar ile gazeteciler, siyasiler, seçilmiş belediye başkanları, öğrenciler üzerinden toplumsal muhalefete gözdağı verilmek isteniyor. Ancak buna karşılık ülkemizin dört bir yanında büyüyen umut dalgası karanlığı parçalıyor. 23 yıldır ülkeyi yöneten tek adam rejimine karşı bugün sokakları, meydanları dolduran milyonlarca yurttaşımızın mücadelesi, gelecek mutlu günlerimize bir çağrı yapıyor. Liselerden gençler öğretmenlerine sahip çıkmak için direniyor, üniversiteliler gelecekleri için kampüslerden meydanlara akıyor, kadınlar yaşamları için haykırıyor, emekçiler, işçiler, emekliler emekleri, hakları için durmaksızın mücadele ediyor. Tarih bir kez daha halkın örgütlü mücadelesiyle şekilleniyor. Şimdi demokratik, adil, eşit, sömürüsüz ve emekten yana bir ülke ve dünya için hep beraber mücadele etme zamanı! Biliyoruz ki emeğe, doğaya ve insanlığa düşman bu açgözlü sömürü düzeni hepimizin ortak geleceği için en büyük tehdittir. İnsanlığın ortak iyiliği ve dünyanın geleceği için bu sömürü düzenine karşı emekten, demokrasiden, özgürlüklerden, adaletten ve barıştan yana bir toplumsal düzen kurmak hepimizin görevidir." Mühendislerin, mimarlar, aydınların, akademisyenlerin emekçilerle birlikte mücadele ederek bu düzeni değiştirebileceği vurgulanarak, "Emekten ve bilimden yana bir ülkeyi hep beraber kurmak için 1 Mayıs`ta meydanlarda omuz omuza olalım! Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın emek, barış adalet ve demokrasi mücadelemiz!" ifadelerine yer verildi.

|