|
İstanbul Atatürk Havalimanı’nda dün (28 Haziran 2016) gerçekleştirilen katliam, İzmir Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından bugün gerçekleştirilen basın açıklamasıyla protesto edildi. Yaşananların `güvenlik zafiyetinden` değil radikal İslamcı teröristlere yönelik `hoşgörüden` kaynaklandığının ifade edildiği açıklamada, `Bize baskıyı, ölümü, güvensizlik içinde tedirgin bir yaşamı layık görenlere karşı sesimizi var gücümüzle yükseltelim` çağrısı yapıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde gerçekleştirilen ve TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu‘nun çağrısıyla EMO üyelerinin de katılım sağladığı basın açıklamasında "Hükümet istifa", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı. Etkinlikte ortak basın açıklamasını ise DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı tarafından okundu.
Genel seçimlerden 2 gün önce 5 Haziran 2015 tarihinden başlayan bombalı saldırılardan bugüne kadar toplam 294 kişinin hayatını kaydettiğine dikkat çekilen açıklamada, "7 Haziran 2015 milletvekili genel seçimleri sonrasında ‘Millet kaosu seçti` diyen AKP`li isimlerin bu beyanatlarının temelsiz olmadığını aradan geçen 1 yıllı süreçte çok acı bir şekilde gördük" denildi. Katliamların asli sorumluların tüm dünya tarafından bilindiğinin vurgulandığı açıklamada, şöyle denildi:
"Katliamların sorumlusu, bölgede emperyal heveslerine araç olarak gördükleri radikal İslamcı örgütlere TIR`lar dolusu silah gönderen, katilleri ‘öfkeli gençler‘ olarak gören, eğitip donatan, 7 Haziran seçimleri sonrasında başkanlık hedefinin zora girdiğini fark ederek seçmenini konsolide, iktidarını tahkim etmek adına baskı ve katliamları, kaosu tercih eden iktidar partisi ve onun başkanlığını resmen olmasa da fiilen yürüten isimdir."
"Güvenlik Zafiyeti Yok" Yaşananların "güvenlik zafiyetinden" değil radikal İslamcı teröristlere yönelik "hoşgörüden" kaynaklandığının vurgulandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu gerçeklikle Suruç`ta, Ankara`da, İstanbul`da yüzleştik. Ankara katliamına göz yuman, yol açan kamu görevlilerinden bir tekinin dahi yargılanmayacağı gerçeğiyle daha birkaç gün önce yüzleştik. Bu ülkede istihbarat teşkilatı da, kolluk güçleri de hep muhalifler, devrimciler, Kürtler için var olmuş, onlara yönelik baskılar, komplolar, katliamlar için kullanılmıştır. Biz patlamaların esas sorumlularından ‘daha fazla güvenlik` istemiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bu koşullarda daha fazla güvenlik demek, daha fazla baskı, daha fazla katliam, daha fazla ölüm, daha az demokrasi ve özgürlük demektir. AKP iktidarında ‘güvenlik` demek katliamların önlenmesi değil, düşünce ve ifade özgürlüğünün baskılanması, akademisyenlerin, gazetecilerin, öğrencilerin hapsedilmesi, en temel hakların tanınmaz hale gelmesi demektir. Biz, AKP iktidarında hiçbir yurttaşımızın huzurlu, güven içinde yaşayabileceğine inanmıyoruz. Bu nedenle AKP`den güvenlik değil, istifa istiyoruz. İzmir Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak, katliamın sorumluların açığa çıkarılmayacağını biliyoruz ve bunu mevcut iktidardan talep etmenin anlamsızlığına inanıyoruz.
Bu nedenle, daha yaşanabilir bir ülke isteyen tüm yurttaşlarımıza çağrıda bulunuyoruz: Gelin sesimize ses katın, bulunduğunuz her alanda kaos iktidarını istifaya davet edin. Sadece bu taleple yetinmeyip bu iktidara karşı her türlü demokratik, meşru yöntemle aktif biçimde mücadele edelim. Faşizme karşı omuz omuza duralım. Bize baskıyı, ölümü, güvensizlik içinde tedirgin bir yaşamı layık görenlere karşı sesimizi var gücümüzle yükseltelim. Bu karanlığı dağıtmak, emeğin, barışın ve demokrasinin Türkiye`sini kurmak için yan yana gelelim."
|
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|
|
|