Doç. Dr. Emre Gürcanlı, Doç. Dr. Deniz Artan ve Dr. Özge Akboğa Kale`nin yaptıkları `Şantiyelerde Çalışan Teknik Elemanların Çalışma Koşulları Üzerine Bir Alan Çalışması` isimli araştırma kadın çalışanların cinsel ayrımcılığa maruz kaldığını ortaya koydu.
ANKARA- Doç. Dr. Emre Gürcanlı, Doç. Dr. Deniz Artan ve Dr. Özge Akboğa Kale‘nin yaptığı "Şantiyelerde Çalışan Teknik Elemanların Çalışma Koşulları Üzerine Bir Alan Çalışması"na göre şantiyelerde çalışan kadınlar cinsel ayrımcılığa maruz kalıyor Doç. Dr. Emre Gürcanlı, Doç. Dr. Deniz Artan ve Dr. Özge Akboğa Kale‘nin, "Şantiyelerde Çalışan Teknik Elemanların Çalışma Koşulları Üzerine Bir Alan Çalışması" isimli yaptıkları araştırma Çalışma ve Toplum Dergisi‘nin son sayısında yayınlandı. İstanbul‘daki 78 şantiyede çalışan 102 teknik elemanla yüz yüze görüşüldü. Araştırma için gidilen şantiyelerin yüzde 94‘ünde iş güvenliği uzmanı çalışırken, geriye kalan yüzde 6‘lık kesimde ise dışarından hizmet alıyor. Dışarıdan hizmet alan şantiyeler daha küçük çaplıydı. Araştırmaya göre çalışmaya katılanların yüzde 58‘i şantiyelerindeki iş kazasına şahit oldu. Katılımcıların yüzde 7‘si hakkında da iş kazası nedeniyle dava açıldı. Çalışmaya katılanlar çalışma saatlerinin uzun olduğunu belirterek, haftada ortalama 59 saat çalıştıklarını ve ayda 3- 4 gün izin yapabildiklerini aktardı. Katılımcılar uzun çalışma saatleri nedeniyle iş- yaşam dengelerinin bozulduğuna dikkat çekti. Katılımcıların en çok şikayet ettiği konu boş zamanlarının bulunmaması oldu. ‘SİZE İŞİ YAPTIRIRDIM AMA‘ Araştırmaya katılan kadın çalışanların 12‘si cinsel ayrımcılığa maruz kaldığını söyledi. "Cinsiyet ayrımcılığı yaptınız mı, yapmak zorunda kaldınız mı?" sorusuna 3 erkek ve 2 kadın "evet" yanıtını verdi. Ayrımcılık yapan erkekler bunu şantiyelerin çalışma koşullarından kaynaklandığını savundu. Cinsel ayrımcılığa maruz kalan kadınların görüşlerine de araştırmada yer verildi: "Molalarda sosyalleşirken dışlanma yaşadım. Bir de ekonomik nedenler devreye girince de gemiden ilk atılanın kadın çalışanlar olduğunu gözlemledim"; "Siz bayansınız bu işi size yaptırırdım ama bayan olduğunuz için yapamazsınız gibi yanıtlarla karşılaştım"; "Bir görev düşünüldüğünde cinsiyet ayrımı gözetilerek görev paylaşımı yapıldığına şahit oldum." ‘PATRONLAR CİNSEL AYRIMCILIK YAPTI‘ "Şantiyede ortalama 30-40 erkek usta-işçi ile tek başına çalışan bir kadın mimar olarak sorun olmadı, genel kanının aksine cinsiyet ayrımcılığını daha çok hissettiğim kişiler usta-işçi değil; erkek patron, şirketin diğer erkek mühendis mimarları ve işi kontrol etmekle yükümlü İl Özel İdaresi`nin kontrol teşkilatının erkek mühendis mimarları oldu her zaman"; "Gece yapılacak olan bir çalışma nedeni ile tek başıma kalamayacağımı düşünen patronum beni değil erkek bir çalışanı yönlendirdi". HAKARETE MARUZ KALDI İŞİNDEN OLDU Araştırmaya katılan kadınlar kendilerine hakaret edildiğini söyledi. Bir kadın çalışan hakarete maruz kaldıktan sonra işten atıldığını şöyle anlattı: "Saha çalışmasında 10 adet erkek bahçıvanın hakaretlerine ve sözlü tacizlerine maruz kaldım. Bağlı bulunduğum taşeron firmanın bu konu bilgileri dahilinde olmasına rağmen bir yaptırımı olmadığı gibi yetkili biri (erkek/taşeron firmadan) tarafından istifaya zorlandım, sonunda iş akdim firma tarafından feshedildi. İşten çıkarma sebepleri olarak; bir kadın olarak sahayı iyi yönetemediğim, erkek bir peyzaj mimarı olmasının daha iyi olacağı gibi şeyler söylediler." CİNSEL TACİZE VARAN DAVRANIŞLAR Bir kadın çalışan ise cinsel tacize varan davranışları "Neredeyse bileklerime kadar etek giydiğim halde karşımdaki erkeklerin yazın giydiğim sandalete ve ayak bileklerime gözlerini diktiklerine, bunu hiç de çekinerek değil açık açık yaptıklarına tanık olmuştum, bu yalnızca basit bir örnek, bakışlar, hafif gülümseyerek bir şey isteme, konuşma çok rahatsız edici. Bunlarla birlikte sahaya inerken ‘siz yorulursunuz şimdi` gibi alaycı ifadelerle karşılaştım" diyerek aktardı. OTORİTE TESİSİ İÇİN 2 KADIN Araştırmaya katılan kadınlar arasında şantiyelerde cinsel ayrımcılığa maruz kalacağını bilerek işe girdiğini söyleyenler de var. Hatta kadın katılımcılardan birisi otorite tesisi için bunun gerekli olduğunu düşünüyor:"Şantiyede daha önce tanımadığımız ve yeni çalışacağımız ekipler geldiği zamanlarda tek kadın değil iki kadın veya bir kadın bir erkek mimar ile çalışma yapılmasını önermek zorunda kaldım. Çalışacak kişilerin cinsiyetçi bakış açısı, kadın mimarları küçümsemesi ve işi bu nedenle iyi yapmaması gibi durumlarla karşılaştım".
|