MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İZMİR ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

YENİ ÜYELİK

   · 

YAYIN SATIŞ LİSTESİ

   · 

İNDİRİM YAPAN KURULUŞLAR

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AYDIN   İZMİR   MANİSA 
 

 

EMO İzmir Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 407

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

EMO İZMİR ŞUBESİ`NİN 49`UNCU KURULUŞ YILDÖNÜMÜ...
`REFERANDUM SONRASI TÜRKİYE` SÖYLEŞİSİ DÜZENLENDİ



 
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi`nin 49`uncu kuruluş yıldönümünde, İzmir Mimarlık Merkezi`nde 8 Haziran 2017 tarihinde `Referandum Sonrası Türkiye` başlıklı söyleşi düzenlendi. EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş`ın yönettiği söyleşiye Siyasetbilimci-Yazar Güven Gürkan Öztan ve Hukukçu-Yazar Haluk Yurtsever konuşmacı olarak katılım sağladı.
 

Söyleşinin açılışında konuşan Ulutaş, EMO İzmir Şubesi‘nin emekçi sınıfların ve ilerici cephenin, laiklik ve demokrasi mücadelesinin bir parçası olarak mesleki çalışmalarının yanında toplumsal mücadele yürüttüğünü vurguladı. Şube çalışmalarının 49 yıllık birikimle sürdürüldüğünü vurgulayan Ulutaş, kuruluş yıldönümlerinde düzenlenen söyleşi ve panel etkinlikleriyle ilerici cephenin üzerine düşen görevler ve sorumluluklara ilişkin tartışmaları zenginleştirmeye çalıştıklarını kaydetti. "Gezi Sonrası Türkiye" gündemiyle İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ve Gazeteci İsmail Saymaz‘ın katılımıyla başlayan söyleşiler dizisinde ülke gündeminin değerlendirildiğini vurguladı. 16 Nisan referandumuyla gerçekleştirilen Anayasa değişikliklerini tarihsel bir kırılma noktası olarak niteleyen Ulutaş, tüm dünyada emperyalist kapitalist sistemin demokratik mekanizmaları işletmediği bir dönemden geçtiğimizi belirtti. Toplumsal hak arama yollarının tıkanmasıyla Gezi Hareketi benzeri direnişlerin yaşandığına dikkat çeken Ulutaş, dünya ve Türkiye‘nin içinden geçtiği bu yeni dönemin tartışılacağını belirterek, ilk sözü Haluk Yurtsever‘e bıraktı.

"Uluslararası Kaostan Besleniyorlar"
Konuşmasına Türkiye‘de yaşanan gelişmeleri anlamak için dünyadaki gelişmelere ve bu noktaya nasıl gelindiğine ışık tutmaya ihtiyaç olduğunu belirterek başlayan Yurtsever, konuşmasını şöyle devam etti: 

"Dünya genelinde kaotik bir geçiş süreci yaşanmaktadır. Bu dönemde uzun vadeli ittifaklar belirsizleşmiş. Ülkeler yeniden gruplaştığı ve yeni hegomonik dengelerin oluşturulmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Yeni bir dünya savaşı öncesini andıran bu kaotik ortam AKP iktidarı için hareket alanları, boşluklar meydana getiriyor."

Uluslararası ortamın AKP iktidarı için imkanlarla beraber zaaflar da yarattığını vurgulayan Yurtsever, "Sürekli değişen uluslararası dengeler, AKP dış politikasının aslında bütünüyle çözülmüş olduğunu anlaşılmasına engel olmaktadır" diye konuştu. Katar‘a yönelik ambargoya değinen Yurtsever, "ABD, Katar ile birlikte İran‘ı da kuşatmak istemektedir. Asıl hedefleri IŞİD sonrası Irak ve Suriye‘de İran‘ın etkisinin artmasını engellemektedir" diye konuştu. Uluslararası dengeleri özetlemesinin ardından Yurtsever, konuşmasına AKP iktidarının oluşması ve güçlenmesi sürecini anlatarak devam etti:

"1923‘te kurulan Cumhuriyet, 12 Eylül‘de doruk noktasına ulaşan bir çürüme sonrası AKP döneminde çözülme sürecine girmiştir. 68 kuşağının yarattığı laik, barış içinde yaşayan demokratik toplum yaratma iklimi 12 Eylül‘de zehirlenmiştir. AKP‘yi yaratan süreci başlatan 12 Eylül ile birlikte sermaye partilerinin programları tekleşmiş, neo-liberal ekonomi politikaları itirazsız ve kesintisiz uygulanabilmiştir. Aynı zamanda toplusal belleği silme operasyonu olan 12 Eylül sonrası, toplum İslamcılaştırılmıştır."

"AKP‘yi Çürüyen Sistem Yarattı"
Bu çürüme içinde AKP‘nin toplum karşısına sağ uçta köktenci bir odak olarak çıktığına değinen Yurtsever, merkez sağın AKP içinde eridiğini kaydetti. AKP‘ye karşı hem sistem içinden hem de sistem dışından itirazlar ve hareketlenmeler olduğunu hatırlatan Yurtsever, 15 Temmuz darbe girişimini sistem içi bir müdahale olarak değerlendirdi. Gezi direnişi, AKP‘nin tek başına iktidarı olamadığı 7 Haziran 2015 seçimleri ile 16 Nisan 2017 referandumunun sonuçlarını ise sistem dışı itiraz hareketleri olarak değerlendiren Yurtsever, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Özellikle Gezi Hareketi ülkenin kaybedilmediğini açık seçik ortaya koyduğu için önemlidir. Sol, sosyalist siyasetin Gezi mesajlarını almadan ne kadar başarılı olduğu tartışmalı olsa da; durumu en iyi kavrayan iktidar olmuştur. Aradan geçen zamana rağmen zaman zaman Gezi korkusunun yeniden depreşmesi bundadır."

Sandık Umutsuzluğu
AKP‘nin gücünü düzenli olarak sandıktan aldığı oyla pekiştirerek, artırdığını belirten Yurtsever, 7 Haziran‘da ise AKP‘nin, seçmenin sandıkta sergilediği iradeyi geçersiz kılmanın yolunu bulduğunu ifade etti. 16 Nisan Referandumu‘nda ortaya çıkan sonucun da sandığın AKP‘yi geriletme açısından bir çözüm olmadığını "hayır" oyu veren milyonlar tarafından anlaşılmasını sağladığını vurguladı. Özellikle emekçilerin yoğun olarak yaşadığı büyükşehirlerdeki "hayır" oranın yüksekliğine dikkat çeken Yurtsever, "Gezi sonrası oluşan umut, karamsarlığa dönüşmüştü. Referandum sonuçları karamsar önyargılarımızın geçersiz olduğunu ortaya koymaktadır" diye konuştu. Her iki oylamada AKP‘ye yönelik tepkinin yükseldiğine dikkat çeken Yurtsever, "Ancak ülkeyi hem içeride hem dışarıda çatışmaya ve kaosa sürükleyebilme ihtimali olan bu iktidara karşı, milyonların oy verip sonuç alacağına inandığı bir özne olmaması umutsuzluk yaratmaktadır" diye konuştu.

"Solun Bıraktığı Boşluk Sağı Üretiyor"
Neo-liberalizm tüm dünyada çökmeye başladığına işaret eden Yurtsever, konuşmasına şöyle devam etti:

"Yıllar boyu küreselleşme ve sermayenin serbest dolaşımından bahsedenler bugün ulusal ekonomiyi korumaktan bahseder olmuştur. Trump‘un seçilmesi ve İngiltere‘de yaşanan tartışmalar ulus devlet modeline geri dönüşe işaret etmektedir. Kapitalizmin bu seferki krizi olağan bir kriz değildir. Ekolojik yıkımın da eşlik ettiği bu kriz yalnızca Türkiye‘de değil tüm dünyada sosyalistlere yeni bir uygarlık yaratma fırsatı sunmaktadır."

Değişime paralel olarak sol ve sosyalist partilerin de programın yenilemesi gerektiğine işaret eden Yurtsever, Türkiye toplumunun laik, seküler, Türk ve Kürtlerin barış içinde sömürülmeden bir arada yaşamasını sağlayacak bir programa ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Sosyalist solun yanı sıra CHP ve MHP tabanında da bu programın yankı bulma olasılığının yüksek olduğunu belirten Yurtsever, "Gezi ruhunun toplumsallaşmasını sol sağlayamadı ama 16 Nisan referandum ruhunu toplumlaştırmak için hala imkanımız var. Uzlaşmaz bir sistem karşıtı yol haritası oluşturmamız lazım. Bu özgüveni ancak sol inşa edebilir. Solun bıraktığı her boşluk, tıpkı işini kaybeden insanların yabancı işçi düşmanına dönüşerek, aşırı sağa savrulması gibi yine sistem tarafından doldurulmaktadır."

"16 Nisan‘da Gerilemedik"
Konuşmasına referandumda "hayır" çalışması yapanların Gezi dönemindekine benzer bir heyecan yaşadığına dikkat çekerek başlayan Güven Gürkan Öztan ise OHAL koşullarına rağmen her kesimden yurttaşın çalışmalara katıldığına dikkat çekti. 16 Nisan‘ın bir fırsat olarak görüldüğünü ve kitlelerin "hayır" kampanyasına katılım sağladığı vurguladı. 16 Nisan sonuçlarına bakıldığında sol ve sosyalist kesimlerin elinde "gerilemedik" diyebilecek kadar veri olduğunu kaydeden Öztan, dünyanın her yerinde sistem karşıtı hareketlerin büyümesi nedeniyle devletlerin ve kullandıkları zor kullanma aygıtlarının dönüşüme tabi tutulduğunu ifade etti. Konuşmasına "Bugün karşımızda hem içeride hem de dışarı da gidererek daha çok şiddet kullanma eğilimi gösteren bir iktidar var" ifadelerini kullanan Öztan, sistem karşıtı öfkenin İngiltere‘nin AB‘den ayrılmasını içeren Brexit kararı veya ABD‘de Trump‘ın başkan seçilmesi gibi yollarla sistem içine yöneldiğine dikkat çekti.

AKP‘nin cemaat gibi sistem içi aktörlerle yaşadığı çatışmanın, Gezi Hareketi ile solun ve yurttaşların elde ettiği kazanımlara ambargo koyduğuna dikkat çeken Öztan, "Gezi sadece AKP ya da Erdoğan karşıtı bir mücadele değildir. Aynı zamanda hukukun işlemediği bir ortamda hak arama mücadelesiydi. Sistem içi girişimlerden AKP‘nin zayıflayacağı beklentisinin doğru olmadığı ortadadır" dedi.

"Referandum Yönetim Krizini Derinleştirdi"
Referandum sonrası yönetim krizinin derinleştiğini kaydeden Öztan, "Zaten AKP propagandasını, ‘kırılgan sistemi ancak güçlü bir aktör olan Erdoğan yönetebilir‘ söylemi üzerine kurdu" dedi. Referandum sonrası 2019 için aday belirlenmesine ilişkin tartışmalara da değinen Öztan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hayır cephesinde her yeri bütün olarak görerek, bunun üzerinden bir strateji geliştirmek doğru değildir. Geçmişte CHP‘nin MHP ile ittifak yaptı sonuçsuz girişimler oldu. Bugün de MHP‘li muhalifleri ve mütedeyyin kitleri küstürmeme tartışmalarını doğru bulmuyoruz. Ya da emperyalist baskı altında AKP‘nin kendiliğinden dağılacağını beklemek de doğru değildir. Siyasal İslam ile arasına mesafe koyamamış aktörlerin dikkate alınması yararsızdır. Sistemi restore etmek için bir hat kurmak yerine, Gezi‘de ki özgüvenle sol siyaset için çaba göstermek daha doğrudur."

Toplumsal muhalefetin kendi siyasi çizgisini oluşturmazsa sağ popülizm ile neo-liberalizm arasında seçim yapmak zorunda kalacağına işaret eden Öztan, hayır cephesinin 2019 öncesinde yeni kazanımlara ve morale ihtiyacı olduğunu ifade etti. Hayır cephesinin bölünmesinden korkularak verilecek her tavizin cepheyi küçülteceği uyarısında bulunan Öztan, "Yoksa 2019‘dan iki şerden birine oy vermek için sandığa gitmek zorunda kalırız" diye konuştu.

OHAL Karşıtı Mücadele
Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) solun kamudan tasfiye edilmeye çalışıldığına vurgu yapan Öztan, "İşini kaybedenlerle dayanışma elbette çok önemli ancak giderek çözüm önerileri bireyselleşiyor. Mağduriyeti topluma anlatmakta yetersiz kalıyoruz. OHAL‘ı tümüyle hedef alan bir söylem geliştirmemiz gerekir. Solun referandum çalışmasında aktığı teri soğutmadan OHAL karşıtı mücadeleye başlaması gerekir" dedi. "Göçmen" ve "barış süreci" karşıtlığıyla hayır propagandası yapmanın daha kolay olduğunu gözlemlediğini aktaran Öztan, şöyle devam etti:  

"Ancak bizim mücadele hattını nereye kuracağımız daha önemli. Hayır cephesinde yer alan kitleleri sola çekmek için mücadele etmeliyiz. Demokratik bir çapa işlevi görmezsek 2019 için aday isimleri tartışırız. Göçmen ve Kürt düşmanlığı yaratan sebeplerin asıl sorumlularını kamuoyuna anlatabilmeliyiz. Referandum sırasında AKP‘nin yurttaşların anti-emperyalist hissiyatını nasıl istismar ettiğine şahit olduk. Solun da anti-emperyalist söylemlerini daha yüksek sesle dinlendirmesi gerekir."

Konuşmaların ardından düzenlenen kokteyl ile Şube kuruluş yıldönümü etkinliği tamamlandı.



35. DÖNEM KURULLARI BELİRLENDİ

04.02.2024
 


Çok Okunanlar


ADALET NÖBETİNE ÇAĞRI: #GEZİYEOZGURLUK

LİSANSSIZ ÜRETİM ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN

MUTLU BAYRAMLAR

PCB TASARIM EĞİTİMİ DÜZENLENDİ

TÜRKİYE’DE İNTERNET’İN 31. YILI BİLDİRİSİ

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

EMO: MEVZUAT YAMA TUTMUYOR (DOKUZ EYLÜL)

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR

Okunma Sayısı: 110


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.