MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İZMİR ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU TOPLANTILARI

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

YENİ ÜYELİK

   · 

YAYIN SATIŞ LİSTESİ

   · 

İNDİRİM YAPAN KURULUŞLAR

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AYDIN   İZMİR   MANİSA 
 

 

EMO İzmir Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 426

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

İZMİR ÜYE BULUŞMASI: DOĞRU YÖNETİLMEZSE EGE’DE ÇEVRESEL RİSK BÜYÜR


GÜNDEM  - 20.11.2025

 
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi tarafından enerji alanındaki güncel gelişmelerin ve çevresel etkilerin ele alındığı “Üye Buluşmaları ve Teknik Etkinlikler” başlıklı etkinlik düzenlendi. Bölgesel sorunların değerlendirildiği ikinci oturumda, altyapı sorunlarına dikkat çekilerek ağır sanayi bölgelerinde kirlenmenin kritik seviyelere ulaştığı ifade edildi. Oturumda sürdürülebilir enerji ve çevre politikaları için acil önlem ve denetim çağrısı yapıldı.
 

EMO İzmir Şubesi, 15 Kasım 2025 Cumartesi günü EMO İzmir Şubesi Hizmet ve Eğitim Merkezi`nde "Üye Buluşmaları ve Teknik Etkinlikler" başlıklı etkinlik düzenledi. Bu oturumda konuşan EMO İzmir Şubesi`nden H. Avni Gündüz, enerji planlamasının artık yalnızca ulusal politikalarla belirlenemeyeceğini vurguladı. Dünyanın herhangi bir köşesinde yaşanan krizlerin Türkiye`nin enerji dengelerini anında değiştirebildiğini ifade eden Gündüz, pandemi dönemindeki üretim daralması ve düşük fiyatlar nedeniyle enerji ithalat maliyetlerinin neredeyse yarı yarıya azaldığını, ancak 2022 yılında küresel gelişmelerin maliyetleri tekrar yükselttiğini hatırlattı.

Gündüz, Türkiye`nin fosil yakıtlarda hâlâ yüksek oranda dışa bağımlı olduğunu belirterek petrol ürünlerinin yüzde 91`inin, doğal gazın yüzde 98`inin ve kömürün yarısından fazlasının ithal edildiğini aktardı. Bu tabloyu "enerji arz güvenliği açısından sürdürülebilir olmayan bir yapı" şeklinde nitelendirerek Türkiye`nin enerji politikalarında uzun vadeli ve yerli kaynaklara dayalı bir dönüşümün şart olduğunu söyledi.


Ege Bölgesi: Yüksek Potansiyel, Eski Altyapı

İzmir, Manisa ve Aydın`ın Türkiye`nin enerji tüketiminde önemli paya sahip olduğunu belirten Gündüz, bölgenin özellikle güneş, rüzgâr ve jeotermal kaynaklar açısından Türkiye`nin en zengin bölgelerinden biri olduğuna dikkat çekti. Buna karşın elektrik şebekelerinin eski, yenilenme hızının düşük ve yatırımların yetersiz olduğunu ifade ederek bölgesel enerji planlamasının bilimsel verilerle yeniden tasarlanması gerektiğini söyledi.

Gündüz, geçmişte Devlet Planlama Teşkilatı gibi merkez–bölge etkileşimine dayanan kurumların önemine değindi. Enerji alanında da hem merkezi koordinasyonun hem de bölgesel katılımın zorunlu olduğunu vurgulayarak yerel yönetimlerin enerji politikalarındaki rolünün güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.


"Enerji Politikaları Günübirlik Yönetilemez"

Yenilenebilir enerjinin sistemde artmasıyla birlikte mevcut şebekelerde teknik sorunlar yaşandığını açıklayan Gündüz, arıza anlarında kendi kendine yeterli çalışabilen mikro ve akıllı şebeke modellerinin geleceğin enerji sistemi olacağını ifade etti. Bu yapının hem arz güvenliğini hem de enerji verimliliğini artıracağını belirtti.

Gündüz, belediyelerin yenilenebilir enerji potansiyeli haritaları hazırlayabileceğini, güneş enerjili aydınlatma sistemlerini yaygınlaştırabileceğini, enerji verimli bina standartlarını zorunlu hâle getirebileceğini ve elektrikli araç kullanımını destekleyen politikalar geliştirebileceğini söyledi. Ayrıca karbon salımlarının belediyeler tarafından dijital platformlarda izlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Konuşmasını Atatürk`ün "Bağımsızlık benim karakterimdir" sözüyle tamamlayan Gündüz, Türkiye`nin enerji politikasında bütüncül, şeffaf ve uzun vadeli stratejilerin önemine dikkat çekti. Enerji bağımsızlığının yerli kaynakların geliştirilmesiyle mümkün olacağını söyledi.


Jeotermal Doğru Yönetilmezse Büyük Risk

Etkinliğe Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi adına katılan Salih Kaymak, Türkiye`nin jeotermal enerji üretiminde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında olduğunu hatırlatarak bu başarının teknik doğruluk ve etkili denetimlerle sürdürülebileceğini belirtti. Jeotermalin yüksek verim, düşük maliyet ve yerli bir kaynak olması gibi önemli avantajları bulunduğunu söyleyen Kaymak, "Jeotermal enerji kendiliğinden çevreci değildir; onu çevreci yapan teknik standartlara uyulmasıdır." dedi.

Kaymak, jeotermal projelerde çevresel etkilerin çoğunlukla sondaj aşamasında başladığını anlattı. Sondaj alanına ulaşmak için açılan yolların, kurulan ekipmanların ve yapılan morfolojik müdahalelerin doğayı ilk olarak burada zorladığını belirtti. Sondaj çamurlarının ve kullanılan kimyasalların arıtılmadan çevreye karışması durumunda toprak ve yeraltı sularında ciddi kirlenmeler meydana gelebileceğini söyledi.

Sondajdan sonra akışkanın taşınması için döşenen boru hatlarının da çevre üzerinde etkileri olduğunu belirten Kaymak, bu hatların geçtiği alanlarda bitki örtüsünün zarar görebildiğini, doğal yaşamın kesintiye uğrayabildiğini ve görüntü kirliliği oluşabildiğini ifade etti. Bu nedenle boru güzergâhlarının doğru seçilmesi ve doğal yapıya uyumlu çözümler geliştirilmesi gerektiğini söyledi.


Isıl ve Kimyasal Kirlilik

Kaymak, jeotermal santrallerde açığa çıkan sıcak atık suyun yüzey sularına doğrudan verilmesi hâlinde su ekosistemlerinde ısıl kirlenmeye yol açtığını anlattı. Bu durumun habitat tahribatına kadar gidebileceğini ifade etti. Ayrıca akışkanın cıva, bor, arsenik, hidrojen sülfür ve amonyak gibi çeşitli kimyasallar içerdiğini, kontrolsüz salınımın hem çevresel hem de sağlık açısından tehlikeli olduğunu vurguladı.

Jeotermal enerjinin sürdürülebilirliğinin en önemli koşulunun reenjeksiyon olduğunu söyleyen Kaymak, akışkanın yeraltı rezervuarına geri basılmaması durumunda basıncın düşeceğini, yüzey çökmelerinin meydana gelebileceğini ve kaynağın zamanla tükeneceğini ifade etti. Bu nedenle reenjeksiyonun yasal ve teknik olarak zorunlu tutulması gerektiğini söyledi. Ayrıca yanlış tasarlanmış veya korozyona uğramış kuyuların soğuk su akiferlerini kirletebildiğini belirterek kuyu tasarımının jeoloji, jeofizik ve jeokimya disiplinleri tarafından ortaklaşa yapılması gerektiğini vurguladı.

Konuşmasının ilerleyen kısmında Kaymak, jeotermal akışkan içerisindeki lityum, bor ve silika gibi maddelerin geri kazanılmasının ekonomik açıdan önemli olduğunu söyledi. Ayrıca mikroorganizmalar kullanılarak kabuklaşma ve kimyasal kirleticilerin azaltılmasına yönelik biyoteknolojik çalışmaların oldukça umut verici olduğunu belirtti.


Aliağa Ağır Sanayi Yükünü Taşıyor

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi adına etkinliğe katılan Dr. Öğr. Üyesi Efem Bilgiç, Aliağa`nın 1960`lardan itibaren ağır sanayi bölgesi olarak planlandığını ve bugün rafineriden demir–çeliğe, petrokimyadan gemi söküme kadar birçok yüksek riskli sanayi tesisini barındırdığını belirtti.

Bilgiç, hurda metal üzerinden yapılan çelik üretiminin Aliağa`da hava kirliliğinin temel kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Üretim sürecinde ince partiküller, ağır metaller, uçucu bileşikler, dioksinler ve furanlar gibi çok sayıda kirleticinin atmosfere yayıldığını, bu maddelerin çoğunun kanserojen ve mutajen etkiye sahip olduğunu ifade etti. Bölgedeki rüzgâr yönü nedeniyle kirleticilerin yerleşim yerlerine taşındığını da vurguladı.


Gemi Söküm Tesisleri Riskli

Gemi söküm faaliyetlerinin, ortaya çıkan asbest, ağır metaller ve dioksin–furan türevleri nedeniyle yüksek çevresel risk taşıdığını belirten Bilgiç, bu tesislerin sadece hava ve toprakta değil, kıyı ve deniz ekosistemlerinde de ciddi kirlilik yarattığını söyledi. Endüstriyel atıkların kontrolsüz ayrıştırılması ve sahadaki yoğun metalizasyonun giderek büyüyen bir çevre tehdidine dönüştüğünü ifade etti.

Bilgiç, rafineri ve petrokimya tesislerinde kullanılan kimyasal süreçlerin hem yoğun su tüketimine hem de yüksek miktarda atık oluşumuna neden olduğunu belirtti. Bu tesislerde ortaya çıkan fenoller, amonyak, yağ ve hidrokarbon içeren proses sularının çevre üzerinde baskı oluşturduğunu söyledi. Yeraltı sularında hidrokarbon ve ağır metal kirliliğinin sıkça tespit edildiğini, kimyasal kazaların kıyı alanlarında ani kirlenmelere yol açabildiğini vurguladı.


Acilen Çevresel Denetim Planı Hazırlanmalı

Bölgedeki bilimsel çalışmalara değinen Bilgiç, hava, toprak ve su örneklerinde bulunan kirleitici elementlerin önemli bir bölümünün Aliağa`daki yerel sanayi faaliyetlerinden kaynaklandığının tespit edildiğini belirtti. 

Bilgiç, yapılan sağlık risk analizlerinde Aliağa yerleşim merkezinde benzen kaynaklı kanser riskinin sınır değerin üzerinde çıktığını aktardı. Sanayi bölgelerine yakın köylerde ise kirliliğinin kanser dışı risk eşiğini aştığının belirlendiğini ifade etti. Bu köylerde  kanser riskinin çok daha yüksek olduğunu vurguladı. 

Bilgiç, konuşmasının sonunda daha güçlü çevresel kontrol mekanizmalarının kurulması gerektiğini belirtti. Endüstriyel tesislerde bağımsız denetimlerin artırılmasını, hava–su–toprak izleme ağlarının genişletilmesini, gemi söküm alanlarında uluslararası standartlara geçilmesini ve bölge halkının düzenli sağlık taramalarından geçirilmesini önerdi.





HALK ŞARKILARI KOROSU 2025-2026 DÖNEMİ BAŞLIYOR - KAYIT

25.09.2025
 


Çok Okunanlar


SAYI 426: VIII. ELEKTRİK TESİSLERİ ULUSAL KONGRESİ VE SERGİSİ

ÜYE BULUŞMALARI: YEŞİL ENERJİ, EKOLOJİ VE ELEKTRİKLİ ARAÇLAR

SEMİNER: FİKİRDEN TESCİLE: PATENT, FAYDALI MODEL, ENDÜSTRİYEL TASARIM VE MARKA SÜREÇLER

PANEL: BİYOMEDİKAL ALANINDA YENİ TEKNOLOJİLER

BİLGİLENDİRME TOPLANTISI: ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ İSTASYONLARI

SEMİNER: HAVUZLARDA ELEKTRİK TESİSATI

GENÇ MÜHENDİSLER KAHVALTI BULUŞMASI

EMO İZMİR ŞUBESİ GENÇ MÜHENDİSLER KOMİSYONU’NDAN GENÇ MESLEKTAŞLARA KAHVALTI BULUŞMASI

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK`Ü ÖZLEMLE ANIYORUZ...

6. İZMİR KOBİ’LER VE BİLİŞİM KONGRESİ DÜZENLENDİ

Okunma Sayısı: 35


Tüm Gündem

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2025 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.