MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

 


 
<< İlk <<  < Önceki <
  / 414  > Sonraki >  >> Son >>
 
 

Sermaye Kazanıyor İstanbul Kaybediyor-Tolga Korkut 22.09.2005

    

Şehir Plancıları Odası'ndan Nurhan, Galataport'un hem Anayasa'ya hem Kıyı Kanunu'na aykırı olduğunu söyledi: "İstanbul'u plansız bırakacak. Ulaşım, altyapı masraflarını biz ödeyeceğiz" dedi. İptal davaları sürüyor; Mimarlar Odası yeni davaya hazırlanıyor.
Mimarlar ve şehir plancıları, Galataport projesinin yasalara aykırı olduğunu söylüyor; imar planına dair açtıkları davaların sonucunu beklerken, ihalenin iptali için de yeni davalar açmaya hazırlanıyor.

Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İstanbul Şubesi Sekreteri Ali Rıza Nurhan, projenin ve hükümetin uygulamalarının hem Anayasa'yı hem de Kıyı Kanunu'nu ihlal edeceğini bianet'e açıkladı; ŞPO'nun, bu yaz başında, Galataport projesiyle ilgili düzenlemelerin iptali için yaz başında dava açtığını söyledi. ŞPO, daha önce de, hükümetin Galataport ihalesini yapmasına olanak tanıyan Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in yürütmesinin durdurulması için dava açmış ve kazanmıştı.

20 yıldır Ruhi Su'suzuz-Celal Başlangıç 19.09.2005

    

SÜRGÜN CEZASI BİTTİKTEN SONRA İSTANBUL'A DÖNEN RUHİ SU, GAZİNO VE KULÜPLERDE TÜRKÜ SÖYLEMEYE BAŞLAR. KENDİSİNİ DİNLEMEYE SIK SIK DOSTLARI DA GELİR. REVZA ORİL, NAİL ÇAKIRHAN, HALET ÇAMBEL VE RUHİ SU (SOLDAN SAĞA) PROGRAM ARASINDA SOHBET EDİYOR.

RUHİ SU NE ANASINI BİLDİ, NE BABASINI. 1912'DE VAN'DA DOĞMUŞTU. BELLİ Kİ 'SAVAŞ ARTIĞI'YDI. GÖZALTLARINA, İŞKENCELERE, HAPİSLERE, SÜRGÜNLERE RAĞMEN TÜRKÜLERİ GELECEK KUŞAKLARA TAŞIDI

12 Eylül Mirası-Ergin Yıldızoğlu 19.09.2005

    

12 Eylül rejiminin mirası salt baskı, zulüm ve kan olmadı. O Türkiye'yi, sömürge bir ülkeye benzetecek olan sürecin başlatıcısı oldu: 12 Eylül rejimini, kendi ulusuna ihanet etmekle de suçlamak gerekir.

Aç ve teslim et...

1970'lerde, bir yapısal ekonomik krize giren Batı kapitalizmi, krizi gelişmekte olan ülkelere sermaye ihracı (borç ve yatırım) yoluyla aşmaya çalıştı. Ancak, 1970'lerin sonuna doğru, çevre ülkelerde, bu ihraç edilen sermayeyi emebilecek alanlar tükenmeye, ithal ikameci pazarlar doymaya başladı. Belli ki, çevre ülkelerin ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel mekânları, merkezden gelen sermayeyi, yeterli hızda emecek özelliklere sahip değildi. Bu ülkelerin ekonomik, yasal, kurumsal mekânlarının yeniden düzenlenmesi gerekiyordu. 12 Eylül rejimi sayesinde, Türkiye bu yeniden düzenlenme operasyonun, Şili'den sonra en önemli örneklerinden biri oldu. Bu yeniden düzenleme, tüm toplumsal süreçleri, hatta uygarlığı, ekonomik boyutuna (aslında piyasa ilişkilerine) indirgeyen, toplumu bu prizmadan gören bir ideolojinin ( J. R. Saul, The Collapse of Globalism, 2005) altında ve IMF/Dünya Bankası programlarıyla gerçekleştirildi.

Sokaklar Kimin?-Ayşe Cur 15.09.2005

    

1990 FALAN OLMALI. BİR KIŞ GÜNÜYDÜ. ANKARA'DAN İSTANBUL'A GİTMİŞ, İSTİKLAL CADDESİ'NDE MENDİL SATAN, DİLENEN, TİNER ÇEKEN ÇOCUKLARI GÖRMÜŞ, DEHŞETE DÜŞMÜŞTÜM. EN ÇOK DA İNSANLARIN ONLARI KANIKSAMIŞ OLMASIYDI KANIMI BUZ EDEN. O SOĞUKTA KOCA KOCA İNSANLAR PALTOLARININ İÇİNDE BİLE DONARKEN ÇOCUKLAR ÇIPLAK AYAKLARIYLA MERHAMET TALEP EDİYORDU. PALTOLARA, BACAKLARA ASILARAK, ÇEKİŞTİREREK. BAZEN GÖRÜYORLARDI; MERHAMET BEŞ ON LİRA ŞEKLİNDE GELİYORDU AVUÇLARINA.

ANKARA'DA YOKTU BÖYLE BİR ŞEY O ZAMANLAR. ÖYLE SANIYORDUM. SALAKTIM. GARDA SABAHIN YEDİSİNDE ONLARI GÖRDÜM; BEŞ ÇOCUK. ÜÇÜNÜN AYAĞI ÇIPLAKTI, BİRİNİNSE -EN FAZLA BEŞ YAŞINDAYDI O BİRİ DEDİĞİM- ÜZERİNDE SADECE BİR KAZAK VARDI. ALTI TAMAMEN ÇIPLAK. ELLERİNDE BİRER TOST, BELLİ Kİ BİRİ ACIYIP VERMİŞ, BUNA SEVİNİYORLARDI. DUDAKLARI MOSMORDU AMA GÜLÜYORLARDI. BEN ANKARA'DAYDIM. "EH, HADİ BAKALIM" DEDİM KENDİME, "YAP BİR ŞEYLER HADİ." YAPTIM. ACIDIM VE BAKIŞLARIMI ONLARDAN KAÇIRIP HIZLI HIZLI YÜRÜDÜM EVİME, ORADA BENİ BEKLEYEN OĞLUMA.

Amacımız umudu ve mücadeleyi küreselleştirmek-Şafak Timur 15.09.2005

    

TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR HAREKET OLAN TÜRKİYE SOSYAL FORUMU (TSF), 1. HAZIRLIK TOPLANTISINI GEÇTİĞİMİZ CUMARTESİ GÜNÜ ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI'NDA GERÇEKLEŞTİRDİ. DÜNYA SOSYAL FORUMU (DSF), AVRUPA SOSYAL FORUMU (ASF) DERKEN ARTIK TÜRKİYE SOSYAL FORUMU DA KURULMUŞ DURUMDA.

BİR ÇOK TOPLUMSAL HAREKETE İÇİN TARTIŞMA, FİKİR YÜRÜTME, İLETİŞİME GEÇME VE TOPLUMSAL SORUNLARIMIZA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SUNMA ZEMİNİ SAĞLAYAN SOSYAL FORUM TÜRKİYE'DE DE GELİŞMEYE ÇALIŞIYOR. BUNDAN BÖYLE DSF VE ASF'YE TSF ŞEMSİYESİ ALTINDA KATILACAK OLAN ÖRGÜTLER, KURULUŞLAR, PLATFORMLAR...VE BİREYLER 3. HAZIRLIK TOPLANTISI ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA İSTANBUL'DA GERÇEKLEŞECEK OLAN ASF'YE DE EN AZ 1000 KİŞİLİK KİTLESEL BİR KATILIM SAĞLAMA ÇABASI İÇİNDELER. NİSAN 2006'DA ATİNA'DA YAPILACAK FORUMA KATILIMI ARTIRMAK İÇİN TSF ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRIYOR.

BİZ DE TSF GEÇİCİ KOORDİNASYON KURULU ÜYELERİNDEN ERKİN ERDOĞAN VE HÜSEYİN YEŞİL İLE SOSYAL FORUMLAR VE TSF ÜZERİNE KÜÇÜK BİR SOHBET GERÇEKLEŞTİRDİK:

12 Eylül Bir Çeşit Lobotomidir!-Ömer Madra 13.09.2005

    

12 EYLÜL NEDİR SİZCE? 25 YIL SONRA DÖNÜP BAKTIĞINIZDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? YA DA O GÜNÜN BİR FOTOĞRAFINI ÇEKMEYE KALKIŞSANIZ O KAREYE ÖNCELİKLE NELER GİRER?

TABİİ, HER ŞEYDEN ÖNCE, BUNUN KELİMENİN TAM ANLAMIYLA BİR ASKERİ DARBE OLDUĞUNU BELİRTMEK GEREKİR HERHALDE. MALUMU İLAN KABİLİNDEN DE OLSA BİR ASKERİ DARBENİN BÜTÜN UNSURLARINI TAŞIYAN BİR OLAY OLDUĞUNU TEKRARLAMAKTA YARAR VAR SANIRIM. BU ARADA, DAHA SONRAKİ AÇILIMLARINI DA DİKKATE ALIRSAK, BİR ÇEŞİT LOBOTOMİ AMELİYATINI DA HATIRLATMIYOR DEĞİL HANİ... BİR ZAMANLAR İNSANLARIN HASTALIKLI DÜŞÜNCE TARZLARINI GİDEREBİLMEK İÇİN YANILMIYORSAM AMERİKALILARIN BULDUĞU VE BİRAZ DA NAZİLERDEN ETKİLENEREK, YA DA NAZİLER GİBİ DÜŞÜNEN TIPÇILARIN GELİŞTİRDİĞİ BİR ŞEYDİR LOBOTOMİ. HATTA EN ESKİ BİÇİMLERİNDE AĞIZDAN, ÜST ÇENEDEN GİRİLEREK, BEYNE BİR BUZ ŞİŞİYLE YAPILAN BİR MÜDAHALE İLE ÖN KISMI KESİVERİYORLAR, TEREYAĞI KESER GİBİ. VE ASABİYET ORTADAN KALKIYOR, İNSAN SON DERECE MUTLU-MESUT HALE GELİYOR; YALNIZ DUYGU KESİMİ DE KALMIYOR. HİSSETME YETENEĞİ, MUTSUZLUK VE DEPRESYONLA BİRLİKTE DÜŞÜNME DE ELDEN GİDİYOR VE ÇOK RAHATA ERİYOR KİŞİ...

Çocuğu astılar-Yıldırım Türker 12.09.2005

    

Bu yazıyı 12 Eylül dönemine tanık olmaya yaşı yetmeyenler okusun isterim. Genç arkadaşlarıma anlatmak istediklerim var.

Bugün, lanetli bir yıldönümü. Mutsuzluğumuzun uzun hikâyesine buradan başlayabiliriz.Daha önce de mutlu değildik. Ama hevesimiz vardı. Mutluluktan çok hevese yazılırdık zaten. Şimdiki kadar sakar, şimdiki kadar umutluyduk. Ama o zamanlar umut diyegeldiğimiz, neredeyse bütün insanlığı kucaklayan bir rüyaydı. Güzeldi. Aşka benzer bir yanı vardı. Dünyanın tanımı farklıydı o zamanlar. Henüz koparılıp alınmamıştı bizden. Sanki dünya elimizin altındaydı da biz onu okşadıkça yepyeni bir dünya dönecekti aşkımızdan. O zamanlar kimse kimseyi romantik olmakla suçlamazdı. Sizin kadar genç, sizin kadar uyanıktık. Ne sizden az, ne sizden fazlaydık. Sadece sanki daha sık bakardık birbirimizin gözlerine. Bir de sanki şimdi sizin sıkıldığınız kadar sıkılmazdık. Dünyayla aşık dalaşına girmiştik ya.

12 Eylül'ü Unutmak!-TÜRKEL MİNİBAŞ 12.09.2005

    

O gün doğanlar bugün 25 yaşında. Çoğu doğdukları gün çizilen yazgısından hâlâ bihaber.

O gün 25'inde olanlar bugün 50'sinde. Kimi o gün sayesinde finans piyasalarından birinin köşe taşı oldu. Kimi bir türlü geri ödeyemedikleri krediler, sigortasız-sendikasız çalıştırdığı işçileriyle ülkenin tüm köşelerini döndü.Birkaç ay içinde 123 bine yakın kişinin tutuklandığı, ilk iki yıl içinde 572 kişinin öldürüldüğü 12 Eylül kırımını çoktan belleklerinden sildiler.

'Kimlik bitte! -Melih Pekdemir 12.09.2005

    

Malum, son bir haftadır kitlelerinc ayranı kabardı, dört bir yanda linç girişimleri gırla gidiyor. Ama her daim böyle değildirler.Kitleler Psikolojisi kitabının yazarı Gustave le Bon 110 yıl önce şöyle diyordu: Kitlelerin meyil ve muhabbeti hiçbir zaman iyi hükümdarlara değil, kendilerini şiddetle baskı altında bulunduran müstebitlere karşı olmuştur... Zayıf bir hükümete karşı ayaklanmaya her vakit hazır olan kitle, kuvvetli bir hükümet karşısında esir gibi eğilir (s. 59)

Bu tespitin doğru olup olmaması önemli değil; önemli olan 12 Eylülcüler'in iyi birer Gustave le Bon talebesi olması. Ve bugün 12 Eylül. Yani 25 yıl önce 12 Eylülcüler, darbe yaptılar, sağı etkinleştirdiler, solu etkisizleştirdiler, toplumu çürüttüler.

Türkiye'de Alternatif Küreselleşme Hareketi Yok 09.09.2005

    

BİRİKİM DERGİSİNİN 197/EYLÜL 2005 SAYISINDA TMMOB YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET SOĞANCI İLE YAPILAN BİR SÖYLEŞİ YAYIMLANDI. SÖYLEŞİYİ BİRAY KOLLUOĞLU KIRLI İLE ZAFER YENAL GERÇEKLEŞTİRDİ.

"TÜRKİYE'DE ALTERNATİF KÜRESELLEŞME HAREKETİ YOK" BLRAY KOLLUOĞLU KIRLI - ZAFER YENAL
MEHMET SOĞANCI HALEN TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ (TMMOB) YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NI YÜRÜTÜYOR. DAHA ÖNCE EMEK PLATFORMU'NUN DÖNEM SÖZCÜLÜĞÜ DE YAPTI.

Şişman ve acımasız Amerikalılar-Ahmet TONAK 09.09.2005

    

Şişman ve Acımasız (Fat and Mean) New School for Social Research'den hocam David Gordon'un son kitabı. 1996 yılında kalp transplantı için hastahanede beklerken öldüğünde sadece 52 yaşındaydı. Yaşasaydı, iktisat disiplininin son yıllardaki bayağılaşmasına panzehir olurdu Gordon.

Nedense ABD'ne varalı beri Gordon';un kitabı ndaki bazı değerlendirmeler sürekli kafamda. Katrina adı takılan sosyo-ekolojik felaketin, ardından New Orleans'lıların başına gelenlerin de Şişman ve Acımasız'a tekrar dönmemi sağladığını sanıyorum.

Kitlesel Şiddetin "Yaratılan Hassasiyetleri" 08.09.2005

    

Siyaset bilimciler, 6-7 Eylül olayları üzerinden bugünün kitlesel şiddet eylemlerini değerlendirdi. Prof. Dr. Oran: Bugün gayrimüslimlerin yerine Kürtler konuyor. Sermaye oluşumunun önlenmesine çalışılıyor. Macar: Hassasiyet öğretilmiştir zaten.

Siyaset bilimci Prof. Dr. Baskın Oran ve Elçin Macar, 6-7 Eylül olaylarının bugüne dair bize neler söylediğini, kitlesel şiddet eylemleriyle ilgili sunduğu ipuçlarını bianet'e anlattı.

Türkiye'nin Geçmeyecek Utancı: 6-7 Eylül-Ahmet ŞIK 06.09.2005

    

Kırılan camların sesleri, "Kıbrıs Türktür, Türk kalacaktır" sloganlarını bastırıyordu neredeyse. Kostas, kafasını şöyle bir uzatıp dışarı baktı. Gördükleri karşısında hissettiği ve üzerine kara bir bulut gibi çöken korku tüm kenti kapladı.Sabah güneşi, Eylül ayı için fazlasıyla yakıcıydı o gün. Beyoğlu'nun arka sokaklarından birindeki evinden çıkan Kostas, kapı komşusu Mehmet'e her zaman olduğu gibi 'merhaba' dedi.

Katrina-Yıldırım Türker 05.09.2005

    

Dünyanın en büyük gücü, yoksul siyah cesetler üzerinde yükseliyor. Amerikan mitolojisinin çöküşüne tanıklık ediyoruz. Katrina fırtınası, ABD'nin dünyayla ve kendisiyle yüzleşmesi açısından olağanüstü bir dönüm noktası olarak çağımıza damgasını vuracağa benzer. Dünya üzerinde en fazla sera gazı salınımı yapan (Dünya'daki sera gazlarının yüzde 25'i ABD kaynaklı) ülke olarak küresel ısınmaya karşı mücadeleyi öngören Kyoto Anlaşması'na imza atmayı reddeden Bush, gerekçe olarak bu anlaşmanın ABD ekonomisine ciddi zarar vereceğini göstermişti. Katrina her ne kadar küresel ısınmayla birebir bağlantılandırılmasa da dünyayı bekleyen felaketlerin bir ön uyarısı olarak algılanabilir elbette.

ABD Irak Savaşını Yitirdi-Immanuel Wallerstein 05.09.2005

    

Bu iş bitti, geçmiş olsun. ABD'nin Irak savaşını kazanması üç şey gerektiriyordu: Irak direnişini yenmek; ülkede ABD'ye dost istikrarlı bir hükümetin kurulmasını sağlamak; ve ilk ikisini yaparken ABD halkının desteğini sürdürmesini mümkün kılmak. Artık bu gereklerden hiç birini yerine getiremeyecek gibi görünüyor. Birincisi bakımından, bizzat ABD ordusunun kendisi direnişi yenebileceğine artık inanmıyor. İkincisi bakımından, Iraklı siyasetçilerin bir anayasa üzerinde anlaşmaya varma şansı neredeyse sıfır, buna bağlı olarak, asgari bir istikrara sahip bir merkezi hükümete sahip olma ihtimali de neredeyse sıfır. Üçüncüsü bakımından ise ''tünelin ucunda ışık görmediğinden'', ABD kamuoyu savaşın karşıtlığına kayıyor.

"Savaşsız, Silahsız Bir Ülke İstiyoruz" 02.09.2005

    

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yöneticileri Barış günü nedeniyle TBMM Başkanı Arınç'ı ziyaret etti. Barış çağrılarını Arınç'a ileten sendika ve meslek odası yöneticileri, barış ortamanın oluşmasında TBMM'ye büyük görev düştüğünü ifade ettiler.

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Dış Hekimleri Birliği (TDB) yöneticileri Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç'ı ziyaret etti.

Savaş bitiyor!-Yıldırım Türker 29.08.2005

    

Adı, 'Annenin Şarkısı'.

"Asker olsun diye yetiştirmedim oğlumu/ Gözümün nuru diye yetiştirdim ben onu/ Kimin haddine düşmüş omzuna bir silah koyup/ öğretmek bir başka ananın oğlunu öldürmeyi/ Asker olsun diye yetiştirmedim oğlumu/ Yanı başımda kalsın diye yetiştirdim ben onu/ Bugün savaş olmazdı/ Her ana şöyle bağırsaydı: / Asker olsun diye yetiştirmedim oğlumu."

Cindy Sheehan'ın adını duymayan kaldı mı? Irak savaşında oğlu Casey'i yitirdikten sonra bütün çabalarına rağmen Başkan'dan bir randevu alamayınca 6 Ağustos'ta Bush'un Teksas'ta tatilini geçirdiği 650 hektarlık çiftliğine sekiz kilometre uzakta çadırını kurup sloganı barış olan bir protesto eylemi başlatan kadını. Kanımca ilerde tarihin dönüştürücülerinden biri olarak yazılacak Cindy.

Telekom Özelleştirmesi 26.08.2005

    

1984 yılından beri gündemde olan ve 1991 yılından itibaren hızlanan özelleştirme uygulamalarının en büyüğü, yıllar süren çabalar sonucunda, 1 Temmuz 2005 günü yapıldı. Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından son derece önemli olan telekomünikasyon hizmetlerini sağlayan son derece karlı Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin hisselerinin yüzde 55'i, işletmenin 2-3 yıllık karı karşılığında bir yabancı şirkete satıldı. Bu satışın engellenememesi durumunda ekonomimiz ve ulusal güvenliğimiz önemli bir darbe yiyecektir.

Taşı toprağı 'kaçak' şehir: İstanbul 26.08.2005

    

Türkiye'nin dünyaya açılan yüzü olan İstanbul şehri, gecekonduları ve altyapı sorunlarıyla modern bir dünya kenti olmaktan çok uzak bir görüntü çiziyor. Son günlerde ev sahipliği yaptığı Formula 1 yarışlarıyla dünya gündemine oturan, dünyaca ünlü Newsweek dergisine 'En cool şehir' başlığı ile kapak olan İstanbul, kaçak yapı laşma ve kaçak elektrik-su kullanımı ile boğuşuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürü Şimşek Deniz, İstanbul'da 1 milyon 500 bine yakın yapı bulunduğunu, bunlardan 218 bininin hazine arazisi üzerinde olmak üzere toplam 761 bininin kaçak olduğunu açıkladı. 8 ayda bin 658 kaçak yapı nın yıkıldığını açıklayan Deniz, 100 binden fazla bina için de yıkım kararı bulunduğuna dikkat çekti. İstanbul'da 100 binden fazla, hakkında encümen tarafından yıkım kararı verilmiş ancak yıkımı gerçekleştirilememiş bina var.

TMMOB Hukuk Dışı Baskılara Karşı Çıkıyor 26.08.2005

    

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı 26 Ağustos 2005 tarihinde,Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in KESK'i ve Eğitim-Sen'i hedef alan açıklamalarına karşı basın açıklaması yaptı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in, kamu emekçilerinin toplu görüşme sürecindeki uzlaşmazlık ile ilgili olarak KESK'i ve "anadilde eğitimi savunduğu" için Eğitim-Sen'i hedef alan açıklamalarda bulunmasını, demokratikleşme tartışmalarının gündemde olduğu bir dönemde, bir talihsizlik olarak gören TMMOB;

Kamu emekçilerinin grev ve toplusözleşme hakları için, insanca yaşayabilecekleri bir ücret için, demokratik bir Türkiye için, meşru eylem ve etkinliklerden geri durmayan KESK ve Eğitim-Sen'in yanındadır ve haklı mücadelelerini sonuna kadar desteklemeye devam edecektir.

Mehmet Soğancı
Yönetim Kurulu Başkanı

 


TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR   

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO, SİNOP NGS NAZIM İMAR PLANI İÇİN İPTAL DAVASI AÇACAK (BAŞKENT GAZETESİ)

HALKIN DEMOKRATİK İRADESİ GASP EDİLEMEZ

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO: SİNOP NGS PROJESİNDEN VAZGEÇİLMELİ (ENERJİGUNLUGU.NET)

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.