MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ ÇALIŞTAYI DÜZENLENDİ



 
Bilgisayar Mühendisleri Odası kurma girişimlerinin bir ön çalışması olarak `Bilgisayar Mühendisliği Çalıştayı` 15 Ekim 2011 tarihinde Milli Kütüphane Konferans Salonu`nda geniş katılım ile düzenlendi.
 

 Bilgisayar Mühendisliği Çalıştayı açılış konuşmasını Bilgisayar Mühendisliği MDK adına EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Taylan Özgür Yıldırım yaptı. Konuşmasına Nâzım Hikmet`in dizeleriyle başlayan Yıldırım şunları söyledi; "Nâzım Hikmet, dostu yoldaşı Nail Çakırhan`a özlemini şu dizelerle anlatır.

Hoş geldin
Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğun
Hoş geldin
Ayrılık uzun sürdü özledik gözledik…


Evet şimdi bu kalabalığı bu kitleyi görünce ben de sizlere Nâzım`ın dizeleriyle seslenmek istedim. Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğunuz. Hoş geldiniz. Hepinizi Bilgisayar Mühendisliği MDK adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.


Bugüne kolay gelmedik. Aniden alınmış bir karar da değildir  Bilgisayar Mühendisleri Odası`nı kurmak. Bilgisayar Mühendisleri Odası`nı kuruyoruzu kolay deklere etmedik. Belki de ilk defa bu netlikte ifade ediyoruz Bilgisayar Mühendisleri Odası`nı kuruyoruzu. Yıllardır yapılan tartışmalar, çalışmalar, verilen mücadeleler bugün bu kararın alınmasını sağlamıştır. Çünkü biliyorduk ve biliyoruz oda kurmak kolay iş değildir sanıldığı gibi. Meslek örgütümüz EMO 1954`de kurulmuştur. Ve bugün 40 binin üzerinde üyesi vardır. Bir meslek örgütü deneyimi ve birikimine sahiptir. Ve bugüne kolay gelmemiştir. Biz de EMO içerisinde örgütlü bilgisayar mühendisleri olarak EMO`nun bilişim yüzü olmaya gayret ettik, bu alana müdahale etmeye çalıştık ve bu kapsamda çalışmalar yaptık. Eksik ve gediktir her zaman yaptıklarımız ve yeterli değildir bunun farkındayız. Ancak dünden bugüne var olan kadrolar, kendilerinden yaşamlarından feragat ederek ürettikleri ve emekleri süreci bu noktaya kadar taşımıştır. Hepsinin emeklerine yüreklerine sağlık demeyi kendi adıma bir borç biliyorum. Hocalarımıza bizlere verdikleri destekten ötürü teşekkürlerimi sunuyorum. Kurulacak BMO`nun akademik destekten yoksun var olması mümkün değildi."


Bilgisayar Mühendisliği Çalıştayı açılış konuşmasını Bilgisayar Mühendisliği MDK adına EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Taylan Özgür Yıldırım yaptı. Konuşmasına Nâzım Hikmet`in dizeleriyle başlayan Yıldırım şunları söyledi; "Nâzım Hikmet, dostu yoldaşı Nail Çakırhan`a özlemini şu dizelerle anlatır.

Hoş geldin

Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğun

Hoş geldin

Ayrılık uzun sürdü özledik gözledik…

Evet şimdi bu kalabalığı bu kitleyi görünce ben de sizlere Nâzım`ın dizeleriyle seslenmek istedim. Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğunuz. Hoş geldiniz. Hepinizi Bilgisayar Mühendisliği MDK adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Bugüne kolay gelmedik. Aniden alınmış bir karar da değildir  Bilgisayar Mühendisleri Odası`nı kurmak. Bilgisayar Mühendisleri Odası`nı kuruyoruzu kolay deklere etmedik. Belki de ilk defa bu netlikte ifade ediyoruz Bilgisayar Mühendisleri Odası`nı kuruyoruzu. Yıllardır yapılan tartışmalar, çalışmalar, verilen mücadeleler bugün bu kararın alınmasını sağlamıştır. Çünkü biliyorduk ve biliyoruz oda kurmak kolay iş değildir sanıldığı gibi. Meslek örgütümüz EMO 1954`de kurulmuştur. Ve bugün 40 binin üzerinde üyesi vardır. Bir meslek örgütü deneyimi ve birikimine sahiptir. Ve bugüne kolay gelmemiştir. Biz de EMO içerisinde örgütlü bilgisayar mühendisleri olarak EMO`nun bilişim yüzü olmaya gayret ettik, bu alana müdahale etmeye çalıştık ve bu kapsamda çalışmalar yaptık. Eksik ve gediktir her zaman yaptıklarımız ve yeterli değildir bunun farkındayız. Ancak dünden bugüne var olan kadrolar, kendilerinden yaşamlarından feragat ederek ürettikleri ve emekleri süreci bu noktaya kadar taşımıştır. Hepsinin emeklerine yüreklerine sağlık demeyi kendi adıma bir borç biliyorum. Hocalarımıza bizlere verdikleri destekten ötürü teşekkürlerimi sunuyorum. Kurulacak BMO`nun akademik destekten yoksun var olması mümkün değildi."

"Çözülmeyi bekleyen pek çok sorunumuz var"

Taylan Özgür Yıldırım, çözülmeyi bekleyen pek çok sorunun bulunduğunu vurgulayarak "Akademik dünyaya dair sorunlarımız, mesleğimize dair sorunlarımız, sektöre dair sorunlar, çalışanlara dair sorunlar bilişimde çözülmeyi bekleyen sorunlar olarak karşımızda duruyor" dedi.

Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü, "30 binin üzerinde bir mezun sayımız var her yıl buna 6 bine yakın yeni insan katılıyor. Mevcut iktidarın her ile bir üniversite her üniversiteye bir bilgisayar mühendisliği bölümü anlayışıyla akademik kadro, teknik donanım kaygısı gütmeden açtığı bölümler nedeniyle vasıfsızlaştırılmış bir mühendis ordusu her gün yaşama dahil oluyor. Bu bir yandan mühendislik eğitimini ve mesleği niteliksizleştirirken diğer yandan meslektaşlarımızı ucuz işgücü olmaya mahkum ediyor. Bu kadar bilgisayar mühendisi yetmezmiş gibi bir de uzaktan eğitim ve teknoloji fakülteleri ile mühendislik diploması verilmeye başlanıyor. Sektörün bu kadar talebi yokken bu kadar mezun bilgisayar mühendisi neye nasıl hizmet edecek merak ediliyor. Var olan eğitimin ve teknik altyapının kurulan üniversitelerin yeterliliği sorgulanmazken yeni mezun arkadaşlarımızın yetkinliği yetkin mühendislik gündemleriyle tartışmaya açılıyor. Yaşanan sorunların müsebbibi yeni mezun meslektaşlarımızmış gibi gösterilmeye çalışılıyor.

Evet bilgisayar mühendisleri olarak teknoloji üretenleriz ve ürettiklerimizle dünyanın değişim ve dönüşümüne ciddi anlamda katkı sunuyoruz. Ancak meslek alanlarımızla ilgili politika üretebilir noktada değiliz. İnternet yasası ve sansür tartışmaları, filtrelemeler gündemi, telefon dinleme skandallarından sonra iktidarın yarattığı baskı ortamının sanal ortama yansıları olarak karşımıza çıkıyor. Birtakım gruplar kadrolu mahkemelerine sürekli olarak kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle web sitelerine, gruplara, bloglara erişimi engelleme kararları aldırabiliyor. Bilginin kamusallığı ve bilgiye erişim hakkı keyfi engellere takılıyor. Bugün hâlâ kamuya ait web sayfalarına erişimde uygulama kısıtı, marka bağımlılığıyla karşılaşıyoruz. Herkesin kullanımına ve üretimine açık özgür yazılımın özendirilmesi gerekirken, kamu kurumları marka bağımlı yazılım üreten firmalarla anlaşmalar yapılıyor. Üniversite eğitiminin yerini sertifika programları alıyor. İnsanlara sertifikalarla yazılımcı unvanı dağıtılıyor. Mesleğimizin bir tanımı yok, meslek alanlarımızın tanımı yok, sektörde ciddi anlamda bir karmaşa hâkim.

Bu durum bir yandan mesleğimizi vasıfsızlaştırırken, diğer yandan niteliksiz ürünlere ya da çöpe giden projelere sebep olmakta.

Elbette ki meslek örgütüyüz. Ve temel yaklaşımımız toplum ve ülke yararını gözeterek mesleğimizin ve meslektaşlarımızın haklarını savunmak olacaktır. Ancak bu yaklaşım asla bilgisayar mühendislerinin büyük çoğunluğunun ücretli çalışanlardan oluştuğu ve bilgisayar mühendislerinin de bilişim sektöründeki diğer çalışanlarla sorunlarının ve çıkarlarının ortak olduğu gerçeğini yadsımaz. Kurulacak BMO bu sorunlara kayıtsız kalamaz kalmamalıdır. Kurulacak bir BMO sadece bilgisayar mühendislerinin örgütlülüğünü sağlamakla kalmayacak tüm bilişim çalışanlarının örgütlülüğünün bir aracı olacaktır. Bilişim işverenleri sendikasının dahi olduğu bir sektörde emekten çalışandan yana bir oluşum zorunlusur. BMO bilişim sektöründeki bu boşluğu da doldurmak üzere yola çıkmalıdır. Bu gerçeklerden hareketle yıllardır EMO içerisinde sürdürdüğümüz çalışmalar artık Bilgisayar Mühendisleri Odası olarak sonlanma noktasına gelmiştir. BMO`nun bir ihtiyaç olduğu artık net olarak görülmektedir. Bundan sonra yapılması gereken bilgisayar mühendislerinin bu süreci sağlıklı bir noktaya taşımasıdır. TMMOB`nin ve Odamız EMO`nun 70`lerden bugüne taşıdığı toplumcu geleneği sürdüren, bilimi ve teknolojiyi halkın hizmetine sunmayı hedefleyen, kamu yararını ve toplumu çıkarını savunan, meslektaşların ve mesleğin sorunlarını, ülkenin ve halkın sorunlarından bağımsız değerlendirmeyen, bilişim alanında söz sahibi, bilişim politikalarına müdahale edebilen, bilişim sektöründe çalışandan yana bir örgüt boşluğunu doldurabilecek, emekten, insandan ve yaşamdan yana bir BMO`yu birlikte kuracağımıza inancımız tamdır.""Mevcut iktidar bilim ve teknoloji konusunda sınıfta kalmıştır"

Taylan Özgür Yıldırım`dan sonra söz alan EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Yazman Üyesi Ömürhan Soysal, bilgisayar mühendislerinin ana aktörü olduğu bilişim sektöründeki sorunların giderek arttığının altını çizerek "Siyasi iktidar sadece bilim ve teknoloji konusunda sınıfta kalmamıştır. Bugün özellikle Bilgisayar Mühendisliği eğitimi alanındaki en büyük iki tehlike uzaktan eğitim ve yeterli alt yapıya sahip olmadan açılan Bilgisayar Mühendisliği bölümleridir."dedi.

Soysal konuşmasını şöyle sürdürdü, "Hepinizi Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum.Bugün Bilgisayar Mühendisliği mesleği için oldukça önemli bir gün. Çünkü ilk mezunlarını 1981 yılında veren Bilgisayar Mühendisliği mesleği, kendi mesleki örgütlülüğünü farklı bir niteliğe evriltmek üzere. Şimdiye kadar Elektrik Mühendisleri Odası‘nda örgütlenen Bilgisayar Mühendisleri artık kendi örgütlerinin temellerini atmak üzere bugün burada tartışmaya başlıyor.

1954 yılında 6235 sayılı özel bir kanunla kurulan ve 1982 Anayasası‘nın 135. maddesinde tanımlandığı üzere kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘nin 80‘li yılların sonundaki Genel Kurulu‘nda alınan kararla yazılımcıların Fizik Mühendisleri Odası‘na, donanımcıların da Elektrik Mühendisleri Odası‘na kaydolmalarına karar verilmiştir. 90‘lı yıllara gelindiğinde ise bu ayrım ortadan kaldırılmış ve Bilgisayar Mühendisleri‘nin Elektrik Mühendisleri Odası‘na kaydolmasına karar verilmiştir. Bilgisayar Mühendisleri o tarihten bu yana EMO‘da örgütlenmektedir. Bugün geldiğimiz noktada EMO‘nun 3000‘e yakın Bilgisayar Mühendisi üyesi vardır.Bugün Bilgisayar Mühendisleri‘nin ana aktörü olduğu bilişim sektöründeki sorunlar giderek artmaktadır. Sorunlar büyürken ne gariptir ki çözüm odaklı bir bilişim politikası olmayan hükümetin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı adında icracı bir kurumu vardır. Bu bakanlığın önceki dönemlerden devşirilen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı‘ndan farklı olarak ne yapacağı ise henüz belli değildir. Seçim sürecinde zaruri şartlar ve devletin devamlılığı için aldığı Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisini genel seçimlerden 4 gün önce yeni bakanlıklar kurarak kullanan ve hâlâ TBMM‘ne onaylanması için getirmeyen siyasi iktidarın bilim ve teknoloji politikaları mevcut çelişkileri ortadan kaldırmak şöyle dursun daha da derinleştirmektedir.

Siyasi iktidar sadece bilim ve teknoloji konusunda sınıfta kalmamıştır. Bugün özellikle Bilgisayar Mühendisliği eğitimi alanındaki en büyük iki tehlike uzaktan eğitim ve yeterli alt yapıya sahip olmadan açılan Bilgisayar Mühendisliği bölümleridir.Şubemizin 2010 yılındaki 19. Dönem Çalışma Raporu‘nda yer alan Bilgisayar Mühendisliği Meslek Dalı Komisyonu‘nun tespitleri bu noktada hâlâ güncelliğini korumaktadır:

‘Her yıl açılan yeni üniversiteler ve bu üniversitelerin içerisinde barındırdığı Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinin sayısının sürekli artması sonucu günümüz itibariyle Bilgisayar Mühendisliği ve ilgili mühendislik bölümlerinin sayısı 100‘ü geçmiş bulunmaktadır. Bilgisayar Mühendisliği eğitimi üniversitelerde özellikle müfredat, öğretim üyesi sayısı ve laboratuar konularında sıkıntılar barındırmaktadır. Bu yüzden; oluşturulacak sağlıklı bilişim politikaları çerçevesinde Bilgisayar Mühendisliği ve ilgili mühendisliklerin müfredatlarının yeniden düzenlenmesi, üniversitelerde yeterli öğretim görevlisi/üyesinin bulunmaması sonucu eğitim kalitesinde düşüşlerin engellenmesi, öğretim görevlisi/üyesi kadrolarının arttırılması ve öğretim üyelerinin araştırma yapmada yaşadıkları zorlukların giderilmesinin sağlanması gerekmektedir.`

11 Şubat 2009 tarihinde YÖK tarafından hazırlanan ve Resmi Gazete‘de yayımlanan yönetmelik marifetiyle uzaktan eğitim ile mühendis olmanın yolu açılmıştır.Deneysel olarak, laboratuar koşullarında yapılması gereken ana derslerin yer aldığı teknik disiplinlerin bu eğitim yöntemi ile mezun vermesi kabul edilebilecek bir durum değildir. Bu bölümlerin örgün eğitim kapsamına alınmaması ve denklik belgesinin verilmemesi gerekmektedir.

Bilişim sektöründeki bir diğer sorun da bu alandaki üretim ilişkileridir. Dünyada 1970`lerin sonlarında uygulamaya konulan, ülkemizde de 24 Ocak kararları ve 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle devlet siyaseti haline gelen neo-liberal politikaların temelini oluşturan özelleştirmelerin kuşkusuz en önemli ayağı taşeronlaştırma uygulamalarıdır. Ülkemizde özellikle son dönemde zirve yapmış taşeronlaştırma politikası bilişim sektöründe de yoğun bir şekilde görülmektedir. Sektörde ulusal ve uluslar arası tekeller ve onların entegratörleri hâkim yapıyı oluştururken asıl işi alt yüklenici veya out-sourcing adı verilen taşeron firmalar yapmaktadır. Genel olarak sektörde iyi ürün ortaya çıkarmak yerine düşük maliyetli ürün elde etme gayreti hâkimdir. Bu da ucuz iş gücü talebini doğurmaktadır.

Büyük firmalar aldıkları projelerin bir kısmını ya da tamamını taşeron firmalara devrederek proje maliyetlerini düşürmeye çalışmaktadır. Birçok büyük firma kendi taşeron şirketlerini kurup buralarda düşük ücrete insan çalıştırmaktadır. Taşeron şirketlerde çalışanlar genel yapı itibariyle düşük ücretle, esnek mesai saati uygulamalarına tabi tutulan sosyal güvencesiz, geleceksiz ve proje bazlı çalışan kişilerdir.

Taşeron firmalarda çalışanlar emeklerinin karşılığı olan ücretleri alamadıkları gibi aynı zamanda sürekli esneyen mesai saatlerine ve bitmek bilmeyen projelere mahkum olmaktadırlar. Özellikle son dönemde kriz de bahane edilerek birçok bilişim çalışanı sadece taşeron firmalardan değil, büyük çaplı firmalar da dâhil olmak üzere işten çıkarılmış, mevcut hakları ellerinden alınmış, düşük ücrete ya da ücretsiz çalışmaya mahkum bırakılmıştır."

"Taşeronlaşma sonucu bilişim sektöründe karmaşa yaşanıyor"

Taşeronlaşmanın sonucu bilişim sektöründe karmaşa yaşandığını, iş ve o işi yapacak kadro tanımlarının belirsiz olmasından kaynaklı birçok farklı alandan insanların bu sektöre kaydığını kaydeden Ömürhan Soysal konuşmasını şöyle sürdürdü, "Değişik alanlardan ve meslek gruplarından pek çok insan bilişim sektöründe çalışmaktadır. Sektör ucuz iş gücü talebini bu şekilde karşılamaktadır. Sektörde özellikle BilgisayarMühendisliği meslek disiplininden gelmeyen kişiler ucuz iş gücü olarak görülmektedir. Bilgisayar Mühendisleri ise maliyetli olarak düşünüldüğünden talep edilmez noktaya getirilmeye çalışılmaktadır. Asıl olarak Bilgisayar Mühendisleri‘nin meslek alanı olan işlerde Bilgisayar Mühendisi istihdam edilmemektedir. Bilgisayar Mühendisliği meslek alanlarının ve tanımlarının belirsiz oluşu bu durumu kolaylaştırmaktadır. Sektörün denetimi Bilgisayar Mühendisleri‘nde olması gerekirken, mevcut durum bunun çok uzağındadır. Sektör başıboş bir yapıya sahiptir ve Bilgisayar Mühendisleri‘nin kontrolünden çıkmıştır.  Bu durum sektörde vasıfsızlaşmayı da getirmektedir. İyi ürün değil ucuz maliyetli ürün anlayışı egemendir. Sektörün bu kontrolsüz yapısı özellikle proje yönetimlerinde çok daha belirgin

hale gelmektedir. Bugün bilişim sektöründe yapılan projelerin %75`i başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Bunun en temel nedeni olarak proje yönetimindeki yanlışlıklar ve yetersiz proje yöneticileri olarak ortaya çıkmaktadır. Proje yönetimlerinde vasıfsız kişilerin bulunması ve projelerin denetimsiz olması, kalitesiz ürün veya sıfır ürün sonucunu doğurmaktadır. Proje yönetimlerinde iş yönetmek yerine işçi yönetmek anlayışı hâkim olduğundan, tüm projenin sorumluluğu çalışanlara yıkılmaya çalışılmaktadırSektörde özellikle taşeron firmalarda ihale alabilme gerekçesiyle, projelere verilen teklifler sistemli olarak çok düşük bütçeli gösterilmekte ve bitebileceği sürenin çok altında takvimlendirilmektedir. Bu durum sektör çalışanlarına sürekli esneyen çalışma saatleri ve ücretlendirilmeyen emek olarak dönmektedir. Sektör çalışanları sürekli esneyen mesai saatleri yüzünden sosyal bir varlık olduklarını unutur hale getirilmiştir. Bugünkü bilişim sektörü çalışanı, iş dışında birşey düşünemeyen ve bütün yaşamı çalışmak olan, kendine yabancılaşmış, yaptığı işe yabancılaşmış, yaşadığı topluma yabancılaşmış ve yalnızlaşmış insan profilidir.Sektörün bu durumu sektörde çalışan Bilgisayar Mühendisleri‘nin farklı arayışlar içerisine girmelerine neden olmaktadır. Yurt dışında çalışma fikri bunların en başında gelmektedir. Birçok Bilgisayar Mühendisi umutsuzluğa düşüp çareyi yurt dışına gitmekte aramaktadır. Yurt dışında çalışan Bilgisayar Mühendisi sayısı oldukça fazladır ve sektördeki belirsizlik ve düzensizlik bu şekilde devam ettiği sürece artacak gibi de görünmektedir.

TMMOB‘ye bağlı 23 Odadan birisi olan Elektrik Mühendisleri Odası, üyesi olan Bilgisayar Mühendisleri ile beraber bilişim sektörüne dair bunları ve daha fazlasını tespit etmiş, sadece tespit etmekle de kalmamış çözüm önerileri de geliştirmiştir. Fakat kabul etmek gerekir ki en genel tanımıyla bünyesinde Elektrik, Elektronik, Bilgisayar ve Biyomedikal Mühendisleri‘ni barındıran Elektrik Mühendisleri Odası bu disiplinlerin mevcut sistem içerisindeki gelişimlerinin kontrol edilemez bir biçimde gelişmesine paralel olarak Bilgisayar Mühendisliği meslek alanına, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği meslek alanına nispeten yeterince müdâhil olamamıştır. Ama buna rağmen bilişim alanının ana aktörlerinin hareket alanı ve kabiliyetini geliştirecek/genişletecek imkânları da sunmaktan geri kalmamıştır.Meslek ve mücadele örgütü olmanın diyalektik bütünlüğünün yarattığı sorumlulukla 57 yıldır mesleğin ve toplumun çıkarlarını öncülleyen Elektrik Mühendisleri Odası‘ndan kaynaklanan geçmişteki sorunları kin güdücü bir yaklaşımla değerlendirmek yerine yarını planlarken bunlardan ders çıkarıcı bir tutum içine girmek hayatın doğal akışını doğru ve sağlıklı algılamayı geliştirecektir. Kaldı ki EMO‘nun tüm fiziksel ve düşünsel imkânlarını böylesi etkinliklerin örgütlenmesi için seferber etmesi gözden kaçırılmaması gereken bir özeleştiridir.EMO Ankara Şubesi olarak Bilgisayar Mühendisleri‘nin kendi kaderlerini tayin hakkına inandık. Bunun gereğinin yapılması için de EMO ve TMMOB bütünselliği içerisindeki örgütsel sorumluluğumuzu unutmadan tüm imkânlarımızı seferber ettik. Şimdi söz sırası tüm bu sorumluklar çerçevesinde kendi örgütsel yapısını inşa edecek, mesleğin ve kamunun çıkarlarının korunması ve bunların geliştirilmesi için hareket edecek olan Bilgisayar Mühendisleri‘ndedir. Bugünkü etkinliğin bu çerçevede başarılı geçmesini diliyor, EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu adına hepinizi tekrar sevgi ve saygıyla selamlıyorum."

Açılış konuşmalarının ardından Bilgisayar Mühendisliği Çalıştayı sunumlarına geçildi. Çalıştayda ilk sunumu EMO Ankara Şubesi Örgütlenme Sekreteri Oktay Dursun "Meslek Odaları, TMMOB ve EMO" konusunda yaptı.Konuşmasına Goethe`nin "3000 yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan günübirlik yaşayan insandır" sözünü anımsatarak başlayan Dursun, mühendisliğin kökeni ve tanımını yaparak sunumuna devam etti. "Mühendislik? Mühendislik yaşamın hemen hemen her alanında teknik sorunlarla baş etmeye çabalarken bu sorunların içinde yer aldığı yaşama bağlamını fark etmelidir. Sorun nasıl bir yaşamın nasıl bir dünyanın sorunudur. Bu sorunu çözerken kime, ne adına hizmet etmekteyim? Ahmet İnam."dedi.

Meslek Odaları, kamu kurumu niteliğindeki Meslek Odaları, örgütlenme, Türkiye`de Meslek Odaları hakkında bilgiler veren Oktay Dursun, TMMOB`nin kuruluşu, tarihçesi, TMMOB`nin Ana Yönetmeliği hakkında bilgi vererek TMMOB`nin yaklaşımını şöyle özetledi, "Mühendis ve mimarların mesleki sorumlulukları, mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin topluma, doğaya, çağımıza ve geleceğimize olan etkileriyle doğrudan bağlantılıdır.

TMMOB İlkeleri

● Mesleki demokratik kitle örgütüdür.

● Demokrat ve yurtsever karakterdedir.

● Emekten ve halktan yanadır.

● Anti-emperyalisttir, Yeni Dünya Düzeni teorilerinin, ırkçılığın ve

gericiliğin karşısındadır.

● Siyasetin dar anlamını aşar, yaşamın her olayını siyasetle ilişkili

görür.

● Barıştan yanadır.

● İnsan hakları ihlallerine karşıdır, insanlık onurunun korunmasından

yanadır.

● Örgütsel bağımsızlığını her koşulda korur, gücünü sadece üyesinden

ve bilimsel çalışmalardan alır.

Meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından

ayrılamayacağını kabul eder.

● Politikanın oluşturulmasında ve uygulanmasında demokratik

merkeziyetçi yöntemleri uygular.

● Karar alma süreçlerinde demokratik ve katılımcıdır.

● Bağlı Odaları ile birlikte mühendis, mimar ve şehir plancılarının

meslek alanlarını düzenler, üyesinin ve halkın çıkarlarını korur.

● Sanayileşme ve demokratikleşme alanlarında durum tespitleri yapar,

politikalar ve çözüm önerileri üretir. Ülkenin demokratikleşmesi için

çaba sarf eder.

● Kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar içinde tartışmasız yer alır.

● Demokratik Kitle Örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile ilkeli ve

demokratik işbirliği içerisindedir."

Oktay Dursun sunumuna EMO`nun tarihçesini anlatarak devam etti. Bilgisayar Mühendislerinin "Bilim, eğitim, sağlık,güvenlik, medya, iş hayatı,hukuk, bankacılık, toplumsal ilişkiler ve sanat"a etki ettiğini kaydeden Dursun sunumunu TMMOB`nin efsane başkanı Teoman Öztürk`ün şu sözleriyle tamamladı, "Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde; bilimi, ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil; halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız..."

Çalıştay`da ikinci olarak söz alan EMO Ankara Şubesi Bilgisayar Mühendisliği Meslek Dalı Komisyonu Üyesi Mehmet Harun Özer "Bilgisayar Mühendisliği MDK ve MEDAK`ın Çalışmaları" konusunda sunum yaptı.

Konuşmasına "Biz kimiz?Ne yaptık? Ne yapıyoruz? Ne yapacağız?"diye başlayan Özer  bugüne kadar yapılan toplantılar hakkında bilgi verdi.

Harun Özer şunları söyledi, "Bilgisayar Mühendisleri Odası Kuruluş Gerekçesi

            a) Meslek Alanında Yaşanan Tahribat:

Sadece Yazılıma İndirgenmiştir

            b) Meslek Haklarında Yaşanan Tahribat:

Esnek/Fazla Mesai

Şirketlerde çalışan sirkülasyonu ve mesleki güvencesizlik

Mühendislik dışı işlerde görevlendirme

            c)Mesleki Denetim ve Mühendislik Yetkisi:

Yasaca tanınan Kamu adına düzenleme/denetleme yetkileri henüz kullanılmamaktadır

            d)Mühendislik Eğitimi ve Meslek İçi Eğitim:

Yeterli akademik kadrolar oluşmadan, laboratuarlar kurulmadan, hemen her üniversitede Bilgisayar Mühendisliği Bölümü açılmaktadır.

            e)Örgütlenme

            f)Değerlendirme: Çok Derdin Tek İlacı

Bilgisayar Mühendisleri Odası, ilgili yasa gereği belirlenmiş meslek birliği olan TMMOB`nin mevcut fikirsel ve tarihsel konumlanışından bağımsız ele alınamaz.

Adres bellidir:
Halen resmi meslek örgütümüz olan Elektrik Mühendisleri Odasıdır.

Yöntem bellidir:
Bilgisayar Mühendisleri başta şu anda yasal olarak bağlı bulundukları EMO olmak üzere TMMOB`ye bağlı tüm diğer odalar ve mühendisler ile bağlarını güçlendirecek, örgütlülüğünü TMMOB`ye taşıyacaktır.

Gelecek Dönem için Takvim

15 Eylül 2011 Şube Danışma Kurulu

15 Ekim 2011
Bilgisayar Mühendisleri Çalıştayı / Forumu

19-22 Ekim 2011       
Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanları Toplantısı

30 Ekim 2011  EMO Şube Koordinasyon Toplantısı

Şubat 2012 Şube Genel Kurulu

Mart 2012 EMO Genel Kurulu

Mayıs 2012 TMMOB Genel Kurulu

Ağustos 2012 Bilgisayar Mühendisleri Odası Genel Kurulu."

 

Mehmet Harun Özer`in ardından Prof.Dr. Aydın Köksal "Türkiye`de Bilgisayar Mühendisliğinin Tarihçesi", ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Yazıcı "Akademi Gözüyle Bilgisayar Mühendisliği", EMO Ankara Şubesi Bilgisayar Mühendisliği Meslek Dalı Komisyonu Üyesi İzlem Gözükeleş "Günümüzde Bilgisayar Mühendisliğinin Durumu ve Konumu" başlıklı sunumlarını yaptılar.

Sunumların ardından Moderatörlüğünü EMO Ankara Şubesi Bilgisayar Mühendisliği Meslek Dalı Komisyonu Üyesi Gölay Şakiroğulları`nın yaptığı foruma geçildi. Foruma katılan bilgisayar mühendisleri, kurulma çalışmaları sürdürülen Bilgisayar Mühendisleri Odası ile ilgili düşüncelerini, önerilerini, eleştirilerini aktardı. Oturumlar "Bilgisayar Mühendisleri Odası`nı Kuruyoruz" pankartı altında çekilen toplu fotoğraf ile sona erdi.

Bilgisayar Mühendisliği Çalıştayı düzenlenen kokteyl ile sona erdi.

 

 

 

 



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


8. SAMSUN İNŞAAT FUARI DÜZENLENİYOR

Okunma Sayısı: 2445


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.