|
ASGARİ ÜCRET ÇALISTAYI DÜZENLEDİ: Asgari ücret 1300 değil 2 bin 142 lira olmalı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Ankara Şubesi‘nin düzenlediği Mühendislik, Asgari Ücret Ankara Yerel Çaliştayı‘nda Türkiye‘de uygulanan asgari ücretin halen açlık sınırının altında olduğuna dikkat çekildi. Çalıştayda, asgari ücretin belirlenmesinde halen aile ihtiyaçları yerine tek kişilik bir işçinin ihtiyaçlarının dikkate alındığı belirtildi. Çalıştayda, asgari ücret tespiti için işçi ve ailesinin ihtiyaçlarının beraber tespit edilmesini şart koşan ILO 131. Sözleşmesini Türkiye‘nin halen imzalamadığı hatırlatılarak, ülkede asgari ücretin 2 bin 142 lira civarında olması gerektiği açıklandı. EMO Ankara Şubesi, Mühendislik Asgari Ücret Ankara Yerel Çalıştayı‘nı akademisyenlerin sunumuyla, odanın merkez toplantı salonunda gerçekleştirdi. Oda üyelerinin ve akademisyenlerin katıldığı çalıştayda sunum yapan Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu, Türkiye‘de uygulanan asgari ücretin yoksulluk ücreti olduğunu ifade etti. Erdoğdu, "Türkiye, ILO‘nun 131. Maddesi‘ni imzalamadı. Çünkü bu madde asgari ücretin belirlenmesinde işçinin ailesiyle birlikte ihtiyaçlarının tespitini kapsıyordu. Ülkede asgari ücretin tespitinde halen tek kişinin ihtiyaçları dikkate alınıyor. Aile ihtiyaçlarına bakmıyor, ülkenin refah payının işin içine katmıyorlar" dedi. İşçi- işveren- devlet temsilcilerinin bir araya gelerek oluşturduğu, asgari ücretin tespiti için toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu‘nun da belirlenen ücretin işçinin ekmeğinin beşte birini elinden aldığını belirten Erdoğdu, "Asgari Ücret net olarak hesaplanıp brüt olarak ödeniyor. Bu da işçinin ekmeğinin beşte, birini elinden alıyor. Zaten komisyonda devlet tarafın kimin yanında durursa onun dediği oluyor. Devlet de çoğunlukla işveren tarafında duruyor" dedi. ASLINDA 1300 LİRA DEĞİL DİSK Araştırma Merkczi‘nde çalışan Doç. Dr. Serkan Öngel, asgari ücretin genel ücrete dönüşmeye başladığını kaydederek, "Ortalama ücretler asgari ücrete doğru yaklaşıyor. Çalışanlar arasında asgari ücret alanlar genişlediği için ortanca ücretlerde düşüş yaşanıyor" dedi. Günümüzde uygulanan asgari ücretin aslında 1300 lira olmadığına dikkat çeken Öngel bunu nedenlerini şöyle anlattı: ‘Asgari ücretten, asgari geçim indirimini çıkarırsanız, 1177 lira oluyor. Kalanın 110 lirası hazineden karşılanıyor. Hazmeden karşılanan para ise asgari ücretlinin vergilerin den toplanan para. İşverene 80 liralık da prim indirimi uygulanıyor. Yani bu asgari ücret artışın işveren yük getirmedi yül nü yine işçi sırtlandı. Asgari ücret artışı işçiye olumsuz sonuçlar doğuracak şekilde yapıldı." Sendikalaşmanın yoğun olduğu iller ve sektörlerde ücretlerin arttığına dikkat çeken Öngel, "Sendikalaşma hakim ücret oranlarını arttırıcı bir etki yapıyor" dedi. Türkiye‘de hane halkı harcamalarının yapısının değiştiğine de değinen Öngel, hanelerin gıdaya ayırdıkları pay azaldığını, bunun yerine eğitim ve sağlığa ayrılan payın artma eğiliminde olduğunu ifade etti. SOSYAL YARDIMLARLA GEÇİM Namık Kemal Üniversitesi Araştırma Görevlisi Denizean Kutlu ise asgari ücret ve sosyal yardımlar arasındaki bağı kuran sunumundan, "Asgari ücretli aileleri aile bütçesindeki gelir- gider dişi açığını kapatmak için aile yardımları, sosyal yardımlar ve ek iste çalışma gibi yöntemlere başvuruyor"dedi.
|
|
|